“Sadece söylemlerle geçen bir 96 yıl”

“Sadece söylemlerle geçen bir 96 yıl

Her Cumhuriyet bayramı kutlaması gelirken içimi daraltan bir his kaplar ve yüreğim daralır. Sadece vaziyeti idare ettiğimiz içeren hep aynı söylemler yayınlanır, bayraklar asılır kutlamalar ve fener alayları. Ata’mın resmine baktıkça buğulanır gözlerim. Ellerini tutmak isterim uzanamam.

96 yılda irili ufaklı çoğu tabela partisi resmi 84 parti kuruldu. AP-Adalet,DSP,SODEP,ANAP, CHP Güven partileri bölünmekle durumu kurtaramadılar bütünleşemediler. Yıllar hep sen ben kavgası ile geçti. Hep dış güçlerin müdahalesi ile bölündük söylemleri ve sistemsiz bir seçim sistemi ile halktan oy aldılar. O zaman ABD ılımlı bir İslam modelini iktidara benimsetti. İşte bıçak gibi göğsüme saplanan bir 96. yıl geldi. Ne yaptın ne yaptık soruları kurcalar beynimi.Vaziyeti sadece söylemlerle idare edeceğimizi biliyorlardı. Cumhuriyetimizin 96. yılında iktidar, son 17 senede halkın büyük kısmına yaptıklarını kanıksattırmayı becerdi.  Toplumun her kesimi için adalet, eşitlik, demokrasi istemimize seyirci kalacağımızı vaziyeti söylemlerle idare edeceğimizi biliyorlardı. Cumhuriyetin bize tanıdığı hakları yeniden kazanmak için sadece söylem ve nutuklarla mücadele veremeyeceğimizi anladılar.
Bugün, türlü oyunlarla elimizden alınmak istenen Cumhuriyetin, bize kazandırdığı çağdaş kimliğimizi korumak üzere bir araya gelmek için uğraş veremediğimizi gördüler. Tarımı, endüstriyi güçsüzleştirmelerine karşı TOKİ ler sayısını arttırarak köyden şehire göç edenlerin kapıcı olarak iş bulmalarını sağlayarak işsizliği önlediklerini sandılar. Çalıyor ama TOKİ ve Yol yapıyor ya” yı yandaşlara kolay benimsettiler, kanıksattırdılar. TBMM de bulunanlar da tamamen hazineden maaş alan noter görevi yapan kişiler olma halinden memnun oldular.

Türk’üm dese bir dert, Kürt’üm dese ayrı bir sorun. Doğruyu yapın  dedik “hadi oradan” yanıtı aldık. “Ekonomi berbat iken Suriye’de ne işin var “dedik “külahıma anlat” ı işittik. Yurdumu sevmek dese satmadıkları yer kalmadı, Ege adaları işgal altında olmasına hoş baktık. Vaziyeti söylemlerle idare edeceğimizi biliyorlardı.

Milleti sevmek, Suriye ve Irak masraflarını sigara satışını serbest, arabada sigara içmeyi yasak sayan ama market poşetlerini paralı yapmak olarak anladılar. Çiftçiye ananı da al git demiş. Şehit abisini ordudan attırmış, Soma gibi 307 maden şehiti veren şehit yakınını tekmelemiş, arazisine el konan kesimden  yine de büyük oy alacaklarını biliyorlardı. IBŞ Belediye seçimini oy çaldılar diye YSK  yandaşlarına tekrar ettirerek hazineye oy masrafı yapmaktan ve yenilgiden gocunmadılar.

Büyükleri saymaları daha dün iki büyüğümüze ayyaş diyerek, küçükleri korumayı da yurtlarda kız erkek ayırmadan tecavüz etme olarak aldılar. Tecavüzcü eğer kendilerinden ise trışkadan verilen cezayı yandaş yargıya affettirilmesi programlarında vardı. Sadece söylemde tepki gösterdik Çağ dışı yöneticilerin çağdaşmış gibi yaptıklarını ve bu gibi benzer işlerinin gittikçe artmasını önleyemedik. Bütün bunlar bize batarken onlar icraat olarak algıladı.

Cumhuriyetin 96. yılını kutladıktan sonra iyi şeyler olmağa başladığını görmek temennimiz. Halk temsilcisi olan Cumhuriyet sevdalısı STO-Sivil Toplum Örgütlerinin  vaziyeti idare etmek anlayışından kurtularak daha somut çalışmalar yapması ümidiyle Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.

Erdil Ünsal

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir