Refik Mor
Değerli dostlar,
Değerli Kaya bey ve
Değerli Sevil hanım,
1915 olaylarının HUKUKİ ÇÖZÜMÜ konusuna bir öneri yapmadan önce;
- Sevil Kaplun hanıma, Fransa kanadında yaptığı çabalardan ve Macron’un adresini bana acilen gönderdiği için,
- Bu hukuk ağırlıklı mektupun İngilizce’ye çevirisini günler süren uykusuz gecelerden sonra, (Amerika ile Neumünster, gece/Gündüz uyku saatleri maalesef biribrine pek uymuyor) tprofesyonel bir şekilde yaptığı için, bu konuda esas kahramanımızın olan Fatma Sarıkaya hanıma,
- Haber yayma MİLİTANI sayın Lale Gürman hanıma
- Prof.Dr. Rıdvan Karluk bey’e, bu mektubumuzu alıp, çalışmalarına bir katkı olarak değerlendirdiği ve bizleri onura ettiği için,
- Fanatik Ermeni Yalanları ile Mücadele (FEYM) Grubu başkanı, Şükrü abi’nin bize yadiğarı emekli Orgeneral değerli paşa’mız sayın Orhan Tan bey’e ve
- Bu konuda iletişim uzmanımız,”Derdimizi” dünyaya duyuran, sayın başkan Kaya bey’e sonsuz teşekkürlerimi bildirmek isterim..
Evet, bu kadar ”Yağ” çektikten sonra..!!!, gelelim anılan ve hepimizi epeyce BUNALTAN konunun çözümüne veya seslendirilen çözüm önerilerine..!
1915 olaylarına çözüm arayanları dört kateğoride değerlendirmek gerekiyor..
- Meselenin derinliğine hakim olmadan, ucuz meşhur olmaya heveslenenler… Kaybolan komşunun eşşeğini ISLIK ÇALARAK arayanlar..
-
Mesleye az çok hakim olup, duruma göre fikir belirtip, ben de varım haa diyenler..
-
İyi niyetli olup, eğriye eğri, doğruya doğru deyip her konudadaki fedakarlığa hazır olanlar
-
Mesleye kafa yorup, bununla yatıp, bununla kalkanlar.. Kaybolan komşunun eşşeğini, kendi malı gibi görüp, YÜREĞİ YANARAK arayanlar..
SOMUTLAŞTIRIRSAK..
- SOYKIRIM OLMAMIŞTIR diye dava açmaya kalkacak olanlar veya düşünenler bu SEVDADAN bir an önce VAZGEÇSİNLER.. YOK olanın HUKUKTA İSPATI İSTENMEZ.. Çocuğa ad koyarak söylersek: ”Sayın hakim bey, bu adamı ben öldürmedim” İDDİASI ile dava açılmaz.. Ayıptır, zulümdür, akla ziyandır, günahtır..
- ”Ortak tarih komisyonu kurulmalı” ve araştırmalı konusunu her zaman savundum.
Neden?:
- Ermeni diasporası buna evet dediği zaman, Türk’lerin ;”Mahkeme kararı olmadan soykırım olmuş kabul edilemez”, tezini KABUL ETMİŞ OLURLAR
-
Komisyon’dan çıkan karar ne olursa olsun, mahkeme kararı gibi HUKUKİ bir bağlayıcılığ YOKTUR.. Kaldı ki, komisyondan çıkacak sonucun da UCU AÇIKTIR…(Sonsuza kadar tartış Allah tartış,… ben varım bunda)
-
Velevki (Farzedelim ki) komisyondan bir karar çıktı, bu kararın ADI ”soykırım” olmayacaktır..NEDEN.? Çünkü kanunun geriye doğru İŞLEMEME gibi HUKUKİ bir huyu var.. Peki, komisyondan ”Savaş sucu” işlenmiştir diye bir sonuç çıkar mı.? zannetmiyorum, nedenini yukarıda belirttim.. UCU AÇIK…
-
AİHM’sine dava açmak için İÇ HUKUKUN BİTMESİ gerek.. DAVA KONUSUNU (İDDİA’yı) çok merak ediyorum.. Ne diye DAVA açılacak.. Devrimci’lerin deyimi ile, ”Somut durumun somut tahlili”ni yaparak DAVA AÇALIM derim..
PEKİ NE OLACAK BİZİM BU HALİMİZ.
- 2016 Haziran ayında, Almanya Şansölyesi bayan Merkel’e ve 600 Federal Milletvekiline, Bundestag kararından dolayı yazdığım ”Suç duyurusu’ manifestosunu ek olarak yolluyorum. Ben burada, Alman’ların bizlere İFTİRA attıklarını ve İFTİRA atmanın ise Almaya’da SUÇ teşkil ettiğini BAĞIRDIM. Alman’lar geri adım attı ve ‘soykırım” konusunu okullarda müfredata almaya cesaret edemediler. Ben iftira davası açacaktım ve 15.000,- Avro’ya ihtiyaç var idi, maalesef değil 15 bin avro 15 avro bile veren olmadı. DAVAYI HALA AÇABİLİRİZ.. AMA HERKES davayı kendisi açacağını söylüyor veya karnından konuşuyor, lakin SOMUT bir şey ortada yok. Ben de arenada madara olmuş halde bekliyorum.. Merkel’e ve 600 milletvekiline yazdığım bu manifestonun Türkçe ve Almanca’sının internet erişim adreslerini aşayıda veriyorum. Eşşeği yüreği yanarak arayanlara tabi..
2.
Fransa’daki olay için ÖNERİM ise ÇOK basit:
- Macron’un yayınladığı KHK’nin-Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüktedeki kanunlarla uyum içinde olmadığını İDDİA eden bir dava açmakve davayı ANAYASA MAHKEMESİ’ne kadar götürmek.. BU kadar asit ve kazanma şansımız da çok yüksek görüyorum. NEDEN: ‘ERMENİ SOYKIRIMINI’ İSPATLAMIŞ BİR MAHKEME KARARI YOK. Yok olan kararın KANUNU OLMAZ.. DAVCININ VE DAVALININ OLMADIĞI YERDE MAHKEME DE KURULMAZ.. ki zaten YOKTUR..
SONUÇ:
”Tava yüzün kara,seninki benden kara” misali, ”Sen de falan kişiye soykırım yaptın”, diyerek SONUÇ alamyız. Yarım yüzyıla yakın bir zamandır Avrupa’da yaşıyırum.
Avrupa’lını anladığı YAZILI KURALDIR (Kanunlardır). Ben Alman’ların ve Fransızların önüne YAZILI KURALLARI (KANUNLARI) koyuyorum ve kendilerin buna DEMOKRASİ gereği uymalarını TALEP ediyorum ve bundan da bayağı KORKUYORLAR.. DEmokrasi kurallarını ilmyenler de benim ne demek istediğimi anlayamıyorlar.. ve Eşşeği de ıslık çalarak aramay devam ediyorlar vesselam..
Evet, Neumünster’de şimdi sabah saat 03:00, biraz yatsak iyi olacak, yarın iş günü..
İyi günler dileklerimle
Refik Mor
………………………………………………………………………………………………………………………………..
Gesendet: Sonntag, 28. April 2019 um 21:23 Uhr
Von: “Kayaalp Buyukataman” <kbuyukataman@gmail.com>
Sayin Sevil Kaplundan Durumu aydinltici bir mesaj/gorus geldi
Sevil Hanima Degerli ve kismende olsa ferahlatici katkilari icin cok tesekkur ederim
Dr. Kayaalp Buyukataman
From: Sevil Kaplun <skaplun@bluewin.ch>
Sayin Büyükataman,
Gönderdiğiniz uzun yazışyı okudum. Türkler ellerinden geleni yapıyor ama maalesef hiç etkisi olmuyor. Ne bizim kişisel eforlarımız ne de devlet adamlarımızın
çıkışları. soykırım tanımalarına engel olmuyor, aksine, aleyhimize görüşler çığ gibi büyüyor. Uluslararası bir hamle yapılması şart artık.. Örnegin bir ülkeden
1915 olaylarını inceleme komisyonu kurararak tahkim istemek, BM’e veya bir uluslararası mahkemeye baş vurmak gibi bir karar almak gerekiyor. En azından
kendimizi açıkça savunma ve Ermenilerin bize yaptıklarının ortaya çıkması fırsatı elde ederiz. Bu inceleme yıllar süreceğinden, arada ne bir parlamento, ne de
bir devlet adamı soykırım ilan edemez.
Türklerin iyi bilmediği bir şey var ; Fransızların Cezayir’de yaptıkları soykrim değilmiş. Bunu, fransızlara kızmakla beraber, Cezayirlilerin kendileri, Cezayir elçisi
bile söylüyor.
Refik bey’in de yazdıkları nedenleriyle, Macron’u AİHM’e şikayet edebilirdik. Ben çoktandir o yönde bir kampanya başlatacaktım. Fakat 24 Nisan’da Paris’de .
idim. Medyaları çok iyi takip ettim, akşam haberlerinde hiç söz etmediler, Gündüz haberlerinde 2. sınıf TV’ler alt yazısı yaptı. En çok okunan Le Figaro gazetesinde
bu konuda tek satır bulamadım. Gayet ilgisiz geçti. Belki üstüne varmamak daha iyi diye düşündüm. Bir ikinci ülke daha çikarsa, o zaman önüne geçmeliyiz.
Iyi çalismalar diliyorum,
Sevil Kaplun
===================================================
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı’ndan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a Çok Sert Cevap – Turkish Forum
REF;
Posted by: “Kaya Alp Buyukataman” <kbuyukataman@gmail.com>
Bir yanıt yazın