Başkanlık seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre seçilmiş başkan ilan edilen Joe Biden’ın Türk-Amerikan ilişkilerinde de yeni bir sayfa mı açacağı yoksa ilişkilerdeki sorunların artarak devam mı edeceği sorusu, her iki ülke başkentinde bu ilişkileri takip eden herkesin merak ettiği bir soru olarak öne çıkıyor.
Öyle görünüyor ki, yeni Başkan Biden ve ekibi ile Türkiye yeni kriz ortamları yaşayacak. Daha şimdiden Biden ekibi, çeşitli nedenlerle Türkiye’yi tehdit etmeye başladı.
Tüm bu konuları, Amerika Türk Koalisyonu’nun (TCA) eski başkanı ve halen Türk Koalisyonu ABD Siyasi Eylem Komitesi’nin (Turkish Coalition USA PAC) mali işler sorumlusu olarak görev yapan Lincoln McCurdy yanıtladı. Türkiye konusunda Washington ve özellikle de Kongre’deki havayı en iyi bilen isimlerden biri olan McCurdy VOA Türkçe muhabiri Mehmet Toroğlu’nun sorularını yanıtladı.
2020’deki seçimlerde yarışan Türk-Amerikan toplumuna mensup adayların performansını değerlendiren McCurdy, 13 adaydan 4’ü kazanmış olsa da geri kalanların çoğunun da az farklarla yarışı kaybettiğine dikkati çekerek, “Evet, hepsi kazansaydı güzel olurdu ama dördünün kazanması da bence muazzam bir başarı. Doğru yönde bir adım ve 2022 ile 2024’te daha fazla sayıda Amerikalı Türk’ün seçim yarışlarına katılmasının zeminini hazırladı. Şunu kabul etmeliyiz ki Amerikalı-Türkler, bir göçmen grup olarak bu arenada daha yeni. İş dünyasından akademi dünyasına, tıptan mühendisliğe kadar birçok alanda kariyerlerinde aşırı derecede başarılar kazandılar, siyasi arena hariç her bir sektörde sivrildiler. Dolayısıyla bunu bir başlangıç olarak değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
Türk-Amerikan toplumundan şimdiye kadar 12 civarında kişinin farklı kamu görevlerine seçildiğini ancak hala hiçbir Amerikalı Türk’ün eyalet ya da federal düzeyde bir makama seçilemediğini belirten McCurdy, bu yıl biri Arizona diğeri Massachusetts’te olmak üzere eyalet düzeyinde iki Amerikalı-Türk’ün yarıştığını ancak kılpayı kaybettiklerini söyledi. Birçok politikacının girdikleri ilk seçimi kaybetmelerinin normal olduğunu, şimdi bu ikisinin de isimlerinin daha iyi tanındığını ifade eden McCurdy, “Gelecek yıllarda yeniden yarışmanın temellerini atmış oldular” dedi.
McCurdy, Türk-Amerikalılar’ın siyasete katılımı açısından bu yıl bir önemli bir başarıya da Derya Taşkın’ın imza attığına değinerek, ilk kez Türk kökenli bir Amerikalı’nın ABD seçim sistemine göre başkan ve başkan yardımcısı için oy veren Seçiciler Kurulu’na girdiğini hatırlattı. McCurdy, bu gelişmenin de ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Tüm bu başarıların, Amerikalı Türkler’in ABD siyasetinde gelecekte daha görünür olması için kendisine umut verdiğini kaydeden McCurdy, ”Seçimlerden sonra Türk-Amerikan siyasi eylem komitelerine gösterilen ilginin arttığını gözlemliyoruz” dedi. McCurdy, Arizona eyaleti senatosu için Demokrat Parti’den yarışan ancak çok az farkla seçimi kaybeden Ajlan Kurdoğlu’nun da, Türk-Amerikan toplumu arasında siyasete dahil olmanın önemine dair farkındalığı arttırma bakımından önemli bir görevi yerine getirdiğini vurguladı. Cumhuriyetçiler’in güçlü olduğu bir seçim bölgesinde yarışmasına rağmen sadece yüzde 5 farkla seçimi kaybeden Kurdoğlu, kazansaydı bir eyalet kongresine girmeyi başaran ilk Türk asıllı Amerikalı olacak.
