AKINCI’NIN KIBRISI
Hüseyin MÜMTAZ
Yazıyı lütfen, aşağıdaki haritaya bakarak okuyun.
Akıncı’nın fikrî felsefesi “vermek” üzerine kurulmuştur. Toprak verecektir, deniz verecektir, egemenlik verecektir, özgürlükten, kimlik ve kişilikten vaz geçecektir.
Türkiye’nin suyunu, havasını istememektedir. Rum’un suyunu içecektir, nefesini teneffüs edecektir.
Şahsiyetsiz, uşak, köle bir toplum yaratacaktır.
Crans Montana’da el altından verdiği haritayı daha önce incelemiştik.
Şimdi piyasada başka bir harita dolaşmaya başladı.
Bu harita gerçekleşirse, bir ömür içinde üçüncü defa göçmen olacak olan Kıbrıs Türkü nereye gidecektir?
İlle toprak alınıp verilecekse neden meselâ Baf’ta, Poli’de, Limasol’da Türk toprağı olmayacaktır? Erenköy neden karadan bağlanmayacaktır?
Barış Doster, Cumhuriyet’te yazıyor;
“İdeolojik berraklık konusundaki kafa karışıklığı ve kavram kargaşasının KKTC’de de yaygın olduğu görülüyor. Avrupa’dan, Yunanistan’dan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden aferin alan; sadece federasyonların değil ulus devletlerin bile emperyalizm tarafından parçalandığı bir dünyada, Batı emperyalizminin de desteğiyle federasyonu savunan; bunu da solculuk sanan liberallerin, bazı kesimler tarafından solda görüldüğü anlaşılıyor. Emekten, eşitlikten, bağımsızlıktan, aydınlanmadan yana ve emperyalizme karşı olması gereken solculuk; belli ki Avrupa hayranlığıyla, sivil toplumculukla, kimlik siyasetiyle, emperyalizm destekçiliğiyle karıştırılıyor…Tatar’ın, Türkiye’deki iktidardan aldığı açık destek, normalde kendisine oy verebilecek olan laik, cumhuriyetçi hassasiyeti yüksek seçmen nezdinde şüpheyle karşılanıyor. Çünkü Türkiye’deki aynı iktidar, birkaç yıl önce, Rauf Denktaş’a karşı Mehmet Ali Talat’ı ve Annan Planı’nı desteklemişti. Yani, Tatar’a verdiği desteğin, ilkesel ve tutarlı bir yönü yok”. (14 Ekim 2020)
“Batı emperyalizminin desteği ile federasyonu savunmayı solculuk zannedenler” diyor Doster.
Dört dörtlük bir fotoğraf çekiyor.
Defalarca yazdığımız söylediğimiz bir noktayı da en son Erol Manisalı tekrarladı;
“Bizdeki ‘Batıcılar’ gibi, Kıbrıs Türkleri içinde de güçlü ‘bir akım’ vardır. Adanın Osmanlı tarafından İngiltere’ye verilmesinden sonra, doğal olarak bu akım da ‘İngiliz Milletler Topluluğu’ içinde güçlenmiştir.
Ancak nasıl Kıbrıs Adası (ve KKTC) Türkiye’nin Akdeniz’e, onun denizaltı ve denizüstü olanaklarına açılan bir kapısı ise ada (ve KKTC) için de Türkiye, Kıbrıs Türk halkının adada var olabilmesinin güvencesidir. Türkiye’siz kalırlarsa AB’ye girmiş olamazlar: Yunanistan’ın Batı Trakyası’ndaki Türklerin durumuna sonunda kesinlikle düşmeye mahkûm olurlar”. (13 Ekim 2020)
Peki, Kıbrıs Türkleri içindeki “İngiliz Milletler Topluluğu” yanlısı bu “çakma batıcılar”…
“Has” Britanyalıları bile “Avam” ve “Lordlar” diye bölen, sınıflandıran İngiliz’in “gendilerini” hangi statüye koyacağını düşünüyorlar acaba?
Ve… Yunanistan içindeki “Batı Trakya Müslümanları” (Türk demek orada yasaktır) AB içinde, AB vatandaşı olmalarına rağmen ne haldedirler acaba? Ne derece memnundurlar kendilerine reva görülen kimliksiz/kişiliksiz AB vatandaşlığından?
Acaba o zaman onlara da “Kıbrıs Türkleri” değil, “Kıbrıs Müslümanları” mı denilecektir?
Kendilerini “Kıbrıs Türkü” değil “kıbrıslıtürk” olarak kabul eden o “çakma batıcılar”, “Kıbrıs Müslümanları” haline mi evrileceklerdir ister istemez?
Maliye eski Bakanı Birikim Özgür; “2020 yılının ikinci döneminde enflasyon yüzde 10 civarında olacak. 3,5 milyar TL dış kaynak temini gerekecek. Türkiye ile diyaloğa geçilerek, bütçe sorununun acilen aşılması lazım” uyarısını yapıyor.
Memur ve emekli maaşlarının ödenmeyeceği dile getiriliyor.
Akıncı seçilirse mutlaka bir takım aksilikler, zorluklar olacaktır ama “Akıncı’ya rağmen” Türkiye’nin Kıbrıs Türkünü yalnız bırakmayacağını düşünüyorum.
Çünkü Akıncı, Kıbrıs Türkü demek değildir.
Kıbrıs Türkü’nün geçen hafta sandığa gitmeyen % 40’lık bölümünün bu Pazar; ahtapot pilaki, garavolli, mangal, duman, şeftali keyfini bir haftalığına erteleyip sandığa gideceğini; vatan, bayrak ve namus için oyunu kullanacağını düşünüyorum.
Aksi takdirde tasını tarağını toplayıp yukarıdaki haritadan Akıncı’nın kendisine göstereceği bilinmeyen bir yere doğru yola çıkma hazırlığına başlamalıdır. 17 Ekim 2020
Bir yanıt yazın