NECDET BULUZ
Geçenlerde Bodrum’da 24 Nisan’da Ermeni meselesi ile ilgili ilginç bir konferans verildi. Milliyetçi Sanayici ve İşadamları Derneği MİSİAD Bodrum Şubesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikte Azerbaycan’ın ulusal halk kahramanı Karabağ savaşçısı İbad Hüseynov yaptığı konuşmada Ermeni gerçeğini bütün detayları ile gözler önüne serdi. Yoğun gündem nedeni ile geç de olsa bu anlamlı günden bazı notları sizlerle paylaşmak istedik.
Azerbaycan’ın ulusal halk kahramanı Karabağ Savaşçısı İbad Hüseynov Azerbaycan Cumhuriyeti tarafından “Bayrak Madalyası” ile ödüllendirilmiş. Hakkında bir de belgesel yapılmış.
Böylesine önemli bir etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen MİSİAD Bodrum Şubesi Başkanı Derya Kürkçüoğlu’nu özellikle kutlamak gerekiyor. Delfi Otel Toplantı salonundaki bu etkinliğe aynı zamanda MİSİAD Genel Başkanı Feridun Öncel de izledi. Etkinliğe konuşmacı olarak sosyal antropolog araştırmacı yazar Suat Turgut da renk kattı.
Konferansta, Ermenilerin 1992 yılında, Azerbaycan’ın Hocalı kentinde yaptığı katliamın tüyler ürperten görüntülerinin yer aldığı bir dokümanter film izletildi. Sinevizyona ayrıca Karabağ savaşçısı İbad Hüseynov’un yaşamından kesitlerin yer aldığı bir video klip de yansıtıldı. Kürsüye daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Danışmanlarından, Gazeteci Gülsen Babayeva çıktı. Babayeva, Karabağ savaşında gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle ülkesinde bir halk kahramanı olarak kabul edilen ve Aliyev tarafından madalya ile ödüllendirilen İbad Hüseynov’un hayat hikâyesini anlatarak Ermeni soykırım iddialarına değindi. Ermenileri “köle” olarak niteleyen Babayeva “Köleden millet olmaz. Onlar, her zaman büyük güçlerin, büyük devletlerin kölesi olmayı tercih ettiler, bir silah olarak kullanıldılar. Hala da kullanılıyorlar. Rusya, Türk Dünyası’na duyduğu nefreti Karabağ’da ödetti. Azerbaycan’ın kendisinden ayrılmasının acısını oradan çıkarmaya çalıştı. Bunun için de Ermenileri kullandı. Rusya, 70 yıl boyunca bize Türklüğümüzü unutturmaya çalıştı. İşte bu nedenle benim ülkemde herkes İbad Hüseynov gibİ kahraman olmak istedi. Onu dinleyip de vatanperver olmamaya imkân yoktur. O, yaşarken efsane olmuş bir isimdir” dedi.
Savaşı bütün hatları ile yaşamış olan, Ermeni mezaliminin her anını iliklerinde yaşayan Azerbaycan Halk Kahramanı İbad Hüseynov’un konuşmalarından bazı alıntıları sizlerle paylaşalım:
. “Biz Karabağ’da sadece Ermenilere değil, büyük devletlere karşı savaştık. Ve tek başımıza kaldık. Biz Karabağ’da Almanya’dan, Rusya’dan gelen teröristlere karşı kanımızın son damlasına kadar savaştık. Ermeni katliamlarının canlı şahidiyim. Ermeni milleti şeytandır. Hocalı katliamını yapanlar teröristlerdi. Amerika’dan Fransa’dan, Rusya’dan gelen teröristlerdi. Ermeni değil sadece. Ermeni Türklerin adını duyunca kaçar. O ülkelere dayanarak yapabilirler böyle bir şeyi ancak. Onların yaptığı katliamları görünce, bu milletin nasıl şeytan olduğunu anladık biz. Asıl kahramanlar analardır. Analar, öyle evlatlar yetiştirsinler ki, o çocuklar Türkçü olsunlar. Çünkü Türkler, tek yumruk haline gelmek zorunda. Türk’ün gücünü kuvvetini anlatmalıyız. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Bunu herkes anlamalı”
Ermeni mezalimi konusunda değişik açıklamaklarda bulunan Yazar Suat Turgut’un da konuşmasından kısa bir alıntı yapıyoruz:
“Bu konunun ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilmesini bir cinayet olarak görüyorum. Ermeni değil Türk soykırımı yapılmıştır. Sadece bir tanesini söyleyeyim. ABD’nin Başkanı Reagan’ın danışmanı söylüyor, ‘Ermeniler 2 milyon Müslüman’ı katletti’ diyor. Bu tarihi bir gerçek. Ermeniler sadece kullanılmış. 2015’te soykırım diye bağırmaları, yine emperyalizmin oyunudur. PKK ile terör örgütleri ile birlikte Ermeniler bir kez daha kullanılıyor. Sadece kendi belgeleriyle bile bunu ortaya koyabiliyoruz. Aslında bu soykırım masalı Malta Konferansında kapanmıştır tamamen. İngilizler soykırım oldu diye dava açtı. Bir yıl boyunca kanıt aradılar, bulamadılar dava düştü. Burada niyet şu. Sevr tekrar hortlatılmak isteniyor. Elin delisi bize bir iftira atıyor. Biz de safça, biz yapmadık diyoruz. Hayır kardeşim. Bize yapılanı bile anlatamadık biz bugüne kadar.”
MİSİAD Genel Başkanı Feridun Öncel de “Tarihin her döneminde genç yaşında Türklük şuurunu ortaya koyan kahramanlar çıkmıştır. İbad kardeşimiz de bunlardan biri. Bizim görevimiz, Türk gençliğine Türk milletine bu gerçekleri aksettirmek” diye konuştu.
MİSİAD Genel Başkan Vekili Altuğ Çankaya, “Avrupa’nın ikiyüzlülüğü 100. Yılda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Serebrenitsa’ya katliam demeyenler, Hocalı’ya katliam demeyenler, kendi insanlarını savunanlara soykırımcı yaftası yapıştırmaya çalışıyor. Kazım Karabekir’in anılarını okuduğumuzda, hamile kadınların çocuklarının karınları deşilerek çıkarıldığını, insanların kazığa oturtulduğunu anlıyoruz. Böyle bir acıyı yaşamış bir millet olarak asla soykırımı kabul etmiyoruz.”şeklinde görüşlerini yansıttı.
Şimdi asıl söylemek istediğimiz şudur:
Ermeni yalanlarını detayları ile savaşı yaşamış olanların ağzından dinlemek, gerçekleri görmek önemlidir. Böylesine ulusal bir mesele Bodrum’da masaya yatırılmış ve ses de getirilmiştir. Neden bu konu diğer illerimizde, Bodrum gibi ilçelerimizde masaya yatırılmıyor? Neden haklı davamız konusunda masaya yumruk vurulmuyor? Neden bu davayı yürekten kucaklayamıyoruz?
Son derece önemsediğimiz ve önemli bulduğumuz bu ulusal konuyu gündeme taşıdıkları için MİSİAD yöneticilerini, etkinliği Bodrum’a taşıma cesareti gösterdiği için de MİSİAD Bodrum Şube Başkanı Derya Kürkçüoğlu’nu yürekten kutluyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın