NECDET BULUZ
Aylardır kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Bu araştırmalar sonunda AK Parti’nin oylarında çok önemli düşüşlerin olduğunu gördük. Daha önceki seçim dönemlerinde yapılan kamuoyu araştırma sonuçlarını açıklayan iktidar partisi, dikkat edilecek olursa bu seçim için yapılan araştırmaları açıklamıyor.
Kamuoyu araştırması yapan grupların yetkililerinin ortak görüşlerini yansıtalım:
“Şu anda 7 Haziran seçimlerinde partilerin alacağı kemik oylar belirlenmiş durumda. Ortada yüzde 10’a yakın kararsız oylar var. Özellikle AK Parti bu kararsız oyların peşine düştü. Kararsızları AK Parti’ye oy verme için yoğun bir çalışmaya girişildi. Birkaç puanlık dönüş olabilir. Ancak, bu noktada özellikle Güneydoğu’da HDP’nin AK Parti oylarını kapması ile başlayan mücadelede AK Parti’liler şimdi din ekseni üzerinden kurdukları propagandalarla buradaki kararsızları kendilerine çevirmeye çalışıyor. Güneydoğu’da Kürt’lerin din hassasiyetinin önemli olduğu biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtçe basılı Kuran ile Güneydoğu’da kürsüye çıkmasının nedenlerinden birisi de bu olabilir. Eğer kararsızlardan ikna edilenler olursa AK Parti’nin oylarında birkaç puanlık oynama olabilir.”
Seçim sonuçlarını en iyi tahmin eden kamuoyu araştırma gruplarından birisi olan Gezici Araştırma’nın son yaptırdığı çalışmalarda AK Parti’nin oy oranı yüzde 38, ana muhalefet CHP’nin oy oranı yüzde 30, Milliyetçi Hareket Partisi’nin oyları yüzde 17,1 HDP’nin yüzde 10,5 ile barajı geçtiği gösteriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne konulduğu iddia edilen son ankette AK Parti yüzde 39, HDP ise yüzde 11,2 olarak gösteriliyor.
Seçimde böyle bir sonucun çıkması AK Parti’nin tek başına iktidar olamayacağını da gösteriyor.
Yapılan ankette bizim en çok dikkatimizi çeken nokta deneklerin “Geçinemiyoruz”, ya da “İşimiz mahkemeye düşerse adil yargılanmayacağımızı düşünüyoruz” görüşlerini yansıtmış olmalarıdır. “Geçinemiyoruz” diyenler yüzde 66,4 olarak belirlendi. “Adil yargılanamayacağız” endişesi içinde olanların sayısı ise yüzde 77,5 olarak değerlendiriliyor.
Bir ülkede geçinme zorluğu ve hukuka güven yoksa demokrasiden söz edilebilir mi? Kaldı ki, bu sorunlar yumağına işsizleri de kattığımızda ortaya çıkacak tablo daha da iç karartıcı olacaktır.
Gezici’nin anketinde dikkat çeken bir başka nokta da deneklerin yüzde 76’lık bölümünün Başkanlık sistemine karşı olmalarıdır. Halkın büyük bir bölümünün karşı olduğu bir konuda eğer bir baskı varsa, bunun da geri tepmeye başladığını açık biçimde görebilmekteyiz. Zaten, anketler doğru çıkarsa, bunun yansımalarını sandıktan çıkan sonuçlarda zaten görebileceğiz.
Şimdi gelelim, AK Parti’nin HDP’nin oylarını düşürme çalışmalarında gelinen son noktaya bakalım.
Eğer HDP barajı aşar Meclis’e girerse en az 65-70 milletvekili olarak boy gösterecek. HDP’nin barajı aşamaması halinde 65-70 milletvekilinin AK Parti’ye geçeceği görülüyor. İşte AK Parti, bir yandan HDP’nin barajı aşmaması için çaba gösterirken, diğer yandan Güneydoğu’daki kararsızların AK Parti’ye oy kullanmasını sağlamaya çalışıyor. Böylece 70-75 milletvekilini kazanmış olacak. 7 Haziran seçimi için bu milletvekili sayısını küçümsemek mümkün mü?
AK Parti’nin sır gibi sakladığı anket sonuçlarının sızdırılması sonunda HDP’nin barajı aştığının görüldüğü söyleniyor. İşte bu tablo, AKP için son derece önemseniyor, bütün planların alt-üst olmasına da neden oluyor. Her ne kadar parti kurmayları bu konuda açıklama yapmak istemiyorlarsa da HDP’yi kendileri için çok büyük tehlike gördüklerini ifade ediliyor.
Bazı çevrelerin iddiaları da şöyle:
“AK Parti, kendilerine yakın kamuoyu araştırma şirketlerine anketler yaptırıyor. Bu anketlerde de partinin oylarının düşük çıktığı görülüyor. Ancak, algı operasyonu için çıkan bu anket sonuçlarını yüzde 5 ile 8 arasında yüksek gösteriyorlar. Böylece seçmen “Nasıl olsa AK Parti kazanıyor, gidip oyumu kullanmama gerek yok” diyecek şeklinde düşünülüyor. Geçmişte, seçmenlerin çoğunun bu yüzden sandığa gidip oyunu kullanmadığı görülmüştü. “
Biz, 7 Haziran seçimini önemsiyoruz. Bu konuda daha önce yazdığımız yazılarda da bunun nedenlerine değinmiştik. Seçmenlerin artık daha bilinçlendiğini, daha iyi düşündüğünü, kendileri için daha iyi olanı görebildiklerini düşünüyoruz. Bu nedenle de seçime ilginin artacağını görmekteyiz. Sandığa gitmeyenlerin ve kararsız oyların yüksek oranda olmayacağını da söyleyebiliriz.
Eğer ortada “kararsız” oylar seçimin kaderini değiştirecekse, bu konuda iktidar partisi kadar muhalefetin de iyi çalışması, sahaya hakim olması, seçmenine sahip çıkması, ikna edebilecek konumda olması gerekiyor. Bunun yanında kesinlikle sandığa ve kullanılacak oylara da sahip çıkılmalıdır.
Günümüzün en çok konuşulan konularından birinin de “seçim hileleri”dir. Bu konudaki bazı iddialar da asıl hilelerin il ve ilçe seçim kurullarında sandıklarından gelecek sayım sonuçlarının YSK sistemine kayıt sırasında olacağı yolundadır. Şu ana kadar planlanan seçim hilelerinin bilgisayarlar ve seçim sisteminin yer aldığı ağ sistemleri üzerinden müdahale şeklinde olacağı da bir başka iddia olarak gündeme düşüyor.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın