Turizm Bakanımızın eski ortağı olduğu Havayolu şirketi Atlasglobal ilk kez 26 Kasım 2019 tarihinde durdurduğu uçuşlar ile adeta gelen felaketin ilk şanslı kurtulanı olmuş. Yoksa henüz Corona salgını pandemik ilan edilmeden, hatta vakalar bile tam açıklanmamışken o kadar öngörülü olabilir mi?
İşte Atlasglobal’ın o açıklaması;
2015-2016 yıllarında ülkemizde yaşanan terör olayları ve hain darbe girişimi havacılık sektöründe büyük yaralar açmış, taşınan yolcu sayısı ve yolcu gelirlerinde 2017 yılı dahil önemli kayıplara neden olmuştur. Havacılık sektörünün itici gücü olan turizm sektörü açısından olumsuz geçen söz konusu dönemin ardından, güvenlik algısı ve ana pazarlarla olan politik ilişkilerdeki iyileşmenin desteğiyle 2018 yılında başlayan toparlanma süreci devam etmiş; bu konuda alınan tedbirlerin etkileri havacılık sektörüne de olumlu bir şekilde yansımaya başlamıştır.
2015-2016 yıllarında yaşanan bu elim olaylar gerek operasyonel gerekse de ticari açıdan Havayolumuzu olumsuz yönde etkilemiştir. Bunun yanı sıra 2018 yılı ikinci yarısında Türk Lirası’nda yaşanan hızlı ve agresif dalgalanmalar özellikle iç pazar dinamiklerini de olumsuz etkileyerek uçakla seyahat etme talebinde azalmaya sebep olmuştur.
Yaşanan olumsuzluklara rağmen, Havayolumuz tarafından alınan yeni stratejik kararlar çerçevesinde 2018 yılı ikinci yarısında toparlanma sürecine girilmiş ve operasyonlarımız tekrar kar eder hale getirilmiştir. Ancak yakın geçmiş olumsuzlukları ve beraberinde getirdiği ekonomik yük ve 2019 yılı Nisan ayı itibariyle İstanbul Havalimanı’na geçişle birlikte lojistik ve operasyonel maliyetlerde yaşanan büyük artış, Havayolumuz açısından 2016/2017 kayıplarımızı yeterli sürede telafi etme imkanımızı ortadan kaldırmıştır.”
Bir yanıt yazın