Şurası bir gerçek:
Koronavirüs bu yılı kasıp kavuracak. Bu hastalıktan kolay kurtulamayacağız. Bilim insanları da önümüzdeki kış aylarına dikkat çekerek bu gerçeğin altını çiziyor. Uyarı üzerine uyarı yapıyor. Bu nedenle turizmdeki beklentilerimizde de Hayal kırıklığı yaşamaktayız.
Covid-19 tehlikesi bitmedi ama yeni ve daha riskli bir enfeksiyondan da söz edilmeye başlandı. Dünya diken üstünde. Bazı ülkelerde yeni tedbireler de devreye sokulmaya başladı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi Başkanı Prof. Dr. Gülden Ersöz, tüm dünyayı etkileyen, 500 binin üzerinde insanın ölümüne neden koronavirüs (Covid-19) salgınının genel olarak bir başlangıç belirtiyor.
Ersöz, “Covid-19 ilk adımdı. Dünyada farklı farklı enfeksiyonlar oluyor. Belki bunun arkasından gelecek çok daha riskli, çok daha sıkıntılı enfeksiyonlarla karşılaşacağız. Biz onlar için de yavaş yavaş hazırlanıyoruz” dedi.
Prof.Dr. Ersöz’ün açıklamalarını önemsemek ve uyarılara dikkat etmek gerektiği görüşündeyiz. Bu nedenle Ersöz’ün bu konuda yaptığı açıklamalarını sizlere paylaşmak istedik:
“Artık dünya eski dünya değil. Eskiden yaptığımız bazı şeyleri artık daha az yapacağız. Yapmadıklarımızı da daha çok yapacağız” diyerek, insanları özellikle el yıkama, maske ve sosyal mesafeye uymaları konusunda uyaran Prof. Dr. Ersöz, “İkinci artış dediğim dönemde en fazla hastaların geldiği yer gerçekten düğünler ve cenazeler oldu. O zaman biz bu tür ilişkilerimizi devam ettirelim ama dar alanlarda yakın temastan mümkün olduğu kadar kaçınalım. El sıkmak, yanak yanağa öpüşmek yerine uzaktan selamlaşmak bundan sonraki alışkanlıklarımızdan birisi olacak gibi görünüyor. Bence artık sarılmayı, öpüşmeyi azaltalım.Covid-19 ilk adımdı. Hep dünyada farklı farklı enfeksiyonlar oluyor. Şimdiye kadar başını gösteriyordu, tekrar gömülüyordu. Ama bu sefer başını gösterdi ve yol almaya devam etti. Şu anda belki bunun arkasından gelecek çok daha riskli, çok daha sıkıntılı enfeksiyonlarla karşılaşacağız. Biz onlar için de yavaş yavaş hazırlanıyoruz. Toplumda genel bir hazırlık oluşuyor. Kış aylarında bir tehlike bizi bekliyor. Pozitif vakalarda da bu nedenle artış bekliyoruz. Havanın soğumasıyla insanlar yeniden kapalı alanlara girecek, daha yakın temasta bulunacak. İklim şartlarının bir miktar etki ettiğini deneyimliyoruz. Kesin literatür bilgisi olmamakla birlikte daha önce yatırdığımız hastaların kayıplarıyla şu andaki farklı. Aynı yoğunlukta hasta yatırdık ama kaybımız olmadı bu dönem içerisinde. Demek ki, şu anda hastalık biraz daha hafif geçiyor.Ama önümüzdeki dönemde öncelikle hastanede çok yoğun bir hasta akışı olacak. Havalar soğuyacak, insanlar daha fazla bir araya gelecek, okullar açılacak, asemptomatik çocuklar ve gençler, virüsü evlerine, evdeki yaşlılara taşıyacaklar. Bence bundan sonra karşımıza çıkacak olan en büyük risk bu. İşte bu aşamada bizim çok daha dikkatli olmamız lazım. Maske, mesafe, el hijyeninden bazı alanlarda taviz vermememiz lazım ki, kış aylarında daha az artış yaşayalım. Artış olacak ama bunu da en aza indirmeye çalışalım ve özellikle yaşlılarımızı bu dönemde koruyalım.”
Bitmedi, bir uyarı da Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’den geldi.
Çin’de yeni bir virüs salgının başlamasının Türkiye için de tehlikeli olabileceğini söyleyen Özlü’nün açıklamaları ileride yaşayabileceğimiz tehlikenin neler olabileceğine de ışık tutuyor:
“İki pandemi eş zamanlı yaşanırsa, ülkelerdeki sağlık sistemlerinin bunu yönetmeleri çok çok zor olur. Gelecek kış çok çetin geçebilir” dedi. Prof. Dr. Özlü, şunları kaydetti: “Çin Tarım Üniversitesinden Honglei Sun ve arkadaşlarının 29 Haziran 2020’de Proc Natl Acad Sci USA dergisinde yayınlanan makalelerinde: ‘pandemiye neden olabilecek yeni bir grip virüsünün’, domuz tarımı çalışanlarında tespit edildiği raporlandı. Çin’de 2011-2018 arası domuzlardaki grip virüsü taramalarında: son zamanlarda ortaya çıkan genotip 4 (G4) Avrasya (EA) kuş gribi ile 2009 H1N1 pandemik virüs karışımı G4-EA-H1N1 virüsü, 2016’dan bu yana baskın olarak saptanıyor. Virüsün, insan reseptörlerine bağlanma özelliği güçlü olup; insan havayolu epitel hücrelerinde virüsün çoğalması ile bulaşma ve aerosolle yayılım gücü yüksek. Domuz tarımında çalışanların yüzde 10.4’ünde; özellikle 18-35 yaş grubu çalışanların yüzde 20.5’inde serumlarında pozitiflik saptandı. Araştırmacılar bu virüsün, pandemiye neden olabilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorlar. Umarım yanılıyorlardır ve Covid-19 pandemisi bitmeden, bir de yeni bir grip pandemisi başlamaz. İki pandemi eş zamanlı yaşanırsa, ülkelerdeki sağlık sistemlerinin bunu yönetmeleri çok çok zor olur. Gelecek kış çok çetin geçebilir.”
necdetbuluz@gmail.comwww.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın