2020 TÜRK YILI olmasını, uğur getirmesini diledim… Öyle olacağına yürekten inanıyorum. Milyonlarca Arap’ın Türkiye’ye alınmasının tepkisi olarak, biraz olsun insanlarımızın uyandığını görüyorum. Yanlış anlaşılmasın Araplardan çok bu ülkenin kapılarını açanları, en iyimser ifade ile Türk soyunun muhalifleri! olarak gözlemliyorum. Lakin mücadele etmek gerekiyor!..
Yüzyıllardır Haşhaşiler gibi zihinlere o kadar çok yanlış bilgi yüklemişler ki doğru hedefe yönelmek, çıkış noktamızı doğru koymak bilgi, sabır ve ufuk gerektiriyor!.. Kafalara yüklenen kavram kargaşasından, halk doğru ve yanlışları karıştırıyor ve insanlarımız korku ve baskı ile tülek durumdalar… Cesaretli ve özgüvenli olmamız önemli…
Kavram kargaşasının kilit noktasında, inançlarımız kullanılarak emperyalizmin buyrukları maskelenmiş durumdadır… Arapça olmadan tam doğruları bilemezsiniz üzerinden yapılan baskılar yüzünden, bir Arap dini haline getirilen İslam’ın, evrensel diye tanımladığınız bir inancın tam olması için (günümüzde kabileden, uluslararası boyutlara kadar 7000 den fazla dil konuşulmakta), hepsinin de Arapça ibadet etmesi gerekiyor!….. Yoksa kusurlu bir inancın olduğu kulağına fısıldanıyor!.. Bu maya tutmazsa ibadet Arapça değil ki yalanı geliyor. Yüzyıllarca yedirilen bu tezgah geçer akçe olarak hala kullanılmaktadır…
Cesaretiniz, sağduyunuz ve öz güveniniz ile bu sorunu iç dünyanızda çözmeniz gerekir… Ulusal, uluslararası emperyalizmin en çok kullandığı argümanlar, Araplar ve kültürleri ile bağlantılı inançlardır. Çünkü milyarlarca insanı bir anda etki alanınıza almak, onları yönlendirmek mümkün olmaktadır ki İslam olan ülkelerin her alanda geri kalmaları veya bırakılmaları, bunun en belirgin izleridir…
Ucu çok eski ve derinlerde olan bu sömürgecilik yöntemi ile Türkleri, Ermenileri, Rumları, Kürtleri ve toplumdaki etnik renkleri farklı vatandaşları, sürekli düşman gösteren, birbirine düşüren, ayrılıkçılığı körükleyen, uyanık Arap hegemonyası ve onun iplerini çeken evrensel emperyalizmdir. Kısacası ABD, Batı yada başka egemen güçler, artık bizimle ilgili hesaplarını doğrudan değil, Arap emperyalizmi üzerinden, maşa kullanarak yapmaktadır… Neden? İnançlar üzerinden zihin kontrolü en konforlu ve geçerli bir yöntem olmuştur, ondan… Ne yapmalıyız yanıtı yüzyıllardır en yakınınızda, içinizde, benliğinizde.. Onu bulamıyorsunuz, çünkü zihninize Tanrı tarafından yerleştirilmiş ama sizin bunu dışlayarak, Tanrı adına konuşarak, ona ortak koşarak kaybettiğiniz kutsal bir hazineyi kaybetmişsiniz. ilkel içgüdüleriniz, çıkarlarınız ve açgözlülüğünüz size daha cazip geliyor!… İdrak edemediğiniz şey, İnançlarınız en kutsalınızdır. Siz sadece insan olarak kalmak ile yetinmeyip, tanrısal olmak, yaratıcıya eş koşmak meyilindesiniz. Onun adına kararlar alıp, onun mührünü kullanmaya çalışıyorsunuz…
Ama ben haddimi biliyorum ve İnsanlar dünyasında kalıyorum. Kendi soyum ve kültürüm yani TÜRK OLMAK aracılığı ile insanlığa katkıda bulunmak istiyorum…
Yeri gelmişken, istismar edilen bir konuya değinmek istiyorum: Evet, Haplogruplar üzerinden giderseniz bütün insanlığın kökünü birkaç noktaya indirebilirsiniz. Ancak on binlerce yıldır ayrı coğrafyalarda, iklimlerde, tecrübelerde yaşayan insan ırkı birbirinden farklı soy ve kültürler oluşturmuş. Yani farklılaşmışlar, çeşitlenmişlerdir… Bu yaşamın bir güzelliği hatta gerçeğidir.. İnsanın kendi soyunu belli etmesi, sevmesi insani bir davranıştır… İnsanın kendi soyunu belirtmesini ırkçılık saymak hakarettir. O halde, benim güzel soyumun bilinen en büyük temsilcilerinden OGUZ HAN için neden bir sinema filmi yapmıyor ve onu dünyaya tanıtmıyoruz….
TÜRKLERİN TARİHİNİ anlatan OĞUZ HAN adlı bir sinema yapıtı istiyoruz.
TÜRK soyunun ve kültürünün, M.Ö. 4000 yılına kadar olan arkeolojik belgelerine Anav, Afanasiyevo ve Andronova Kültürlerinden ulaşabilirsiniz. İnsanlık tarihinde radikal değişimlere sebep olmuş derin geçmişe sahip Türk soyu ve kültürünün sinemaya aktarılmaması, devletin en büyük eksikliği olsa gerek. OĞUZ HAN adlı bir sinema yapımı ile Dünya insanlarına Türk Tarihini sunmak vefa borcumuz olmalıdır. Devletin en tepesinden itibaren ilgili her kurumun, kuruluşun, söz sahibi bireylerin bunu milli ve kutsal bir görev olarak benimsemelerini arz ederim…
2020 Türklerin Uğurlu bir yılı olsun dileklerimle… Oguz SOLAK
Kampanya Linki…..
Bir yanıt yazın