Hayatın içinde olan ve aynı havayı soluduğumuz bir sürü parazit var, tecavüzcü var, ahlaksız var, hırsız var, yolsuz var, varoğlu var.
Ölünce, herkes iyi.
Allah rahmet eylesin!
Ya da başka bir deyişle ışıklar içinde uyusun.
Aslında Nur içinde yatsın la, ışıklar içinde uyusun aynı şey. Her neyse…
Seyfi Dursunoğlu ölmüş… her fani gibi yani.
Bir kesim var ki, yere göğe sığdıramıyor.
Yok mirasını Türkan Saylan Vakfı’na bağışladı.
Yok bedenini tıp öğrencilerine kadavra olarak bağışladı, yok Atatürkçüydü, insandı, sanatçıydı, öyleydi böyleydi.
İnsandı kısmı doğru. Geri kalan laf.
Ne yapmış bu Seyfi Dursunoğlu?
Kadın elbisesi giyip, kart sesiyle, kadın taklidi yapmış! So What?
Komedyenmiş, 45 yıl sahne almış, halk benimsemiş. Ben benimsemedim, ve benim gibi bir sürü insan da benimsemedi aslında. Benimseyenler eteğini alıp takılarını takmaya başlasın, ardından kırıtmaları da gerekli tabi.
Facebook ta Huysuz Virjin paylaşımı yapıp ardından ağıtlar yakan bir eğitimciye yazdığım şu yoruma
“ ….. Türkan Saylan Vakfı’na miras bağışlayınca oluyor mu bu iş? Seyfi Dursunoğlu neyin rol modeli, örnek mi alınmalı? Onun gibi mi bakmalıyız hayata, ya da onun gibi mi yaşamalıyız?
Sizler öğretmensiniz böyle araz kişileri örnek olarak bir adım öne çıkarmamalısınız! Elbette seyfi Dursunoğlu’nun insani yanları olabilir, vicdanlı tarafı olabilir, merhametli yönleri olabilir, ama kadın gibi giyinip aslında erkek oluşumu çağdaş yanı? Sanat için mi yaptı diyelim? Ne diyelim?
Yapmayın. Onların yaşam şekilleri beni ilgilendirmez, nasıl isterse yaşamış ve her fani gibi ölmüş, ama bunları bir adım öne çıkarıp, aslında iyi adamdı vurgusu özellikle de yeni nesillere verilen mesaj açısından doğru bir mesaj değil, ve bunu bir eğitimci olarak yapmanız hiç doğru değil.”
Ardından o eğitimciden
Şu yorum geldi.
“Ayhan Kilic Nerde yaşarsan yaşa …beynin nasıl şekillendiyse o sundur….
Cinsiyet ayrımı iyi bir davranış değildir…
45 yıl sahnede kalmış …toplum benimsemiş
bir sanatçı…. Rütük…muhafazakar kesim beğenmiyor diye bendeki değeri yok olmaz
Her şeyden önce insan …..
Dil ..din ..ırk..cinsiyet ayrımı benim dünyamda yok…”
Yukarıda yazdıklarımdan bunu mu anladın yazdım ve konuyu kapattım.
Bak bak bak!
Kafam nasıl şekillenirse o imişim?
Valla bravo
O kafamı ben şekillendirdim öğretmen arkadaş! Ve gayette memnunum.
Sen örnek aldıkların gibi yaşa, sana kolay gelsin.
Yalnız şu ayrımı da belirtmek isterim…
Yaşam hakkı kutsaldır, bir insanın tercihi ne ise öyle yaşar, eyvallah. Ama gözüme sokmana, rol model olarak sunmana karşıyım.
Şimdi Seyfi Dursunoğlu’nu biz “Huysuz Virjin” olarak tanıdık. Kadın taklidi yapan bir erkek?
Başka bir Petek te bal ı var mı?
Yok.
Yere göğe sığdıramafığınız nedir abi?
Değerlerinizle çok örtüşüyorsa, buyrun etek giyin!
Atatürkçü ve çağdaşmış!
Atatürkçülükle bu figürü Yanyana koymayı hakaret addetmesi gereken adam, Seyfi Dursunoğlu’nun Atatürkçülüğüne vurgu yapıyor!
Pes yani!
Bakalım Atatürk Seyfi Dursunoğlu’cumu?
İnsanların hayat tarzı beni ilgilendirmez, ancak bunu alıp model diye sunmak, iyi olarak takdim etmek, yüceltmek, ve özendirmek laf ola beri gelenin dik alası. Hele hele bunu bir eğitimcinin yapması, o da ayrı bir garabet.
Yeni nesil nasıl bu hale geldi diye yakınıyorsunuz ya, bu daha iyi günler. Yeni nesil kedi kesen, asi, cahil, kültürsüz ve garabet.
Neden mi?
Tedrisatından geçtikleri öğretmenleri bu garabetleri, çağdaşlık, Atatürkçülük ve modernlik diye nakşetmiş onlara.
Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımına karşı olan öğretmen, sana söylüyorum.
Ne yapalım sen söyle,
Kırıtalım mı?
Kadın elbisesi mi giyelim?
Bu zat-ı muhteremi yüceltmenizdeki gaye ne ola?
Huysuz Virjin karakteri dışında bu şahsın sanat adına başka bir eseri var mı?
Çağdaşlık dediğin bu ise kalsın ben almıyayım.
Ayhan Kilic
ayhankilic@turkishnews.com
Edmonton, Canada
Bir yanıt yazın