Fransa’da “Bozkurtların” tüm faaliyetleri yasaklandı. Ancak ülkede resmi anlamda “Bozkurtlar” adlı ne bir dernek ne de oluşum bulunuyor. Fransız uzmanlara göre Bozkurt’ların kurumsal olmasa da MHP ile bağlantıları var.
Fransa İçişleri Bakanı Gérarld Darmanin pazartesi günü Bakanlar Kurulu kararı ile “aşırı milliyetçi” ve “paramiliter” bir hareket olduğu gerekçesiyle Türkiye kökenli “Bozkurtların” Fransa’daki faaliyetlerinin yasaklandığını duyurdu.
Darmanin’ın sosyal medyada paylaştığı Bakanlar Kurulu kararnamesinde “Bozkurtlar” şeklinde tanımlanan hareketin feshedilmesi “bir kişi ya da gruba karşı herhangi bir etnik gruba bağlantısı ya da bağlı olmaması sebebiyle, kökenleri sebebiyle, nefret, ayrımcılık ve şiddete yol açan silahlı sokak gösterileri yapmayı” yasaklayan Fransa yasalarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayandırıldı.
Fransa’da resmi anlamda “Bozkurtlar” adlı hiçbir dernek, vakıf ya da siyasi parti bulunmasa da kararnamede söz konusu hareketin 1968 yılında Türkiye’de kurulduğu yazıldı.
Fransa’da alınan kararda “Bozkurtlar”ın üç hilalli bayrak sembolünü kullandıkları ve gösterilerinde parmaklarıyla kurt işareti yaptıkları yer aldı.
Bakanlar kurulu kararında “Ülkücü” ya da “Ülkücü Hareket” ifadeleri ise hiç yer almadı.
Konu ile ilgili DW Türkçe’ye konuşan Türkiye uzmanı akademisyen ve yazar Etienne Copeaux, bu grubun kurumsal olmasa da Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile güçlü bir bağının olduğunu belirtti.
Copeaux yasaklanan hareketle ilgili “Ülkücü” ifadesinin kullanılmasının daha doğru olacağını belirterek, grubun kendisini bu şekilde tanımladığına dikkat çekti.
Copeaux, “Bana göre bugün yapılanma, organizasyonel araçlardan çok sosyal medya üzerinden oluyor. Örneğin ‘Bozkurt’, ‘milliyetçiler’ ya da ‘ülkücüler’ yazınca bir çok Facebook sayfası bulunuyor” şeklinde konuştu.
Fransa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu ise DW Türkçe’nin konu ile ilgili sorularına yanıt vermedi.
“Ne hafife almalı ne de fazla abartmalı”
Türkiye uzmanı Fransız akademisyen Didier Billion ise “Bozkurtları” bir organizasyondan çok farklı katmanları olan bir “etki alanı” olarak değerlendirdi. Uluslararası İlişkiler ve Strateji Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı Billion bu grup sempatizanlarının Fransa’daki sayısının Almanya ya da Türkiye’den az olduğunu ancak “ne hafife almak ne de fazla abartmak gerekmediğini” söyledi.
Billion, “Bozkurtların” hukuki bir kimliğinin olmaması sebebiyle Fransa hükümetinin bu girişiminin son dönemde Ermenilere karşı görülen şiddet olayları karşısında yapılan bir “halkla ilişkiler hamlesi” olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Billion, bu kararın ardından kendisi için öncelikli olanın Fransa’nın “hukuk devleti” sınırları içinde hareket etmesi olduğunu sözlerine ekledi.
28 Ekim tarihinde Fransa’nın Lyon şehri yakınlarında Ermeniler otoyol keserek Dağlık Karabağ bölgesi için gösteri yapmıştı. Çıkan olaylarda dört kişi yaralanırken aynı günün akşam saatlerinde Lyon yakınlarındaki Décines’de sokağa inen bir grup Türk, Ermeniler aleyhine sloganlar atmıştı.
“Gençleri örgütlüyorlar”Lyon’daki anıta yazılan yazı
Yasaklama kararını alan Fransız makamları da sosyal medyanın aşırı milliyetçi örgütlenmede rol oynadığına değiniyor. Bu bağlamda Türkiye kökenli Ahmet Çetin adlı kişinin ülkedeki Türk kökenli gençleri bu yolla örgütlediğine dikkat çekiliyor.
Ahmet Çetin ismi ilk kez Fransa’da sosyal medyada paylaştığı bir videoda “Ben Türk komandosuyum. Türkiye hükümeti bana aylık 2 bin euro ve silah versin Fransa’nın neresinde olursa olsun gerekeni yaparım” ifadeleri sonrası gündem olmuştu. Çetin hakkında Bourg-en-Bresse savcılığı, 6 ay ertelenebilir hapis cezası, 5 yıl seçilme hakkından mahrum bırakma ve 2 bin euro para cezası talep etti. Çetin’in duruşması 5 Kasım’da gerçekleşecek.
Fransa’da 2016 yılından bu yana Kürtlere ve Ermenilere karşı Türkiye kökenli kişiler tarafından düzenlenen bazı gösterilerdeki şiddet olayları “Bozkurtlar”la ilişkilendiriliyor.
Öte yandan kararda 31 Ekim gecesi Décines-Charpieu şehrinde Ermeni anıtlarına yapılan saldırı da açıkça sprey boya ile “Bozkurtlar” ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kasten “RTE” yazıldığı da hatırlatılıyor.
Copeaux’ya göre ise “Bozkurtların” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “hiçbir ilgisi yok”. Fransız akademisyen “Bozkurtlar onlarca yıldır aramızda. Bu yeni bir fenomen değil” derken “Erdoğan Türkiye dışındaki Türkler üzerindeki kontrolünü arttırmak için daha çok önceden beri var olan bir durumdan faydalanıyor” yorumunda bulundu.
Fransız uzman Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararın “önemli bir değişim” olduğunu söyledi. Copeaux “Ancak resmi olarak var olmayan bir hareketin nasıl yasaklanacağını ise anlayamıyorum” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan kınama
Bu arada Türkiye Dışişleri Bakanlığı Fransa’da alınan kararla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün Fransız Hükümeti tarafından lağvedildiği açıklanan ‘Bozkurtlar’ isimli bir hareket olmadığı esasen bilinmektedir. Söz konusu ülkenin münferit birtakım kişilere ve bu kişilerin eylemlerinden hareketle böyle bir hareket ve oluşum varmış gibi hayal mahsulü kararlara tevessül etmesi içinde bulunduğu çelişkili psikolojinin son tezahürü olmuştur.
Beraat Gökkuş / Paris
© Deutsche Welle Türkçe
Bir yanıt yazın