ABD’li PEW Araştırma grubunun 17 ülkede yaptığı son araştırma sonuçları oldukça çarpıcı görünüyor.
Bu araştırmaya göre Türkiye’de ABD’yi en yakın dost ve müttefik olarak görenlerin oranı sadece yüzde 2!
ABD’nin ülkemize ve bölgemize karşı yürüttüğü hasmane-emperyalist politikalar ve icraatları Türk insanında büyük rahatsızlık yaratmış durumda. Emperyalizmin en kaba ve zorba yöntemlerini fütursuzca kullanmaya çalışan ABD yönetiminin, Lübnan, Tunus gibi ülkelerde de müttefik ve dost olarak görülmediği bu araştırmayla belirlenmiş durumda. Meksika-Arjantin-Brezilya gibi G. Amerika ülkelerinde de ABD’ye destek yüzde 30’un altına inmiş vaziyette.
Hangi ülke halkının ABD’yi tam müttefik, dost ve güvenilir bulduğuna veya bulmadığına ilişkin bu araştırma sonuçları aşağıdaki gibi;
ABD’yi en güvenilir, dost ve müttefik olarak gören ülkeler sıralaması
İsrail yüzde 82
G. Kore yüzde 71
Filipinler yüzde 64
Japonya yüzde 63
Kanada yüzde 46
Avustralya yüzde 38
Kenya yüzde 35
Brezilya yüzde 32
Nijerya yüzde 27
Meksika yüzde 27
G. Afrika yüzde 24
Hindistan yüzde 21
Endonezya yüzde 16
Arjantin yüzde 15
Lübnan yüzde 10
Tunus yüzde 6
TÜRKİYE yüzde 2
***
Türklerin ABD’ye duydukları güven, 2019 Bahar aylarında yapılan bu araştırmaya göre, en düşük seviyeye inmiş durumda.
2002 yılında yüzde 30, 2010 yılında yüzde 17 oranında olan Türk milletinin ABD’ye güveninin, 2019 yılında dibe vurmasının temel nedenleri aslında çok açık.
ABD’nin,
1- BOP projesi, sözde Arap Baharı ve Ilımlı İslam dayatması,
2- Bölücü terör örgütleri PKK/PYD/YPG’ye doğrudan ve alenen destek vermesi,
3- FETÖ’yle aşikâr olan irtibatı ve desteği,
4- Tehdit dili ve yaptırım girişimleri, (S-400 vb.)
5- Kıbrıs ve D. Akdeniz’deki tutumu.
ABD-Türkiye ilişkileri, tarihinin en sorunlu ve sıkıntılı sürecine işte bu nedenlerle sürüklenmiş vaziyette. ABD, yalnızca Türkiye ile değil, Suriye’de, Irak’ta ve son olarak İran’da yaptığı uluslararası hukuka aykırı söylem ve eylemleri nedeniyle, bütün bölge ülkeleriyle tehditkâr bir çekişme içine girerek kavgalı hale gelmiş durumda.
ABD, kaba askeri ve ekonomik güç kullanımı ve tehditlerinin bölge ülkelerinin halkları üzerinde son derecede olumsuz tepkilere yol açtığını ya görmüyor, ya da bilerek ve isteyerek bölgeyi karıştırmak istiyor diye düşünmeden edemiyor insan.
ABD gibi bir ülkenin, ağzından -sözde- düşürmediği demokrasi-insan hakları vb. söylemlerine rağmen, fiilen böylesi bir savrulma, saldırganlık ve negatif algılamaya sürüklenmiş olması gerçekten de hem şaşırtıcı, hem de ibret verici bir durum.
Bir yanıt yazın