Erdoğan, Öcalan’dan ne bekliyor?..

NECDET BULUZ

 

                                                    Başbakan Erdoğan, bir TV programında yaptığı açıklamada “İmralı (Öcalan) ile biz görüşmüyoruz ama görüştürdüğümüz görevliler var” demişti. Yani, İmralı canisi ile PKK konusunda pazarlıkların yapıldığı da bu şekilde yetkili bir ağızdan kamuoyuna açıklanmış oldu. Demek ki, bugünkü Hükümetin Öcalan’dan hala beklentileri var. Bunun için de görüşmeler ve pazarlıklar yapılıyor.

                                                    Burada akıllara gelen soru şu:

                                                    “Başbakan, Öcalan’dan ne bekliyor?”

                                                    Çünkü aynı açıklamada Başbakan “Görüşmeler sürüyor ama bir ışık görülmezse görüşmeler de biter” anlamında sözler etti. Bu da İmralı’dan beklentilerin var olduğunu gösteriyor. Eğer Öcalan ikna edilirse bunun karşısında ne gibi tavizler verilecek bunlar da önemlidir. İmralı canisi öncelikle ev hapsi istemiyor muydu? İsteklerin sadece bununla da  sınırlı kalmayacağı ve sırada başka isteklerin var olduğu da biliniyor.

                                                    HEDEF PKK’Y SİLAH BIRAKTIRMAK

                                                     Hükümet, PKK’nın silah bırakmasını bekliyor. Bunun için de Öcalan’ın kapısını çalıyor. Daha önce bilindiği gibi Öcalan, açlık grevlerini bitiren isim olarak öne çıkmıştı. Şimdi, aynı gelişme silah bırakmada bekleniyor. Bir talimatla açlık grevlerini sona erdiren İmralı, yine bir talimat ile PKK’ya silah bıraktırabilir. Bizim görebildiğimiz kadarı ile beklentiler bu yönde gelişiyor.

                                                      Bu noktada PKK’nın hemen silah bırakmasını beklememek gerekir. Karşılıklı istekler var. PKK’nın isteklerine bugünkü hükümet “evet” derse bu bir bölünmeye, yapısal değişikliklere doğru bir yol alınmaya başlanılacaktır. Bunun faturasının ağır olacağını sanıyoruz bugünkü yöneticiler de biliyordur.

                                                       Kaldı ki, Öcal çağrı yapsa,”Silah bırakın” dese bile Kandil bunu dinler mi? Kandil ile Öcalan arasında görüş farklılıklarının olduğu biliniyor. Üstelik Kandil de kendi aralarında görüş ayrılıklarına sahip kesimlerden oluşuyor. Bu işin kolay olmayacağı bilindiği halde, belki de örgüt içinde Öcalan’ın gücü ölçülüyor olabilir.

                                                      “ATEŞKES” BİR UYUTMACIDIR

                                                       Kandil’e şu an Murat Karayılan hakim gibi görünüyorsa da, Karayılan karşıtı bir ekibin örgütün silahlı kanadı ve propaganda birimi üzerinde daha etkili olduğu da biliniyor.

                                                       Şu anda kış aylarındayız. PKK, her kış aylarında taktiksel olarak mecbur kalınmadıkça silaha sarılmayacağını söylüyor. Çünkü zaman kazanma, toparlanma süreci içine giriliyor. PKK, kış aylarını en az zararla atlatabilmek çabası içine giriyor. Kış uykusuna yatıyor. Buna da aldanmamak gerekiyor. “Ateşkes” anlaşması bu aylarda hep gündeme geliyor, daha sonra bahar ayları ile birlikte PKK yine eylemlere başlıyor, yine kan dökülüyor, yine şehit haberleri geliyor. Bu nedenle Başbakan, “ateşkes”den ziyade silahların bırakılmasını istiyor ve Öcalan’dan beklentisi de bizce budur. Yazımızın başlığı da bu şekilde yanıt bulmuş oluyor.

                                                      PKK’YI DIŞ GÜÇLER DE KULLANIYOR

                                                      Burada şunu da vurgulayalım:

                                                      Öcalan’ın silahların bırakılmasında etkin rol oynayacağı sanılıyor. Çünkü İmralı ile görüşenler ve Öcalan’ın avukatlarının söylediklerine göre İmralı canisi PKK’ya silah bıraktıracak tek insanın kendisinin olduğunu söylediğini ifade ediyorlar. Öcalan, bunu sıkca da dile getiriyor. Hükümetin önceliği silah bıraktırma olduğuna göre, Öcalan’ı buna ikna etmeye çalışıyor olabilirler. Ancak, PKK silah bırakırsa bu neye göre olacak, ne vaad alacaklar, bizce bu da önemsenmelidir. PKK’nın ne istediği biliniyor? Bunlar karşılık bulabilir mi, ortada çok büyük risklerin olduğu da görünüyor, AKP Hükümetinin bu riskleri göze alabileceğini de sanmıyoruz.

                                                      Unutulmaması gereken bir konuyu daha anımsatalım:

                                                      Terör örgütü PKK’yı kullanan dış güçler de var. Çoğu zaman bu dış güçlerin PKK’yı Türkiye’ye karşı koz olarak kullandığını biliyoruz ve görüyoruz. Peki, bu dış güçler PKK’nın silah bırakmasını ister mi? Bunun da enine boyuna masaya yatırılması görüşündeyiz. O nedenle şu an için PKK’nın çok başlı duruma geldiğini de unutmamak gerekiyor.

                                                      Özetleyecek olursak, İmralı canisi 20 bin insanın katilidir ve hiçbir zaman bu suçtan arındırılamaz. PKK da bir terör örgütüdür, bu örgüt de meşru hale sokulamaz. Yapılan pazarlıkların ve çalışmaların bu hedef üzerinde olduğu izlenimi ediniyoruz ve bundan da açık söyleyelim endişeliyiz.

 e.mail: [email protected]

 

                                                       

 

                                                     

 

 

NECDET BULUZ - erdogan

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir