ABD İmamoğlu’na 5 milyon doları neden versin?

İBB Başkanı İmamoğlu’na ABD USTDA’dan 5 milyon dolar sadakayı neden versin?

Hasan Arsan

Daha dün yabancı bir vakıftan “akıllı, yaratıcı, yetenekli, geleceği olan gençlerimizin yurt dışında okutulması ve onların kendi ülkelerine fayda sağlanması için verilen milyon dolarlık karşılıksız burs pardon buna burs denenmez resmen satın alma denir. Hem medya hem de yalakalık yarışındaki bilim adamlarımızdan “neden bu gençlerde biz ülkemizde faydalanmıyoruz.? Onlara aynı değerde eğitim ve sonrasında ülkeye yararlı bilim adamları olmalarını sağlayamıyoruz” diye itiraz yükselmedi. Buna rağmen IBB yurt dışından halkı için temin ettiği bir kaynağı bulduğu tebrik edileğine, nerde ise vatan hainliği ile suçlanmaya başladı. Orta da bir proje var.  Bizim devletimiz kimin yaptığına bakmadan destek vermek yerine İBB nin kaynaklarını ele geçirme yarışına girmiştir. Bu halkın yararına olan bu projenin hayata geçirilmesi için İBB ye destek vermek istemişlerdir. Bu kapalı kapılar arkasında değil, açık, şeffaf bir şekilde yapılmıştır. Gizli bir emel olunsaydı bu sessiz sedasız yapılabilirdi. Sıkıyorsa dönün devlete sorun, neden biz bu halk yararına projeyi, hemde İmamoğlundan çok önce planlanan ve yapımına başlanan projeye destek vermiyorsunuz diye sorun! Bunun altında bir saibe aranıyorsa lütfen önce devletimize soralım, ne oluyor diye? neden İBB nin gelirlerine yetkilerine sınırlama getiriyorsunuz diye? İBB bu tip yardım ve bağışları 16 yıl boyunca hem almış, hemde vermiştir. İlk aklıma gelen İBB nin bizim herhangi bir üniversitemizden bedava alabileceği yamalama ve asfalt yapma teknikleri için yurt dışına milyon dolarlar ödemesi gelir. Dönün bir İstanbul  sokaklarının asfaltlanmasına ve yapılan yamalara bakın. Şimdi kalkmış IBB ye ABD metro inşaatı için hibe yardımı yapmış diye öküzün altında buzağıyı arayacaksanı bence vazgeçin. Kendinize insanları güldürmekten başka bir işe yaramaz. Anayasayı, babayasayı bir kenara bırakın ona kim bakıyor ki artık.Ama diyorsanız İBB başkanı İmamoğlunu yok etmek istiyoruz o biraz zar. Bunun için her hamle misli ile geri tepmekte olduğunu artık anlamanız lazım. Bir an evvel devletin tarafsızlığını tekrardan oluşturmak için harekete geçmek gerekir. Saygılarımla

Mehmet Boz, 28 Eyl 2020 Pzt, 01:04 tarihinde şunu yazdı:

Sadakanın törenle  verilmesi çerçevesinde akla gelen sorular:- Uluslararası ilişkiler yönüyle bir devletin elçilik mensuplarının  hükümran bir devletin bir yerel yönetimiyle(belediye) bu tür ilişkileri normalmidir?- İmamoğlu’nun Ankara’da mukim ABD Büyükelçisi D.Satterfield ile yaptığı protokolü muştu gibi sunması nasıl yorumlanmalı? ***Bu sadaka  bana ABD,amerikalı öğrenci kardeşlerimizin,1950-60’lı yıllarda armağan olarak biz Türk öğrenci kardeşlerine yolladıkları  ürünleri, (!) güzel okul kırtasiyeleri  anımsattı.Geçen günlerin birinde TRT Belgesel’de Moğolistan kırsalında ata binen çocuklara yanında getirdiği koruyucu binicilik giysileri dağıtan Amerikalı bir hanımın mutlu sona nasıl ulaştığını konu etmekteydi. Malum olduğu üzere bazı ülkelerin elçilik,konsolosluk görevlilerinin hayır hasenat işlerine ne denli  hevesli olduklarını Mehmet Ali Güller’in 21 Ekim 2012 tarihli yazısında ele alınmakta (1 )

Söz gelimi ” Türkiye’deki ABD Diplomatlarının Faaliyetleri” makalesinde DOÇ. DR. SAİT YILMAZ’ın aşağıdaki tümcesi  iyi bir misal olmalı.  ” ABD’li diplomatların Güneydoğu Anadolu sevdası özellikle Elizabeth Shelton döneminde artmaya başlamış, CIA ajanı olduğunun ortaya çıkması ve 1997 yılında Yeniköy’de yalı komşusu olan Tansu Çiller ile iş bağlantılarının Meclis’te bir soru önergesi ile gündeme gelmesi üzerine Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştı. “(2 )

