2006 yılında, 5553 sayılı tohumculuk yasası ile, Yerel tohumların satışı yasaklandı.
Ve böylece Yerel Tohum Takas etkinlikleri her yerde çoğalmaya başladı. Çeşitli Dernekler, Gıda Toplulukları, Kooperatifler ve Tohum Bankaları kurulmaya başladı.
Yasa, atalık-yerel tohumun satışına yasaklayıp, para ve hapis cezası getirirken, İsrail’den gelen tohumların ekilmesi destekleniyordu.
Yasaya göre, satılabilmesi için tohumlara sertifika çıkarılması gerekiyordu. Bunun imkansız olduğunu, bu yasaları çıkaranlarda çok iyi biliyordu. Çünkü atalık-yerel tohumların asıl sahibi olan küçük üretici bırakın sertifika çıkarmak için işlemleri yapacak zamanı, ona harcayacak parası bile yoktu. Kendi tabiriyle, ilaççıya, yemciye bile borcunu ödeyemeyen çiftçinin tohum için sertifika çıkarması imkansızdı.
Bu yasa ile, ‘’Tohumlukların Kaydı, Üretimi, Sertifikasyonu, Ticareti ve Piyasa Denetimi Kayıt altına alma’’ işlemleri yapılacak derken, şimdilerde yerel-atalık tohumlarımız yurt dışına ihraç ediliyor.
Kendi üreticimiz yıllardır emek verip sakladığı çoğalttığı tohumunu satamazken, birileri paketleme sistemi kurarak çoğu yabancı ortaklı büyük marketlere ve Avrupa ülkelerine bizim tohumlarımızı satıyor.
İnsanlığın aç kalmaması için, bir tek yerel tohum bile çok kıymetli. Hibrit tohumlar için de yerel-atalık tohumlara ihtiyaç var.
Yerel tohumların ihraç edilmesine, sertifikalı da olsa yabancıya satılmasına izin verilmemelidir.
Bu olay, Kaş’ta yaşayan bir kadının başarısı diye basına yansıyor.
Biri de çıkıp demiyor ki ‘’ bizim atalık-yerel tohumlarımız bizim emektar çiftçimize aittir satamazsınız’’
Biri de çıkıp demiyor ki, ‘’ ben çocuklarımı, hibritle, gdo ile, nişasta bazlı şekerle zehirlemek istemiyorum
Biri de çıkıp demiyor ki ‘’ yerel- atalık tohumlar bizim geleceğimizdir, bu toprakların en kıymetli hazinesidir satamazsınız’’’
Gün gelecek yemek için bir avuç köylü fasulyesi bulamayacağız.
Gün gelecek karıncalar bile saklayacak yerel tohum bulamayacak.
Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek vermemek yerel tarımı, yerel tohumu bitirmeye zorlamaktır.
Atalarından kalan tohumları ve ürettikleri ürünleri, fideleri geçimlerini sağlamak için satan üreticilerin suçlu olarak görülmesi kabul edilemez.
Yerel-atalık tohumlar, hastalık ve zararlılara dayanıklıdır, bizim toprağımızın bizim insanımızın damak tadına, sağlığına, alışkanlıklarına en uygun en sağlıklı tohumlardır ve YAŞATILMALIDIR.
Biz, Yerel Tohum Dernekleri, Güvenli Gıda Toplulukları, Kooperatifler, Yerel-atalık tohumları yaşatmak için çoğu gönüllü olan çok sayıda kurum yerel-atalık tohumları yaşatmak için mücadele ederken, haberi yapanlar şu başlılığı kullanmışlar ;
”Kadın girişimci hayallerine yerli tohumla ulaştı”
Bir kadın girişimci, kendi hayalleri için koca bir toplumun geleceğini satıyor,
Bir kadın girişimci, kendi hayalleri için, ülkemizin dört bir yanından yerel-atalık tohumları toplayarak yabancılara satıyor,
Bir kadın girişimci, kendi hayalleri için ülkenin bağımsızlığını satıyor,
Bir kadın girişimci, kendi hayalleri için kimin malını, kime satıyor
Bir Kadın girişimci, kendi hayalleri için, önce İngiltere’ye yaptığı satışlardan sonra, başta Almanya olmak üzere, Avrupa, Amerika ve Orta Doğu’daki birçok ülkeye Türkiye’de üretilen yerel-atalık tohumları satmak istiyor.
Bir kadın girişimci, kendi hayalleri için, tohumundan tohum alınabilen, genetiği bozulmamış, bakanlığın tohumculuk mevzuatına uygun üretim yapılan tohumları dünyanın dört bir yanına satmak istiyor.
Ülkemizde kurulan Tohum Gen Bankalarına da güvenmek istiyoruz. Bizim tohumlarımızın bizi yönetenler eliyle dışarıya satılmasını istemiyoruz. Norveç’te kurulan tohum bankasına Ülkemiz milyonlarca çeşit tohum desteğinde bulunuyor.
Her bölgede insanlar kendi yerel çeşitliliğine sahip çıkmak zorundadır.
Yasalarla, yerel-atalık tohumlar koruma altına alınmalı, gerçek sahibi olan yerel üreticiye her türlü destek verilerek teslim edilmelidir.
Türk köylüsü, çiftçisi var oldukça yerel tohumlar tükenmez. Buna olan inancımızı kaybetmiyoruz.
Bu konuda tüm tohum derneklerini, yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Bir yanıt yazın