Necdet Buluz
Turizmde geçen yıl yüzler güldü. İçinde bulunduğumuz 2019 turizm sezonunun da geçen yıl da olduğu gibi parlak geçebileceği söyleniyor. Hazırlıklar da buna göre yapılıyor. Ancak, sektörde bazı sorunların var olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Otel sahipleri ile yaptığı toplantıda çok önemli bir noktaya değindi ve “Peynir ekmek fiyatına otel veriyorsunuz” diye çıkıştı. Ersoy aynı toplantıda “Turizmi doğru yapıyor olmamız gerekiyor” açıklaması ile de sektör temsilcilerinin dikkatini çekti.
Önce Bakanın açıklamalarına bakalım:
“Rakamlar ciddi yükselişte. Bu gidişte 2018’deki benzer büyümeyi 2019’da da yakalayacağız gibi duruyor. Bu hızlı büyümeler devam edecekse bizim için önemli konu büyümeden kaynaklanacak kapasite sorunlarını karşılayabilmek. Turizmde sayısal gelirlerin konuşulmaya başlandığı dönemde “En büyük sıkıntımız kişi başı gecelik gelirimizin ne olduğuydu. Önce kişi başı gelire konsantre olmamız gerekiyor. Nicelikle turistten nitelikli turiste başlamamız gerekiyor. Geçmişte yapılanlar yanlış mıydı hayır doğruydu. Jeopolitik olarak bulunduğumuz konumda bazen bize mehter marşı oluyor. Bir ileri iki geri yapmak durumunda kalıyoruz. Bu Türkiye’den kaynaklı bir durum değil, Türkiye’nin bulunduğu konumdan dolayı. Bazen bize çok akıl veren turizmci dostlarımız oluyor. Bende bazen soruyorum ‘komşularını bir saysana arkadaş’. Komşularını saydığı zaman bizim komşularla onların komşuları çok çok farklı. Türkiye’yi her ortamda herkesle kıyaslamamız gerekiyor. Yerdeki ülkelerin geldiği noktaları hedef almalıyız. İlk onlara yetişmeli daha sonrada onları geçmeliyiz. Biz Türk insanı olarak hem çalışkan, hem de hırslıyız. Ama hırsı da bazen karıştırıyoruz. Otel sahibi olmak çok fazla yatak kapasitesine sahip olmak anlamına gelmez. İşimizi doğru yapmak, başarı getirir. Çok fazla yatağının olması sizi çok başarılı turizmci yapmaz. Turizmi doğru yapıyor olmanız lazım, nitelikli turizme dikkat ederek davranmanız lazım, söylemesi çok kolay ama yapması meşakkatli ve uzun bir süreç. Bunu başarıyla yapmak için çok detaylı düşünmemiz ve detaylı çalışmanız gerekiyor. 5 yıllık programla bunu başarırsak zor bir işin altından kalkmış olacağız. Ama fiyat arttırmak güzel de fiyat artırken sadece arttırmakla olmuyor. Mutlaka konseptinize bir şeyler eklemeniz gerekiyor. Sadece fiyat arttırarak bir yere gelemezseniz. Konseptlere ve fiziki ortamınıza bazı ilaveler getirmeniz lazım. Geciktirdiğiniz tadilatlar varsa onları yaptırmanız lazım. ‘Ne yaparsa devlet yapsın, biz ondan nemalanalım’ diye düşünce var. Bu politika olabilir ama sonuçlarını çok geç alırız. Devletin sınırsız kaynağı yok. Bir yerde ışık görüyorsak bizim artık çok hızlı hareket etmemiz lazım. Çok vakit kaybettik hala vakit kaybediyoruz. Küçük hesaplar peşinde koşuyorsak, inanın ne benim bakanlığım sırasında görürüz ne de benim torunlarım görür.”
Şimdi gelelim söyleyeceklerimize:
Bakanın açıklamalarında sanıyoruz itiraz edilecek bir nokta yoktur.
Ancak, turizmde, özellikle de otel ve restoranlarda kalite ve kaliteli hizmet önemlidir. Biz, acaba bugüne kadar bu kaliteyi yakalayabildik mi? Öncelikle bu konuyu sorgulamamız gerekiyor.
Otellerimizdeki kalite ortada. Hizmet anlayışı ortada. Özellikle 3 ay çalışıp, kışın kapılarına kilit vuran otellerimizin hangi koşularda nasıl hizmet verdiğini hepimiz biliyoruz. Derme-çatma personelle verilen hizmet hizmet midir?
Kaldı ki, bazı otellerimizde temizlik ve hijyenden bile söz edemiyoruz. Doldur-boşalt mantığı ile çalışma yapılırsa “peynir ekmek fiyatına yatak” satılması da normaldir.
Yurt dışında oteller gerçekten pahalı. Ancak, temizlik, hijyen ve hizmet kalitesinin yüksek olduğunu da söylemeliyiz.
Turizmde iddialı olan birçok ülkede 3 yıldız hizmet veren otellere bakın, bizde 5 yıldız hizmet veren birçok otelden daha iyi durumda bulunduklarını görürüz. 3 yıldızlı olduğuna inanamazsınız.
Nitelikli turizmin kuralları vardır. Bu kurallara uyan kaç işletme var? Bu kuralları dışta tutarak işimizi doğru yapabilir miyiz? Fiyat artırımına gidildiğinde bunun karşılığını verebiliyor muyuz, veremiyor muyuz? Asıl sorgulanması ve üzerinde düşünülmesi gereken konu bu olmalıdır.
Turizm sektöründe sevindirici bir gelişme var:
Butik otelcilik giderek gelişiyor ve yayılıyor. Bu da hiç kuşkusuz “her şey dahil” sistemden yavaş yavaş kurtulmaya doğru gittiğimiz gösteriyor. Görebildiğimiz kadarı ile artık hiçbir ülkede “her şey dahil” sistem bulunmuyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın