Sistem beklentileri karşılayamıyor.
Mevcut siyasi sistem kendi enkazını kendisi hazırladı. Vatandaşlar artık neler olduğunu farkında. Çünkü elindeki ekmek küçüldü, hatta yok denecek dereceye geldi. En fazla vurgulanan konu; enflasyon, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, işsizlik, üretimin olmaması sıkça vurgulanıyor. Asgari ücrete yapılan 300 liralık zam ve etin kilosunun 30 liradan 60 liraya çıktığı örnekleri veriliyor. Dar gelirlinin, emeklinin, çalışanın açlık sınırında yaşamakta olduğu vurgulanıyor. Hayat pahalılığı ve yoksulluk vatandaşın belini bükmüş durumda. Zengin ile yoksul arasında derin ve yaralayıcı uçurumun varlığı başta siyasiler ve yandaş iş adamlarının şatafatlı yaşamı eleştiriliyor. Enflasyon ve dövizin yükselmesi durdurulamıyor. Artık bu konuları sokaktaki vatandaş tartışıyor, dillendiriyor. Hayat pahalılığı vatandaşın belini bükmüş durumda.
Vatandaş dişinden tırnağından arttırarak geçinmeye çalışırken siyasiler ise ultra lüks yaşıyorlar. Yaşantılarından hiç fedakarlık yapmıyorlar halkın fedakarlık yapmasını istiyorlar. Halk ile aralarında büyük bir uçurum var. Bürokratların aldıkları yüksek maaşları kınıyorlar. Siyasilere ve söylediklerine inanmıyorlar.
2019 Enkazından çıktık, 2020 enkazına girdik. Yatağına yattığında ekonomik sıkıntıdan dolayı hesap yapmaktan uykusu gelmeyen vatandaş gelecekten umutsuz. Karamsarlık var, her şey kötü olacak. Eğitim, ekonomi ve siyasetin daha da kötü olacağı endişesi hakim. Adalet ve hukukta eşitsizlik var. Vatandaş bunu ‘’ Zengine örümcek ağı, fakire paranda zinciri’’ olarak değerlendiriyor. Adaletsizlik, haksızlık var, hukuk sorunlu. Kadın cinayetleri, çocuk istismarı aldı başını gidiyor. Analar ağlamasın, mağduriyet yaşanmasın dileğinde bulunuluyor.
Dış ilişkilerde gelgitler yaşanıyor. Sorunların biri gidiyor biri geliyor. Suriye yanında şimdide Libya ile sorunlar yaşayacağız.
Tek tükte olsa yandaş görüş bildirenlerde var. Cumhurbaşkanını Peygamber olarak görüyorlar. Üstlerine başlarına bakıyorsunuz bakımlılar. Ne iş yaptığı sorulduğunda kem küm ediyorlar. Unutulmasın milletin parası ile çok sayıda propaganda elemanına devlet maaş veriyor. Bu tipler yaygara basıyorlar, yada konuşmamayı tercih ediyorlar.
Kanal İstanbul ve Libya’ya asker gönderilmesi, Suriyeli sığınmacılar ile Suriye konusu, ABD’nin sık sık Türkiye’ye sopa göstermesi dillendirilen konular arasında bulunuyor. Bunlar sokağın sesi. İnternette ise daha farklı ve kapsamlı tartışmalar yapılıyor. Sağır sultana duyurulur.
Evde beslediği papağan camı açık bulunca pırr kaçmış. Sağa bakılmış, sola bakılmış papağan yok. Bunun üzerine papağanın sahibi karakola baş vurmuş. Karakoldaki görevli bu bizim işimiz değil diyerek adama kapıyı göstermiş. Adamda ama ben papağanı ihbar ediyorum, konuştuğunda söyledikleri onun fikri beni bağlamaz yanıtını vermiş. Eninde sonunda milletin önüne sandık konacak. Bakalım papağan m,ı yoksa sahibi mi konuşacak? Beklentimiz papağanın konuşması.
Bir yanıt yazın