***Yürürlükteki  anayasa,yasalarda tarifi,görev sınırları belli olmasına karşın Devlet,Hükümet,Belediye tüzel kişiliklerinin,her alanda olduğu gibi sulandırılmış olarak keyfiliğinin artığı, yaygınlaştığına ilişkin örenkeleri medya adeta her gün gözümüze sokulmakta. Ve yavaş yavaş ,alıştıra alıştıra bunların “normal” mış gibi kabulü söz konusudur.Konunun öznesi Sn.İmamoğlu’un sadaka kabulünün millet,ülke çıkarları kapsamında doğru olup olmadığıdır.Hükümet olup siyasi erkin “masa ile kasa”nın ( *)   başına oturanların  ülke kaynakları üzerindeki tasarrufları başka bir  münazara konusu olabilir.       Saygılarımla (1 ) https://mehmetaliguller.com/tag/elizabeth-shelton/
(2 ) https://www.ulusal.com.tr/turkiyedeki-abd-diplomatlarinin-faaliyetleri-makale,1656.html
( *)Özdemir İnce’nin  07 Ekim 2018 günlü Evet ama yetmez (2) yazısı ilginç bulunabilir. (  https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/evet-ama-yetmez-2-1104624 )
———- ———
Gönderen: Hasan Arsan 

Bu bana diyanetin bir fetvasını aklıma getirdi. “Devlet faiz alırsa helal ama bankalar alırsa haram” devlet hibe alınca büyük başarı, IBB İmamoğlu alınca sadaka!!!Büyük bir ihtimalle Türkiye’nin en büyük metro kenti halkına kendine oy vermediği için cezalandıran bir devletin karşısında halkına hizmet vermek için çırpınan bir Belediye başkanın bu hizmeti yerine getirebilmesi için destek olarak yorumlanabilir. Kısacası şunu, söylemek isterim ki “gavur bile insafa gelmiş ama kendi kanından canından devletin bir seçimin sonucunu hala hazmedemiyor”Bunun sorgulanması için önce satılan fabrikaların, özelleştirmelerin sorgulanması ve hesabının sorulması gerekmez mi, geometrik olarak yakılan ormanların yerine rant uğruna yapılaşmaya açılan orman arazilerinin hesabı sorulmalı?Saygılarımla
———- Forwarded message ———
Gönderen: Onder Ozar 
Date: 25 Eyl 2020 Cum, 03:44

İyimser bir yorumla, ABD imaj düzeltmek istemiş olamaz mı?



Gönderen: Mehmet Boz 
Date: 24 Eyl 2020 Per, 12:54

İBB Başkanı İmamoğlu'na ABD USTDA'dan 5 milyon dolar sadakayı neden versin? - imamoglu abd 5 milyon

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Amerika Birleşik Devletleri Ticaret ve Kalkınma Ajansı (USTDA) ile yazılım şirketi SAS Türkiye arasında, ‘İstanbul Ulaşım ve Trafik Mükemmeliyet Merkezi Projesi’nde kullanılmak üzere, 5 milyon 117 bin 887 dolarlık hibe anlaşması imzaladı. Anlaşmayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından duyurdu.  
Twitter’d en  müjdelidiğine göre  İBB Başkanı İmamoğlu’na  ABD’nin USTDA’dı 5 milyon dolar  sadakayı (*) neden versin?Borç veren bile bir hesabın sonucuna göre  verdiğine göre..( *)Sadaka:Gönüllü olarak veya dinî bir vecîbeyi yerine getirmek üzere ihtiyaç sahiplerine yapılan maddî yardım.https://islamansiklopedisi.org.tr/sadaka

İBB Başkanı İmamoğlu'na ABD USTDA'dan 5 milyon dolar sadakayı neden versin? - imamoglu abd 5 milyon

Yorumlar

  1. MEHMET BOZ avatarı
    MEHMET BOZ

    Gönderen: Mehmet Boz
    Date: 1 Eki 2020 Per, 22:06
    Subject: Fwd: Fw: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] Fwd: İBB Başkanı İmamoğlu’na ABD’nin USTDA’dan 5 milyon dolar sadakayı neden versin?
    To: E-Türkiyeyiz.Biz
    ——————-

    H.Arsan Beyin, ABD sadakasını alan tarafla ilgili düşüncesini yazmasına memnun oldum. Sessiz çoğunluk olmaktan daha olumlu bir davranış. Çünkü: doğru, gerçeğe giden yolda iletişim kapısını aralamış. Ama meselelere ayaktopu taraftarı gibi yaklaşırsak doğruya, gerçeğe  ulaşılamayacaktır. Doğurduğu münakaşanın sonu iletişimsiz olacaktır. Bu ortamdan hangi güçlerin yarandığı olup bitenlere bakınca görülmektedir. İmamoğlu’unun sosyal medyadan ilan ettiği bu tasarrufuyla ilgili taraf olma gibi niyetim yoktu. Olmayacaktadır da. Türk Devriminin ilkelerine, ruhuna uygun bulmadığım için paylaşmıştım. ABD sadakasının meşruiyetiyle ilgi düşüncesini yazmak yerine taraf olmuş; konuyu taraftar gözüyle ele almış. Aşağıdaki tümceler biçem olarak tartışma (münazara)niyeti taşımamakta.
    – Şimdi kalkmış IBB ye ABD metro inşaatı için hibe yardımı yapmış diye öküzün altında buzağıyı arayacaksanı bence vazgeçin. – Kendinize insanları güldürmekten başka bir işe yaramaz.
     – Anayasayı, baba yasayı bir kenara bırakın ona kim bakıyor ki artık……
    – Ama diyorsanız  İBB başkanı İmamoğlunu yok etmek istiyoruz o biraz zar. 
    – Bunun için her hamle misli ile geritepmekte olduğunu artık anlamanız lazım. 
    – Bir an evvel devletin tarafsızlığını tekrardan oluşturmak için harekete geçmek gerekir.” diye yazılmış. 
    Bld.Başkanı İmamoğlunu’nun bu tasarrufunun hukuka uygunluğuyla ilgili Hasan Beyin  bir kaygısının olmadığı anlaşılıyor.
    Doğruya, gerçeğe  ulaşmak gibi de.. (1946’dan sonraki süreçte alınanların doğurduğu olumsuzluklar tarih sayfalarında yazılıdır. Bir örnek için bağ(link): https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/ilk-bombadan-once-8-5-milyar-dolar-geliyor-130376)
    Yanıtı aranması gereken soru: Koyu kapitalist ABD sadakayı niye verdi, veriyor, verecek?
    *** 
    “Anayasayı, babayasayı bir kenarabırakın ona kim bakıyor ki artık. ”  diyerek mevcut hukuksuzluktan benim gibi rahatsız olanların kaygılarının yersiz olduğunu ilan edilmiş. Geçmişten günümüze işleyen gayrimeşru hukuksuzlukların olurlanması asıl sorundur. Genel, yerel idarelerde bu anlayışın kökleşmesi en büyük sorunlardan biridir.
    Öte yandan da …  ” Sıkıyorsa dönün devlete sorun, neden bizbu halk yararına projeyi, hemde İmamoğlundan çok önce planlanan ve yapımınabaşlanan projeye destek vermiyorsunuz diye sorun! Bunun altında bir saibe aranıyorsa lütfen önce devletimize soralım, ne oluyor diye? neden İBB nin gelirlerine yetkilerine sınırlama getiriyorsunuz diye?  ” diye yazarak bir de “ kırk katıra da kırk satıra da hayır” diyenlere  görev de verilmiş. Oysaki bu görev Anayasa ve yasalarla Meclisteki muhalefete verilmiştir.  
    Devlet, Hükümet, Belediye kavramlarının çürütülmesiyle  yaratılan  kargaşanın sonuçlarının önemsenmemesi  ” münakaşa” dan başka bir sonuç vermez.
    İletişimsizlik körlerin fili tarifi gibi bir çözümsüzlük  doğurur. Osmanlı’nın ilk bilim tarihçisi, ansiklopedi yazarı Taşköprülüzade (1494-1561)“ ….akıl ölüdür ki. bilgi ile yaşam bulur; bilgi ölüdür ki, istek(arzu) ile dirilir; arzu cılızdır ki, okumak ile güçlendirilir; okumak örtülüdür ki, tartışma(münazara) ile açığa çıkartılır; tartışma verisizdir ki, ancak eylem ile üretilir; o kadar ki, en sonunda(nihayetinde) bilgi ile eylem bir arya geldiklerinde  beraberce çoğalır….” (*) demiştir.
    Millet olarak neden meseleleri doğru tespit edip çözemediğimizle ilgili yeterince ip ucu vermektedir.
     (* ) Prof.Dr.İhsan Fazlıoğlu’nun Sözün Eşiğinde  kitabı önsözünden.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir