Türkiye çok ama çok zor bir süreçten geçiyor.16 Nisan referandumu ve son cumhurbaşkanlığı seçimleri birçok şeyin değişmesine yol açtı. CHP’deki yönetimin yıkılışını aciz bir şekilde seyrettiği Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet artık yok. Adı tam olarak belli olmayan herkese göre değişebilecek tanımı olan bir sistemle Türkiye yönetiliyor.
Bugünlere nasıl gelindi? ABHaber, son cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananları mercek altına aldı.
CHP ve MHP’nin 2014’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday olarak belirledikleri Ekmeleddin İhsanoğlu tartışmaları sonrası Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi 2018 seçimlerinde CHP dışından bir aday belirleme sürecine girmeleri sonrası CHP Genel Başkanı Yardımcısı Öztürk Yılmaz buna tepki göstererek Kılıçdaroğlu ile ikili bir görüşme yaptıktan sonra cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı.
Yılmaz bu çıkışıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin hesaplarını tamamen bozdu. Her ne kadar adı basında telaffuz edilse de Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı gündemde değildi. Ve hiç bir zamanda olmadı. Zaten basında CHP adına gündeme getirilen adaylar bilerek hedef saptırmak için CHP’deki ipleri elinde tutan oligarşik yapı tarafından basına servis ediliyordu. Amaç hedef saptırmaktı.
Öztürk Yılmaz’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı Kılıçdaroğlu ekibinin tüm hesaplarını altüst etti. Aslında Öztürk Yılmaz adaylığını açıklamasıyla bir anlamda Kemal Kılıçdaroğlu İnce’yi cumhurbaşkanı adayı olarak açıklamak zorunda bırakılmış oldu. İşin ilginç yanı CHP’nin o zamanki sözcüsü ve bazı milletvekilleri doğrudan Öztürk Yılmaz’ı hedef almaları çok dikkat çekiciydi. Yeri gelmişken söylemekte yarar var birkaç CHP milletvekilinin iktidarın havuz medyasına Öztürk Yılmaz ile ilgili haber yaptırarak ters algı yaratıyorlardı. Daha sonra bazı CHP milletvekillerinin girişimiyle bir başka CHP milletvekili Yılmaz’ın adaylığını açıkladıktan kısa bir süre sonra cumhurbaşkanı adayı (tavşan aday) yapılarak Yılmaz’ın girişimini sulandırmaya çalıştılar. Bunları yapan CHP’de bugünde ipleri elinde tutan yapıydı. Öztürk Yılmaz tüm oyunları bozmuştu. Aslında bu yapı Yılmaz’la uğraşmaya çok önceden başlamıştı. CHP’deki bu yapı ters algı yaratarak iktidarın havuz medyasını kullanarak Öztürk Yılmaz’ı hedef tahtasına çok önceden oturtmuştu.
Daha önceden CHP’den tasfiyesi için görüş birliği sağlanan Öztürk Yılmaz Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladıktan sonra düğmeye basıldı.
Tüm bu gelişmeler sonrası Yılmaz son seçimlerde bilerek Ardahan milletvekili adayı yapıldı. Ünal Çeviköz ise İstanbul’dan milletvekili adayı yapıldı. Bu sırada CHP Ardahan teşkilatına kapalı kapılar ardında seçimlerde İyi Parti adayının desteklenmesi mesajı gönderildi.Yılmaz tüm bu oyunları bozarak yeniden milletvekili seçildi.Öztürk Yılmaz,bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kazandı. Ve referandumdan Ardahan’dan ‘hayır’ çıkarttı.
İnce’nin arkasında CHP örgütü istenilen düzeyde durmadı
Zaten CHP örgütü seçim sırasında Muharrem İnce’nin arkasında tam olarak durmadı ve istenilen çalışma yapılmadı. Sandıkların güveniliği…. vs etkin çalışma hayata geçirilemedi.
İnce, cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra Erdoğan cumhurbaşkanı, Muharrem İnce CHP Genel Başkanı olacak şeklinde bir uzlaşı olduğu söylentileri çıktı.
Ancak İnce seçimlerde sonuçta Baykal ve Kılıçdaroğlu’dan fazla oy alacağını biliyordu. Hem Baykal hem de Kılıçdaroğlu hiç bir zaman Erdoğan’ın seçim çalışmasının (kampanyası) yarısını bile yapamıyorlardı.
Her zaman olduğu seçim çalışması yapıyoruz görüntüsü veriyorlardı. Onlar için CHP’de iktidar olmak ve Atatürkçüyüm demek yeterliydi. Sevgili ABHaber okurları düşünebiliyor musunuz Baykal’ın 1995 CHP Genel Başkanı olduğu süreçten bugüne seçimlerde sandıkların güvenliğini korumak için bir sistem bile kurulamadı.Fazla söze hiç gerek yok.
Muharrem İnce aslında seçimlerde Kılıçdaroğlu ve ekibinin kendi arkasında tam olarak durmayacağını biliyordu.İnce’nin esas amacı CHP Genel Başkanı olmaktı.CHP’de ilk defa İnce Erdoğan’ı seçim meydanlarında geçti. Erdoğan’dan daha fazla seçim kampanyası yaptı.Sonuçta da CHP’nin oyunu yüzde 30 çıkardı.Burada İnce’ye bir şey söylemek lazım.AKP’deki bazı çevreler başta olmak üzere bütün muhalafetin blok halinde kendisine oy verdiğinin altını önemle çizelim.
Avrupa’da seçim sonuçları resmi olarak açıklanmadan seçimin ikinci tura kaldığı söyleniyordu. Seçim akşamı bir anda ortadan kaybolan Muharrem İnce, yıllar geçtikten sonra geçtiğimiz günlerde “CHP, sandıkları boş bıraktı. YSK’ya yazı yazdım, CHP kaç sandıkta gözlemci vermemiş.13 bin sandıkta gözlemci yok. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar.’’ açıklamasının altını önemle çizmekte yarar var.
CHP yerel seçimlerde başarılı değildi
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin yerel seçimlerde başarısı yok. Büyük şehirlerde CHP’nin belediye başkanlıklarını alması, ittifak, ekonomik- siyasi- sosyal çöküntü, halkın artık eski siyasilerden bıkması ve yeni yüzler görmek istemesi yüzünden oldu. CHP yerel seçimlerde başarılı diyenlere son kamuoyu anketlerinin partinin yüzde 19 bandında olduğunu hatırlatalım. Bunca kepazeliğe ragmen CHP’nin oyunun yüzde 19 olması başarısızlığının net kanıtıdır. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun istenilen düzeyde çalışmaması yüzünden Bursa göz göre göre kaybedildi.Anlatacak o kadar çok şey var ki.CHP’nin Bursa adayı bir anlamda yalnız bırakıldı.
Bununla birlikte CHP’de yapılan kurultayların hiç biri demokratik değil.Hepsi düzmece tam bir tiyatro.Milletvekilleri,delegeler il ve ilçe başkanları biat anlayışıyla partide ipleri elinde tutanlar tarafından seçiliyor.Onlarda kurultaylarda oylarını girdikleri tüm seçimleri kaybedenlere hiçbir şey olmamış gibi götürüp veriyor.Atatürk’ün kurduğu rejim bunlar sayesinde yıkıldı.Sorumluları Baykal ,Kılıçdaroğlu yöntemleridir.Kimse bu sorumluluktan kaçamaz.
Atatürk’ten miras kalan CHP yok
Evet sevgili ABHaber okurları Atatürk’den miras kalan CHP yok. Herkesin artık kafalarını kumdan çıkarıp bunu görmesi gerek.Daha önce kumpasla görevinden uzaklaştırılan Deniz Baykal partisi vardı. Bugün ise Kemal Kılıçdaroğu partisi var. Bunların Atatürkçülük ve cumhuriyetle uzaktan yakından alakaları yok.Tek dertleri CHP’de ipleri ellerinde tutup koltuklarını korumak. CHP’deki oligarşik yapının politikası Atatürk’ü kullanıp kötü emellerine alet etmek.
Yıllardır Atatürkün hem mirasını yediler hem sırtından siyaset yaptılar. Ortaya onun hedeflerinden hiç bir şey koymadılar (heykelleri hariç) yetmedi mi? Bir tane köy enstitüsü açmadılar. Köy enstitülerini tam tersine tarihçi İlber Ortaylı’nın ifadesiyle kapattılar. Bunlar mı Atatürkçü?
Muharrem İnce’de Baykal ve Kılıçdaroğlu gibi başarısız
Şimdilerde Türkiye turuna çıkan Muharrem İnce 36 yıldır CHP içindeyim dedi. Sayın İnce 36 yıl yeterli bir süre değilmi başarısız olduğunuzu kanıtlamak için. Partiniz 36 yıldır muhalefette,hala daha siyaset yapmakla parti başkanı cumhurbaşkanı olmakla meşgulsunuz insanların aklıyla dalga geçmeyi bırakın başaramadınız.
Türkiye’nin başına ne geldiyse hitabı güzel liderler yüzünden geldi. Türkiye’nin hitabı güzel liderlere değil halkın ve ülkenin sorunlarına somut çözüm üretecek liderlere ve dünyayı bilen yabancı dile hakim liderlere ihtiyacı var. Açıkcası Türkiye’yi Suriye, Mısır bataklığına düşürmeyecek,patates,sarımsak ,saman,peynir,et ….. vs ithal etmeyecek tam tersine üretimi artıracak liderlere ihtiyacı var.
CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde gerçek adayı Öztürk Yılmaz’dı
Atatürk’ü ve cumhuriyeti savunduğu için absürd gerekçelerle partiden ihraç edilen Öztürk Yılmaz, aslında CHP’nin gerçek cumhurbaşkanı adayıydı.Yılmaz CHP’nin ihtiyacı olan değişimi yapacak bir isimdi.Yeni nesil,yeni söylemi temsil eden Yılmaz, CHP’deki oligarşik yapı ve ona biat anlayışıyla hizmet edenleri çok rahatsız etmişti.İsyan bayrağını çekerek bu anlayışa doğrudan rest çekti.Yenilik partisini kurarak Anadolu yollarını düşen Öztürk Yılmaz, ilk hedefinin yıkılan Atatürk cumhuriyetini yeniden tesis etmek olarak açıkladı.Yılmaz, Yenilik partisiyle bir çatı oluşturarak canı yanan ve sistemde değişim isteyen yurtsever herkesin yeni adresi haline dönüşmeye başladı.
Evet Sevgili ABHaber okurları bugünlere nasıl gelindi sorusu önemli! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 2003 Deniz Baykal Başbakan yaptı.2014’te Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı yaptı. 2018’de ise Devlet Bahçeli Başkan yaptı Ve bunlara Türkiye’de muhalefet dendi.
Bir yanıt yazın