KIRIMI KAYBETTİĞİMİZ RUS YENİLGİSİ
EKONOMİYİ DE BİTİRMİŞTİ
Son çare Şeyhülislam Fetvasi olmuştu ama o da çare olmadı.
Osmanlı, Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra 1775’te “Esham” yani “Hazine Bonosu” yoluyla iç borçlanmaya gidiyor.
Zorunlu iç borçlanma olan “İmdadiye”ye ve özel kişilere toprak satışı anlamında “Malikâne Sistemi”ne başvuruyor.
Olağanüstü hallerde alınan vergileri kalıcı hale getiriyor.
1770’lerde savaş masraflarını karşılamak için ölen şahısların terekesinin yüzde 60’ına zorla el koyuyor.
Bazı tasarruf tedbirleri uyguluyor. Ancak yine de ekonomi düzelmiyor.
Devlet para basacak yeterli maden olmadığı için halk, bir emirle elindeki altın ve gümüş eşyayı devlete satmaya mecbur kılınıyor.
Uygulamada zorluk cikinca, 1789’da Şeyhülislam, “altın ve gümüş eşya kullanmak haramdır” diye bir fetva yayımlıyor.
1789 başında padişahın altın ve gümüş özel eşyaları, devlet adamlarının gümüş takımları darphanede eritilerek para basılıyor.
İstanbul’daki Türk tüccardan 20.000, gayrimüslim tüccardan 12.000 okka saf gümüş isteniyor ve bunlar da eritilip para basılıyor.
Ancak soruna care bulunamiyor.
Ekonomik çöküş devam ediyor.
(Mübahat Kütükoğlu, Baltalimanı’na Giden Yol, s. 271)
Selen Atasoy
Bir yanıt yazın