Ispanağın kilosu 10 liradır!
Yaklaşık 10 milyon kişi asgari ücret civarında bir ücretle çalışıyor.
İşsizlik oranı resmi ifadede yüzde 13,3 seviyesindedir!
Öğrencinin yüzde 66’sı okuduğunu anlamıyor.
10 bin 53 özel öğretim kurumunun üçte biri bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılıdır.
Yoksulluk oranı yüzde 21.2’dir.
16 milyon 831 bin 210 kişi aldığı sosyal yardımlarla ayakta durabiliyor ve iktidarı belirliyor!
*
Olsun, ne gam?
Katar ve Müslüman Kardeşler Örgütü finansman sağlıyor,
“Yeni Türkiye”nin yoksulları ya da Şehitler Tepesi’nin adayları Mehmetçikler savaş meydanına salınıyor.
*
Çünkü, onlar Cihad ideolojisine meşruiyet ve tüm Arap’a hakim olma hedefinde Suriye’de ve Libya’da savaşıyorlar.
Söylemesi dahi üzüntü veriyor!
Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri Libya’da, Müslüman Kardeşler, Suriyeli terörist milislerle birlikte F.al-Sarraj hükümetinin vekil gücüdürler.
Bu riskli yatırım; “Terörle Mücadele ” başlığında dünyanın önemli bir siyasi gerçeğini oluşturuyor.
*
İşte, 27 Kasım’da Türkiye, Müslüman Kardeşler ve Katar’ın yararına Libya’nın petrolü ve gazı için belirleyici savaşı başlattı.
Çarşamba günü 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi; Libya savaşını sona erdirmek, şiddeti kınamak için 55 maddelik bir karar tasarısını onayladı.
14 oyla onaylanan tasarıya Rusya lehte oy vermedi, çekimser kaldı.
*
Onaylanan İngiliz tasarısı savaşan taraflara “kalıcı bir ateşkes taahhüdünde bulunma” talebindedir.
19 Ocak’ta Berlin Zirvesine katılan ülkelerin onayladığı BM silah ambargosuna tam uyum konusunda ısrar ediyor.
Libya çatışmasına ve içişlerine kaçınma taahhütünü hatırlatıyor.
Paralı askerlerin Libya’da savaşa katılmalarından duyulan endişeyi dile getiriyor.
Türkiye’yi Suriyeli savaşçıları Libya’ya göndermekle, Libya’yı silaha boğmakla suçluyor.
*
Taslak, Libya’dan yasadışı olarak petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri ihraç etme girişimlerini kınıyor.
BM uzmanlarından yasadışı ihracat veya ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri de dahil olmak üzere petrolün Libya’ya ithalatını rapor etmelerini istiyor…
*
Çünkü Libya iç savaşı: birkaç hafta önce Hafter’in Libya Ulusal Ordusu (LNA) ve bağlantılı milislerin petrol ihracat terminallerini,
Serrac’ın Trablus’taki GNA güçlerine baskı uygulamak için engellediği tehlikeli bir aşamadadır.
Libya’nın petrol üretimi günde 800 bin ila 1 milyon varil iken günde 180 bin varile düşmüş bulunuyor.
*
Çünkü mücadele Nisan’dan beri açık bir kazananı olmadan sürüyor.
Hafter, ülke petrol ve gaz sahalarının ve tesislerinin çoğunu kontrol ediyor.
Çeşitli gruplar için petrol ve doğalgaz alanları doğal hedeftir ve petrol endüstrisi etkileniyor…
*
Hafter petrolü kontrol ediyor ama Trablus’taki Libya Merkez Bankası’na gelen petrol gelirlerini kontrol edemiyor.
Çünkü, Libya’da biri Hafter ile uyumlu “Doğu Merkez Bankası”, diğeri Serrac’a uyumlu “Libya Merkez Bankası” olmak üzere iki Merkez Bankası bulunuyor.
*
Libya Merkez Bankası, ülkenin döviz sistemini kapattığı için Hafter günde 1,2 milyon varil Libya petrolünü piyasaya sürüyor…
Ama para yoksa, petrol vermiyor.
Bu durum, Hafter’in kampanyasını finanse etmesini zorlaştırıyor.
Onun Libya’da tam bir zafer elde etmesi için “Libya Merkez Bankası kasasına” ihtiyacı bulunuyor…
*
Bu ekonomik savaş oyununda Hafter’in kaybedecek az şeyi vardır.
Bu gerçek ona avantaj sağlıyor!
*
Çünkü, sistem Hafter’in üretimi gerçekten kontrol etmesi ve ürünü Libya Ulusal Petrol Şirketi’ne (NOC) pazarlaması biçiminde işliyor.
Hafter petrolü satıyor, daha sonra petrodolarları “Doğu Merkez Bankasından” Trablus merkezli “Libya Merkez Bankası” na transfer ediyor.
Bu sırada Hafter, kurlarda istediği gibi manipülasyon yapıyor..
*
Hafter, neden Doğu Merkez Bankası’nın tüm gelirlerini Libya Merkez Bankası’na devretmesine izin veriyor?
Çünkü Libya Merkez Bankası döviz satışlarını kontrol eden ve dolayısıyla Hafter’in ABD dolarına erişimini kontrol eden tek resmi bankadır.
*
Nitekim son zamanda Libya Merkez Bankası, Hafter’ın ucuz dolarlara erişimini kesti.
Hafter bu defa, kamu harcamalarının yüzde 50’sinden fazla olan milis maaşlarını ödemek için,
Doğu Merkez Bankası’na aktarılan petrol gelirlerinden kesinti yaptı.
Çünkü Hafter, Doğu Merkez Bankası’nın da tarafsız bir güç olduğunu iddia ediyor ancak Libya Merkez Bankası ihalelerini de yapıyor!
*
Libya Merkez Bankası’nın, Hafter’ın milislerine maaş ödemesine ne kadar dayanabileceği merak ediliyor.
Ancak Merkez Bankasının yaklaşık 73 milyar dolar rezervi bu duruma aylarca dayanabileceğini gösteriyor!
Bu yüzden Hafter, petrodolara resmi oranlarda erişmek için kaldıraç olarak Merkez Bankasını zorlarken kendisi çok az şey kaybediyor…
*
Hafter, yeter süre dayanabilirse, Trablus’a askeri eyleme başvurmadan dahi geçmeyi öngörüyor…
Bunu sağlamak için tek ihtiyacı ABD doları cinsinden petrol ihracatından elde edilen tüm geliri;
İdare eden ve daha sonra onları Batı finans kurumlarında tutulan hesaplara yönlendiren Merkez Bankası’nın kontrolünü sağlamaktır!
Hafter bu fonlara erişim sayesinde Serrac’ı destekleyen milislere verilen para üzerinde egemen olacaktır…
*
Hafter neredeyse üretim ve limanların çoğunu kontrol etmesine rağmen,
Petrodolar için büyük prim ödeyerek döviz kurları üzerindeki manipülasyonları;
Henüz hiç kimsenin tam kontrolünde olmayan Libya’da,
Üç ana unsur üretim, ihracaat ve petrodoların hepsi aynı elde oluncaya kadar devam edecektir.
*
Hafter’ın ülkenin petrol ihracatını durdurmaya yönelik en son hamlesi,
Merkez Bankasının menkul kıymet işlemlerinde tek takas platformunu olan Inter CBL takas sistemini,
Aynı zamanda küresel ve Libya’nın doğusunda herhangi bir bankaya likid işlemleri yapan Forex piyasasını kapatmak oldu.
*
Nitekim Pazar günü, Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ve Azzawiya Petrol Rafineri Şirketi,
Yeterli ham petrol olmadığı için rafine proseslerinin durduğunu açıkladı…
*
Çin’de koronavirüs nedeniyle talebin düşmesi ve kitle karantinasından kaynaklanan daha geniş hasarın yarattığı korku,
İşte Libya’daki bozulma; şimdi petrol pazarını derinden endişelendiriyor.
*
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ( OPEC) piyasanın daha da çökmesini önlemek için bir dizi önlemi müzakere ediyor.
Koronavirüs salgını, petrol piyasalarını tahrip etmeye devam ederken, Libya’da mücbir sebep durumu;
Libya’nın kaderini aniden Avrasya siyasetinin ana konularından birine dönüştürmüştür.
*
Berlin Libya Zirvesi, ulusal uzlaşma planında tek müzakere platformu haline gelmesine rağmen,
İngiltere’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu “kalıcı bir ateşkes taahhüdünde bulunma” karar taslağı,
Ayrıca BM Genel Sekreteri Guterres’in taraflar arasında arabuluculukta Afrika Birliği’ne işaret etmesi barış için cılız bir umuda dahi yol açmıyor..
*
Çünkü Müslüman Kardeşler’in İslami Cihad davası kefen giymiş soytarıların varolma nedenidir.
BM Güvenlik Konseyi bile sadece Libya’da sürekli artan paralı asker sayısı için endişe dile getiriyor.
Ve Hafter, kefen giymiş soytarıları sılalarına göndermek için doğru yolda ilerliyor….
13.2.2020
Bir yanıt yazın