Tanrı’nın gazabı mı?

Ayla Çokbudak

Belem kulesi Lizbon
Lizbon

Portekiz’İn başkenti Lizbon, katolik halkın kutsal Azizler Günü‘nü kutlamak için kiliseleri doldurduğu 1 kasım 1755 tarihinde, 8.5 ile 9 şiddetinde, on dakikadan fazla süren 3 ayrı depremle sarsılır.

Can kaybı 60,000 kişidir. Depremden 40 dakika sonra kıyıya vuran tsunami ve şehri saran yangın, can kaybını artırır.

Depremin kutsal Azizler Günü‘nde meydana gelmesi, kiliseler yıkılır, kiliselerde ibadet eden hıristiyanlar ölürken, Lizbon genelevinin %85’i yıkılan şehirde ayakta kalan yapılar arasında olması, kiliseye olan itikatı yerle bir eder.

Depremin Tanrı’nın günahlar için verdiği ceza olduğunu öne süren Kiliseye karşı Avrupa’da felsefik, dinsel ve politik açıdan birçok eleştiri başlar.

Voltaire, depremin fay hatlarının hareketinden kaynaklanması nedeniyle jeolojik bir olay olduğunu öne sürer. Rousseau ise bunu yeterli bulmaz, ”Neden hep yoksullar ölüyor?” sorusunu tartışmaya açar.

Aradan 265 yıl geçer. 2020 yılında İzmir depremi sonrasında Diyanet İşleri Başkanı açıklama yapar : ”Deprem kıyametin alıştırmasıdır”

Avrupa’nın  1755 yılında Tanrı‘nın gazabı olarak görmekten vazgeçtiği deprem, 265 yıl sonra 2020 yılı Türkiye’sinde Tanrı‘nın gazabı ilan edilir.

Matbaa kullanımında 272 yıl gerisinden geldiğimiz Avrupa’nın doğa olaylarını Tanrı‘nın gazabı olduğuna dair kabul konusunda da 265 yıl gerisinde kaldığımız anlaşılır.

265 yılda bir arpa boyu yol katedilmemiştir.

İ.Özer’den alıntı.

Ayla Çokbudak - lizbon

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir