Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal, köşe yazılarından derleme “1915: Ermeni Soykırımı” adlı kitabını tanıtmak amacıyla geldiği Berlin Humboldt üniversitestinde Türkiye Gençlik Birliği Almanya Genel Başkanı Beyhan Yıldırım’ın beklenmedik soru ve eleştirileri karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Gerek izleyici bölümünden gerekse Hasan Cemal’in yanına kadar giderek aydınlatma faaliyetinde bulunan Yıldırım’a Hasan Cemal sonunda ancak: “Karşımda sanki Doğu Perinçek’i görüyorum” diyebildi.
HASAN CEMAL, ARKA KAPIDAN TOPLANTI SALONUNU TERK EDİYOR
Yıldırım’ın ısrarlı soru ve eleştirilerinden bunalan Hasan Cemal, toplantı salonunu sonunda arka kapıdan terk etti. 18 Ocak 2012 tarihinde Berlin Humboldt Üniversitesi’nde gerçekleşen kitap tanıtımında gazeteci Osman Okkan sunuculuğu üstlenirken Prof. Klaus Kreiser, Hasan Cemal’in kitabını ve 1915 olaylarını değerlendirdi. 1915 olaylarını dolaylı olarak soykırım olarak niteleyen Prof. Kreiser, Hasan Cemal’e çok ağır eleştirilerde bulundu.
PROF. KREİSER: “HASAN CEMAL’İN KİTABI BİLİMSELLİKTEN YOKSUN”
Prof. Kreiser, Hasan Cemal’in sunumunun ardından şu sert sözleri sarf etti: “Hasan Cemal’in kitabını okudum. Kitabın başlığı çok iddialı, ancak kitabın içeriği kesinlikle başlığını karşılayamıyor. Kitap, Hasan Cemal’in eski köşe yazılarının derlemesi. Kitapta ne köşe yazılarının tarihi verilmiş, ne de doğru-düzgün 1915 olaylarına ilişkin sebep-sonuç ilişkileri açığa kavuşturuluyor. Biz böyle bir şeyi Almanya’da asla kabul etmeyiz. Kitap, daha çok 2000’lerden sonra Türkiye’de konuya ilişkin yaşananları özetlemeye çalışıyor.”
HASAN CEMAL’İN CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI
Cumhuriyet Türkiye’sine büyük ithamlarda bulunan Hasan Cemal, 12 Eylül (1980) Amerikancı Darbesi’nin Atatürk’ü suistimal ederek, faşizan uygulamalarını sunumunda görmezden geldi. Gerek 1915 olaylarını gerekse PKK sorununu Atatürk Cumhuriyeti’ne fatura etmeye çalışan Cemal, bir taraftan 1915 olaylarından modern Türkiye’nin sorumlu tutulamayacağını iddia ederken, diğer taraftan Cumhuriyet Türkiye’sine olayları örtbas etmek ve tabulaştırmakla suçladı. Kendisinin de bir zamanlar “Kemalist” olduğunu belirten Hasan Cemal, 1915 olaylarını zamanla soykırım olarak nitelediğini ve Cemal Paşa’nın torunu olarak Erivan’daki Soykırım Anıtı önünde diz çöktüğünü kaydetti. Hasan Cemal, “1915’lerde ne yapıldıysa, Dersim’de de o yapılmıştır. Kürtler, Ermeniler, Aleviler, Süryaniler ve diğer bütün azınlıklar Cumhuriyet tarihi boyunca hep görmezden gelindi, hep dışlandı” dedi.
TGB, LİBERAL FAŞİZME GEÇİT VERMEDİ!
Hasan Cemal ve Klaus Kreiser’in değerlendirmeleri 1,5 saat sürerken, dinleyecilere yalnızca toplam 7 dakika soru yöneltme imkanı verilmesi birçok izleyici tarafından tepkiyle karşılandı. Aydınlanma Devrimi’nde önemli rol oynayan Humboldt Üniversitesi’nde Liberal Faşizmi yaşatmak isteyen zihniyete geçit vermeyen TGB Almanya Başkanı Yıldırım ve TGB’liler, toplantı salonunda yoğun bir aydınlatma faaliyetinde bulundular. TGB’liler, 150 kişinin hazır bulunduğu toplantıda, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Hovannes Kaçaznuni’nin Kaynak Yayınları’ndan çıkan ve Türkiye’nin haklılığını kanıtlayan kitabını katılımcılara dağıttılar. TGB’liler ayrıca, 2006 yılında Prof. Norman Stone’un İsviçre’nin en önemli haftalık siyasi dergisi “Die Weltwoche”de yayımlanan “Soykırım Değildi” başlıklı makalesini de toplantı salonunda dağıttılar. TGB’lilerin organize çalışmasından ve provokasyonlara gelmeyen çalışma tarzından başta Hasan Cemal olmak üzere asılsız 1915 iddialarını savunan salondaki diğer kimseler rahatsızlıklarını gizleyemediler.
