Kardeş Azerbaycan’ın kutlu savaştan galip çıkması hepimizi sevinç içinde bıraktı. Çünkü işgal edilmiş topraklarını kurtarma savaşı verdi. Haklıydı ve bu haklı savaştan da başarı ile çıkmasını bildi. Türkiye’nin ise bu hak savaşında topyekûn kardeşlerimizin yanında yer alması bu savaşa ayrı bir boyut kazandırdı.
Ancak, şu gerçeği de görelim:
Eğer, Azerbaycan ordusu durdurulmamış olsa, Ermenistan’ı işgal ettiği Dağlık Karabağ’dan tamamen çıkarıp, topraklarını ana vatanına katacaktı. Devreye son anda Rusya girdi, 9 maddelik bir anlaşma ile ateşkes sağladı. Azerbaycan ile Ermenistan arasında da ileriye dönük barış adımları atılmış oldu.
Rusya, Azerbaycan ordusunun Ermenistan tarafından durdurulamayacağını gördü ve adım atmak durumunda kaldı.
Dokuz maddelik anlaşmaya göre, Dağlık Karabağ ve Laçin koridorundaki temas hattı boyunca, 1.960 asker, 90 zırhlı personel taşıyıcı, 380 araç ve özel teçhizattan oluşan Rus barış gücü yerleştirilecek. Hankendi ve Ermenistan’ı Laçin koridoru boyunca birbirine bağlayan yeni bir ulaşım yolu inşa edilecek. Bu rotayı korumak için de Rusya barış gücü yerleştirilecek. Azerbaycan tarafı her iki yönde Laçin koridorundan geçişin güvenliğini sağlayacak.
Her iki taraf da bulunduğu bölgelerde kalacak. Kısacası, Ermenistan halen işgal altında tuttuğu diğer yerleri bırakmayacak. Topraklar tamamimiyle işgalden kurtarılmış değil.
Son gelişme:
Türkiye ile Rusya arasında yapılan görüşmeler sonunda Türkiye’nin de ortak denetim merkezi içinde yer alacağı açıklandı.
Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım bağlantıları sağlanacak. Ulaşım bağlantıları, Rus Sınır Servisi tarafından kontrol edilecek. Yani, Ermenistan işgali altındaki Hankendi, yeni yolla Ermenistan’a bağlanırken, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında da karayolu bağlantısı kurulacak.
Nahçıvan ile Azerbaycan’ın Ermenistan sınırları içinden geçen karayoluyla birbirine bağlanması ekonomik açıdan bir kazanç gibi gösteriliyor. Bunu siyasi açıdan değerlendirdiğimizde ortaya başka tablo çıkıyor.
Çünkü yolun kontrolünü Rus askerleri yapacak. Türk Dünyası’nın karayolu bağlantısı, Rus kontrolünde olacak.
Rusya her iki yola da asker yerleştirecek.
İşin özeti:
Rusya artık bölgeye yerleşecek ve bir daha da çıkmayacak. Zaten bugüne kadar hesapların da bunun üzerinden yapıldığı 9 maddelik anlaşma ile ortaya çıkmış oldu.
Gerçek ise şu:
Rusya, ‘Barış Gücü’ ve ‘Ortak Ulaştırma Sistemi’ tesis etme adı altında Azerbaycan’a askeri birlik konuşlandırmak istiyor. Bu maksatla da Ermeni işgali altındaki 5 reyonun Azerbaycan’a teslimi önerisini gündeme getirdi. İşgal altındaki diğer reyonlar halen Ermeistan’da kalacak. Asıl hedef ‘barış gücü’ görüntüsüyle askerlerini oraya yerleştirmek. Bir kere yerleştikten sonra da yapacak çok fazla bir şey kalmaz. Buna çok dikkat etmek gerekir. Rusya Azerbaycan taarruzlarının ilerlemesini elbette istemeyecektir. Son anda devreye girerek iki ülke arasında 9 maddelik anlaşma ile Rusya bölgede varlığını sürdürme kararını almıştır.
Baştan bu yana Rusya’ya kesinlikle güvenilmemesi gerektiğin hep anımsattık ve bu konuda dikkat çekmeye çalıştık.
Azerbaycan’ın topraklarını kurtarmak için girdiği hak mücadelesini sonuna kadar destekliyoruz. Kardeşlerimizin başarısını da her zaman sevinçle kutlarız.
Savaşın başlangıcından bu yana hep şunu düşündük:
“Ermenistan’ın işgal ettiği topraklar Rusya’nın desteği ile oldu. Şimdi, Azerbaycan ordusunun hak mücadelesinde Rusya bugüne kadar neden Ermenistan’ın yanında yer almadı ve Azerbaycan’ın ilerleyişine seyirci kaldı?”
Rusya, Azerbaycan’da askeri üs kurmak için Karabağ’da biraz ilerlemesine göz yumduğu 9maddelik anlaşma ile açığa çıktı. Rusya’nın bölgede nasıl bir oyun oynadığını da bir kez daha görmüş olduk.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır:
Konu hakkında daha önce yazdığımız yazılarda “Rusya ipe un seriyor” demiştik. Bölgeye de dikkatleri çektik.
Rusya baştan bu yana barışı ve Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan tamamen çekilmeyi istemedi. Hep oyaladı. Kendi hesaplarını yaptı.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın