Bu Yıl En Çok Senin Günün Kutlu Olsun Piktes Öğretmenim!

Her öğretmen değerlidir, sonsuz saygıyı hak eder. Çünkü hepsi çocuklara dokunur. Branş gözetmeksizin. Yine de bu yazımızda Öğretmenler Günü vesilesi ile hak ettikleri değeri göremeyen ve yürek sızlatan bir öğretmen grubunun sesini duyurmak istiyoruz. Ve izninizle bu yıl: En çok ama en çok Piktes öğretmenlerinin gününü kutluyoruz.

Piktes (Pictes) Öğretmenleri, öğretmen denilemeyip “Öğretici” adı verilen ve Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir değer taşıyan öğretmenler grubudur. Asli görevleri Suriyeli öğrencilere Türkçe öğretmek ve böylece Türkiye’ye entegrasyonlarını sağlamaktır. Kulağa ne kadar düz ve basit geliyor, değil mi?

Bu yazımız biraz uzun. Ancak Türkiye’de yaşayan yaşamayan tüm vatanseverlerin dinlemesi gereken 2 öğretmenimiz var ve onlar binlercesi adına sesini duyurmaya çalışıyor. Dinleyiniz öğretmenlerimizi ve mücadele vererek,  değersizleştirilerek, rencide edilerek de olsa ülkenin geleceği için ne kadar önemli bir rol oynadıklarını fark ediniz, lütfen.

Yazının devamında önce Piktes projesi hakkında kısa bilgi vereceğiz. Sonrasında ise sözü 2 öğretmenimize bırakacağız.

PİKTES PROJESİ HAKKINDA

PİKTES; Suriyeli “Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi”dir. Milli Eğitim Bakanlığı ile AB Türkiye Delegasyonu arasında “Türkiye Mülteciler Mali Yardım Programı” anlaşması (FRIT) çerçevesinde imzalanan sözleşme ile Suriyeli çocukların Türk Eğitim Sistemine entegrasyonunda Milli Eğitim Bakanlığının faaliyetlerini desteklemeyi amaçlayan bir projedir. Bakanlık proje kapsamında doğrudan hibelendirilmiştir. 03.10.2016 tarihi itibariyle faaliyetlere başlayan projenin web sayfasında, proje süresinin 2 yıl ile sınırlı olduğu belirtilmektedir.

Her öğretmen değerlidir, sonsuz saygıyı hak eder. Çünkü hepsi çocuklara dokunur. Branş gözetmeksizin. Yine de bu yazımızda Öğretmenler Günü vesilesi ile hak ettikleri değeri göremeyen ve yürek sızlatan bir öğretmen grubunun sesini duyurmak istiyoruz. Ve izninizle bu yıl: En çok ama en çok Piktes öğretmenlerinin gününü kutluyoruz. - piktes logo
Her öğretmen değerlidir, sonsuz saygıyı hak eder. Çünkü hepsi çocuklara dokunur. Branş gözetmeksizin. Yine de bu yazımızda Öğretmenler Günü vesilesi ile hak ettikleri değeri göremeyen ve yürek sızlatan bir öğretmen grubunun sesini duyurmak istiyoruz. Ve izninizle bu yıl: En çok ama en çok Piktes öğretmenlerinin gününü kutluyoruz. - suriyeli cocuklar kamp

Bu proje kapsamında istihdam edilen öğretmenlerin sayısı yaklaşık 6000 olarak ifade edilmektedir.  İçlerinde Geçici Eğitim Merkezi (GEM) olarak adlandırılan merkezlerde, mülteci kamplarında ve karma öğrencilerin bulunduğu Türk okullarında görevlendirilmiş öğretmenler/öğreticiler bulunmaktadır.

2019 yılının Eylül ayında GEM’ler kapatılmıştır. Uyum Sınıfı adı verilen sınıflarda görevine devam eden öğretmenler Suriyeli öğrencilere Türkçe öğretmeye devam etmektedir. Piktes’in resmi web sayfasında projenin ne kadar süreceğine dair açıklama bulunamamıştır. Proje resmi web sitesinin ana sayfasında kalın ve büyük yazılmış olan “Piktes Projesi Nedir” bölümünden yola çıkılırsa, sona ermiştir. 03.10.2016 tarihinde faaliyetlere başlandığı ve proje süresinin 2 yıl ile sınırlı olduğu yazmaktadır. Başka kaynaklarda Avrupa Birliği tarafından sağlanacak fon ile 2021 yılına kadar uzatıldığı yazmaktadır.

PİKTES ÖĞRETMENİNİN SESİ -1

Eylül 2019’da kapatılan GEM’lerden birinde görev yapmış, çalışkan ve özverili olduğu bilinen bir öğretmenden kendi okulunda ne şartlarda öğretmenlik yaptığını anlatmasını istedik.  Zarar görmemesi için öğretmenimizin ismini gizli tutacağız ve aynı nedenle bazı ifadeleri yayınlamayacağız.

Geçici Eğitim Merkezinde (GEM) görev yaparken ne gibi olumsuz gözlem ve deneyimleriniz oldu?

Ders Kitapları Yetersizdi

Ben geçici eğitim merkezi (GEM) adı verilen, sadece Suriyeli öğrencilerin bulunduğu bir okulda görevliydim. Orada Arap öğretmenler de derse giriyorlardı. Sınıflar ne yaşa göre ne de Türkçe seviyelerine göre oluşturulmuştu. Rastgele oluşturulmuş sınıflarda Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi konusunda eğitim almadan Türkçe öğretmeye çalıştık. Türkçe öğretimi üzerine çeşitli seminerler aldık ama pek faydası olmadı. En kötüsü elimizde derste kullanabileceğimiz materyalin olmamasıydı. Hepimiz materyal üretmek için çok uğraştık.  Okulumuzda Yunus Emre Enstitüsünün Türkçe Öğreniyorum seti dağıtılmıştı. İlk bir ay kitaptan gitmeye çalıştım ama sonra kitabı bir daha elime almadım. Kitap benim öğrencilerimin yaş aralığına (6-12) hitap etmiyordu. Konuların veriliş sırasının planlanması çok kötüydü. En kolay konu “var yok” en son ünitedeyken, ünlü düşmesi ünsüz daralması gibi ses olayları ikinci ünitedeydi. Bir sayfada bavul olarak gördüğümüz eşya, sayfayı çevirince valiz oluyordu. Kitap kullanılamaz halde olduğu için kendim etkinlik üretmeye başladım.

Koordinatörler Yetersizdi

Kadrolu öğretmenler ve Müdürler tarafından genellikle ikinci sınıf öğretmen olarak görüldük. Arap öğretmenler de (ki çoğunun diplomasının sahte olduğundan şüphe ediliyor) bizlerden daha çok değer gördü. Okul müdürleri genelde Arap öğretmenleri kullandı. Onları kolayca işten çıkarabilecekleri için manipüle etmek kolaydı. Bazı okul müdürleri ise daha da ileri gidip tüm yetkiyi Arap öğretmenlere verip kendi köşesine çekildi. Bizim müdürümüz Arap müdürmüş gibi hissediyorduk. Sanki misafir olan bizlerdik kendi vatanımızda.

Pictes projesinin finansmanıyla dağıtılan kâğıtları okul müdürü bize kullandırtmıyordu. 2 sene boyunca ders için ihtiyaç duyduğumuz kâğıtları kişisel bütçemizden karşıladık. İlçe milli eğitim müdürlüğüne gidip müdürümüzün kağıtları sakladığını söylemeden kağıt istedik. Müdürümüz “siz beni şikayet ettiniz, o zaman size Pazar günü ders koydum” dedi.

Okul müdürü toplantıda defalarca önceliğimizin Suriyeli çocuklara bir şeyler öğretmek olmadığın, onları sokaktan alıp hırsız dilenci olmalarını engellemek olduğunu anlattı. Buna karşın sene sonunda okula devam etmeyen öğrenciler için ders notu vermeye mecbur bıraktı. Yüzünü dahi görmediğim öğrencilere not verdim. Gerekçe olarak da devletin çocuk başına yaptığı para yardımı kesilmesin, fakirlere yazıktır dedi. Gemlere 800bin çocuktan 500bini geliyor aradaki 300binin de bu şekilde gelmemeleri desteklenmiş oluyordu. Elbette her GEM’de yaşanan olumsuzluklar değil bu anlattıklarım. Ancak meslektaşlarım ile konuştuğumuzda genel kanı koordinatörlerin yetersiz olduğu yönündeydi.

Türk Öğrencilerin Tutumu  

Sabah Türkler çıktıktan sonra biz kullanıyorduk okulu. Onlar çıkarken sınıfın çöp kutusunu sınıfın ortasına boşaltıp çıkıyorlardı. Affedersiniz bazen sınıfa tuvaletlerini yapıp çıkıyorlardı. Görev yaptığım okulda Türk öğrenciler sınıfımızı taşlayıp öfke kusuyorlardı. Bu sınıf taşlama işi karşılıklı bir hal aldı. Sırayla Türk öğrenciler ve Suriyeli öğrenciler birbirlerinin sınıflarını taşlamaya başladılar.

Çıkarken kendilerinden küçük Suriyeli çocukları dövüyorlardı. CİMERe bildirdik ve çıkışta polis gelmesini istedik. İlçe milli eğitim şube müdürü bu duruma kızdı. Okula gelip bizi azarladı ve hiyerarşiyi çiğnemekle suçladı. “Üstlerime okullarımdan haberim yokmuş gibi göründüm” dedi. Polis gelmedi.

Arap Öğretmenler

Öğrenci ve veliler kendi dillerini konuşan Arap öğretmenler varken bizleri dikkate almakta ve saygı göstermekte eksik kaldılar. Dersin değersizleştirilmesi nedeniyle Türkçe öğrenme isteği kayboluyordu ve disiplini sağlamakta zorlanıyorduk.

Arap öğretmenler arasında derslerde öğrencilere kaba kuvvet de uygulayanlar vardı. Bizler öğrencilere sözümüzü dinletmekte çok zorlandık. Ancak onlara şiddet uygulamadığımız için zamanla bizleri daha çok sevmeye başladılar.

PİKTES ÖĞRETMENİNİN SESİ -2

Araştırma yaparken Piktes öğretmenlerinin materyal ve bilgi paylaşımı amacıyla oluşturdukları bir Facebook sayfasına rastladık. Sıradaki öğretmenimizin orada paylaştığı yazıyı kendisinden izin alarak ve üzerinde tek bir değişiklik yapmadan yayınlıyoruz.

EN ÇOK SENİN GÜNÜN KUTLU OLSUN PİKTES ÖĞRETMENİM

Yıl 2016 yaz ayları… Malûm öğretmen adaylarının Kpss sınavları.. Yetmiyorki gözünü sevdiğimin Kpss’si… Yüksek mi aldın Kpss’den olmaz öyle gel bir de ben seni mülakata alıp öğretmen yeterliliğin var mı test edeyim diyor MEB.. Güzel diyorsun da Sayın MEB bizim dayımız yok ki.. Garibanın dayısı mı olur olsa olsa alınteri göz emeği yüksek bir Kpss puanı olur… Yetiyor mu peki bu puan öğretmen olmaya..? Yetmiyor da malum sene. (2016) Mülakatta dayıyı bulan oluyor Türkiyemin öğretmeni… Peki emeği hiç edilen garibanlar ne olacak..?

Malum sene (2016) ülkemize Suriyeden yoğun şekilde göçler geliyor. Göçlerin sonucunda da birtakım ihtiyaçlar doğuyor. Gelen misafirlerimizin eğitimi de bunlardan biri oluyor…
Avrupa görüyor bu göç dalgasını “aman Türkiye, kardeş ülke Türkiye sakın bunlar bize gelmesin” diyiyor ve para da veriyor al eğit diye…
Eğitiriz diyiyor tabi MEB… Aklına kim mi geliyor tahmin edin bakalım. Kpss’den yüksek almış ama dayı bulamamış bizim gariban öğretmen adaylarimiz… Yine malum sene (2016) ekim ayında Suriyeli öğrenciler için Eğitim Fakültesi Sınıf öğretmenliği, Türkçe öğretmenliği, Edebiyat öğretmenliği mezunu 5000 kadar öğretmen alımı yapıyor. Ortaya da günümüzde kullanılan Pictes yada Piktes öğretmenleri tabiri çıkıyor. Bizim dayısı olmadığı için atanamayan gariban öğretmeniz oluyor mu Piktes öğretmeni…

İnsanlığa en büyük ihaneti insanları ayrıştıranlar yapmaz mı? Yapmaz olur mu…
MEB zaten ayrıştırmış ki zaten öğretmenlerini… Kimi sözleşmeli kimi ücretli.. Al sana yeni bir öğretmen terimi Piktes öğretmeni….
Sahi öğretmen mi dediler biz yanlış anlamışız öğretmen kelimesini… Piktes öğretmeni hoşuna gitmedi MEBin ismini değiştirdi. Gelin biz bunlara Türkçe öğreticisi diyelim mi?
Oldu mu bizim gariban öğretmenimiz Türkçe öğreticisi…
Nasıl yani öğretici öğretmenleşememiş mi..?
Yetmemiş MEB bu öğretmenlerimizi işçi sanıp işçi statüsünde gösterip yaz kış demeden çalıştırmış malum seneden (2016)bu yana.
Kimi Geçici kimi öğretici demiş. Hani bu “Mobbing” diyorlar ha işte sağolsunlar iliklerine kadar hissettirmişler bu öğretmenlerimize. Öğretmenlerimiz ne yapmış insanı işine daha cok motive eden bu güzel gelişmeler(!)den sonra.. Tabi ki hep başarmış. O güzel Türkçemizi binlerce Suriyeli öğrencilere öğretmişler. Geleceğinden tüketmiş. Yeri gelmiş sınıf bulamamış yeri gelmiş kitap.. Yeri gelmiş tatile gitmemiş yeri gelmiş cebinden vermiş ama yine de öğretmiş…

Üç yıl boyunca cefakarca fedakârca üzerine düşeni en iyi şekilde yapmış…

Onca sene okumuş, girip başarılı olmadığı sınav kalmamış, aile olmuş yuva kurmuş da bir türlü MEBin gözünde öğretmen olamamış….
Verilen eğitimlerin başarısından bahsedilirken hiç bu eğitimi veren öğretmenlerden söz edilmemiş..
Şimdi söyleyin geleceğini kurmak bu öğretmenlerimizin de hakkı değil mi? Ülkemizin üzerine aldığı bu görevi layıkıyla yerine getirmesinde baş aktör olan öğretmenlerimizin hakkı degil mi..?

Her öğretmen değerlidir, sonsuz saygıyı hak eder. Çünkü hepsi çocuklara dokunur. Branş gözetmeksizin. Yine de bu yazımızda Öğretmenler Günü vesilesi ile hak ettikleri değeri göremeyen ve yürek sızlatan bir öğretmen grubunun sesini duyurmak istiyoruz. Ve izninizle bu yıl: En çok ama en çok Piktes öğretmenlerinin gününü kutluyoruz. - suriyeli cocuklar 1


Gelin bu anlamlı günde bu öğretmenlerimize hak ettikleri değeri verelim. İyi ki varsın hep var ol öğretmenim diyelim…
Ve en çok senin günün kutlu olsun Piktes öğretmenim…

Her öğretmen değerlidir, sonsuz saygıyı hak eder. Çünkü hepsi çocuklara dokunur. Branş gözetmeksizin. Yine de bu yazımızda Öğretmenler Günü vesilesi ile hak ettikleri değeri göremeyen ve yürek sızlatan bir öğretmen grubunun sesini duyurmak istiyoruz. Ve izninizle bu yıl: En çok ama en çok Piktes öğretmenlerinin gününü kutluyoruz. - suriyeli cocuklar kamp

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir