Eski Rus Silahlı Kuvvetleri mensubu Alexei Yahontov (1985–2018) bu soruya bakın nasıl cevap veriyor:
Görünüşe göre Türkler drone yeteneklerinin gelişmesinde uzun bir yol kat ettiler.
Türklerin bu konudaki avantajı, 2000’li yılların başında İsrail’den satın alınan Heron’ların birçok denemeden sonra zamanında tamir edilememesi ve defalarca tekrarlanan sorunları İsrail’in reddetmesi, Türkleri İsraillilerde eksik olan parçaları kendi kendilerine geliştirecek ve “tam olarak” iyileştirecek noktaya getirdi. Kendi askeri stratejilerini uyarladılar ve 10 yıl sonra dünyanın en önemli askeri drone güçlerinden biri haline geldiler.
Burada Türk insansız hava araçlarının Suriye, Libya çatışmalarında ve son zamanlarda Dağlık Karabağ anlaşmazlığında ne kadar etkili olduğundan bahsetmeliyiz. Karabağ’da Türk insansız hava araçlarının etkisiyle ilgili bir rapor var:
Çeşitli kaynaklara göre, Azerbaycan’ın şu anda Karabağ anlaşmazlığında faaliyet gösteren yaklaşık 11 Türk askeri insansız hava aracına sahip olduğu ve yukarıdaki 1 milyar dolarlık kaybın yaşanmasında etkisinin çok büyük olduğu bildirildi.
11 Türk insansız hava aracı, bunların maliyetlerinin sadece 20 milyon dolar değerinde olduğunu düşündüğümüzde (açıkça Azerbaycanlılara fazla kar sağlamadan veriyorlar), bir milyar dolardan fazla askeri donanımı yok ediyor ve bu tam olarak reçetedir.
Buradaki sorun şu ki, çok sayıda üstün teknoloji olsa bile, bu kadar ucuz ama etkili malzemelere karşı kullanımları çok pahalı ve onları hedeflemek isteseniz bile hangisini? (Türkler onları çoğunlukla bir ordu taktiğiyle kullanırlar)
Bunu o noktadan görürsek, o zaman Türk insansız hava araçları ve onları kullanma doktrini, taktikleri gerçek bir ” oyun değiştirici ” ve birçok askeri çevrede de konuşuluyor ve bu taktikleri kopyalamaya çalışıyorlar. Ama tabii ki, Türkiye bu oyunda çok büyük bir avantaja sahip ve büyük olasılıkla bu yolda daha uzun süre kalacak.
Milyon dolarlık bir ürün, milyonlarca dolar değerinde zırhlı araçları, çevrimdışı çalışan SAM sistemlerini tamamen geçersiz kılar, kendi askerlerini canlı olarak riske atmaz, çok fazla serbest düşen bomba veya yalnızca hedef alabilen füzelere ihtiyaç duymadan noktadaki hedefleri yok eder.
Bu nedenle, Türk drone yetenekleri, yeni savaş ve vekalet savaşları çağında gerçekten etkili ve değerlidir. Ve gördüğüm kadarı ile yenileri çok daha büyük yük, menzil, hız ve teknolojiyle yolda. Bu sorunu çözmek için çok daha ucuz ve daha etkili karşı stratejiler bulunana kadar, savaş alanında bu tehditle yüzleşmek zor olacaktır.
Bir yanıt yazın