HASAN CEMAL, YILDIRIM’IN SORULARINI YANITLAYAMADI
Bilimsel bir tebliğden çok duygusal bir konuşma yapan Hasan Cemal, Atatürk’ün de Ermeni vahşetinden dolayı utanç duyduğunu belirtmesi üzerine söz alan TGB Almanya Başkanı konya açıklık getirdi. Yıldırım şunları söyledi: “Cumhuriyet Türkiye’si her zaman mukatele, karşılıklı katliamlar olgusundan hareket etmiştir. Hatta dedeleriniz de, Enver, Talat ve Cemal Paşa da 1300 memur ve askeri personeli uyguladıkları aşırılıklarından dolayı idama mahkûm etmiştir (toplam 67 kişi infaz edilmiştir). Bunları neden gizliyorsununuz bu toplantıda? Dünyada hiç böyle soykırım var mı?”
YILDIRIM: “YANITLARI HRANT DİNK BİLİYORDU; BU NEDENLE ÖLDÜRÜLDÜ”
Birçok sorunun yanıtını kendisinin de bilmediğini itiraf eden Hasan Cemal’e Yıldırım şöyle seslendi: “Yanıtlar, Hrant Dink’in öldürülmeden 9 ay önce Malatya İşadamları Derneği’nde söylediklerinde mevcuttur. Dink şunları vurguluyordu: ‘Zamanında İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya, Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasını kontrol etmek için Ermenileri kullandı. Şimdilerdeyse ABD emperyalizmi, Kürt kardeşlerimizi kullanarak bölgeye hakim olmak istiyor. Bu oyuna gelmeyelim!” Birçok Ermeni ve uluslararası bağımsız tarihçinin 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemediğini örnekleriyle sunan Yıldırım’ın soru ve eleştirilerini Hasan Cemal yok sayarak yanıt veremedi.
YILDIRIM, HASAN CEMAL’İN MASASINA KADAR GİTTİ
Toplantı bitimi Hasan Cemal’in masasına kadar giden Yıldırım, gazetecilerin önünde Hasan Cemal’e ağır sözler söyledi. Sorularının neden yanıtsız bırakıldığını bilmek isteyen Yıldırım, Hasan Cemal’i şu tarihi tespitleriyle bunalttı: “Hrant Dink, BOP’a alet olmak istemediği için öldürüldü. BOP’un enstrümanı olduğunuz için, burada sizinle birlikte sunum yapan Prof. Kreiser sizi yerin dibine soktu, fena halde fırçaladı sizi. Enstrümanlara nasıl davranıldığını kendiniz görüyorsunuz. BOP’a alet olmayın. Almanya, 700 ton altınını ülkesine geri getirtme kararı aldı. Bölgemizde çok büyük oyunlar oynanıyor, Patriotlar geldi. Bölgesel bir savaş amaçlanıyor. Büyük acılar yaşanabilir. BOP’a alet olmayın. Şunu yazın bir kenara, Ortadoğu halkları sizin aleti olduğunuz Büyük Ortadoğu Projesi’ne Ortadoğu Birliği ile en iyi yanıtı verecektir.”
HASAN CEMAL, SONUNDA BERLİN’DE DOĞU PERİNÇEK’İN HAYALETİNİ GÖRDÜ!
Soykırım iddialarını çürüten Ermeniler’den ve bilim insanlarının varlığından ve tespitlerinden ısrarlı bir şekilde örnekler sunmaya devam eden Yıldırım’a yanıt vermekte zorlanan ve büyük şaşkınlık yaşayan Hasan Cemal ancak şunu diyebildi: “Karşımda sanki Doğu Perinçek’i görüyorum. Doğu Perinçek de benim arkadaşımdı. Hrant Dink de benim arkadaşım, Doğu Perinçek de benim arkadaşım.”
Yıldırım’ın ısrarlarını sürdürmesi üzerine Hasan Cemal, arka kapıdan çıkarak toplantı salonunu terk etti.
Bir yanıt yazın