Biden döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceği sorusu üzerine McCurdy, ABD’de derin bir kutuplaşmanın varlığına rağmen, “ne yazık ki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’i birleştiren konulardan birinin Türkiye olduğunu” belirtti.
Türkiye ve ABD ilişkilerindeki gerilemenin devam etmesini beklediğini ifade eden McCurdy, “İki ülkenin de farklı şikayetleri olsa da Amerikan tarafındaki ana mesele S-400. Eğer Türkiye’nin duruşunda bir değişiklik olmazsa, çok büyük ihtimalle yaptırımlar göreceğiz. Yaptırımlardan kurtaracak bir Başkan Trump da bu sefer olmayacak. Diğer taraftan Joe Biden’ın da gerçekçi bir kişi olduğunu düşünüyorum. Siyasette çok deneyimli, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanlığını yaptı. Türkiye hakkında çok bilgisi var. Türkiye’nin önemini biliyor. Dolayısıyla iki ülke arasında diyaloğu yeniden canlandırmaya çalışacaktır çünkü ilişkilerde daimi bir kırılma olursa bundan iki ülke de kaybeder. Bence Biden bunun farkında ve bir şeyler yapmaya çalışacak. Ama Türkiye S-400’de ısrarını sürdürürse Biden’ın elleri bağlanacak” diye konuştu.
Başkan Trump yeniden seçilmiş olsaydı bile onun da Türkiye konusunda kendi partisiyle sorun yaşayacağını düşündüğünü belirten McCurdy, Cumhuriyetçi Parti’nin de bir NATO müttefikinin Rus silahlarına sahip olmasından çok kaygı duyduğunu söyledi. Biden’ın kişisel ilişkilerden ziyade kurumları daha çok temel alan bir yaklaşıma sahip olduğuna işaret eden McCurdy, “İnanıyorum ki Kongre’yle çalışmak isteyecektir. Yeni bir sayfa açabilir mi bunu bilmiyorum ama ilişkileri kurtarmak için bir çaba olacağını düşünüyorum. Daha önce dediğim gibi, ilişkilerde daimi bir çatlak iki ülkeye de zarar verecektir. Dolayısıyla bence ilk başlarda, ‘bu meseleyi çözmeye çalışalım, ilerleme sağlamalıyız’ şeklinde olumlu bir hissiyatın olacağı görüşündeyim. Umarım iki tarafta da pozitif tepkiler olur” dedi.
McCurdy, S-400 meselesinin çözüm bulunması halinde Washington’da Türkiye’yle diğer sorunları da çözmek için çaba göstermeye daha açık bir politika görmeyi beklediğini ifade etti. Bununla birlikte McCurdy, “Ama S-400 sorununa bir çözüm getirilemezse, diğer sorunlar da çözülemez” ifadesini kullandı.
Türk-Amerikan ilişkilerini istikrarlı hale getirmek için Amerikalı-Türkler’in seslerinin daha yüksek ve güçlü olması gerektiğini bir kez vurgulayan McCurdy, “Bunun olması için de Amerikalı Türkler siyasi sisteme dahil olmak zorundalar. Bu yıl Türk-Amerikan toplumunun 13 mensubunun seçimlerde yarışmasıyla önemli ilerleme sağladık. Eğer bu devam ederse umudum da artacak çünkü eyalet meclislerinde ve Kongre’de Amerikalı Türkler olduğu takdirde, diğer Amerikalılar’ı da bölgenin gerçekleri hakkında eğitebilecekler, böylece dengeli bir diyalog oluşturulabilecek. Siyaset kişiseldir, eğer varlık göstermezseniz kaybedersiniz. Bu nedenle Amerikalı Türkler’in seçimlerde yarışması ve kamu görevlerine seçilmesi önemli” diye konuştu.
McCurdy şu anda Kongre’deki Türkiye Dostluk Grubu’nun 103 üyesi bulunduğunu ancak seçimlerden sonra şekillenen yeni Kongre’de, seçimi kaybeden, emekli olan ya da duruşunu değiştiren üyelerin olması nedeniyle bu sayının 100’ün altına düşeceğini belirtti.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın