Necdet Buluz
Eğitimdeki sıkıntılar alınan önlemlere rağmen bir türlü aşılamıyor. Öğretmen açığı giderek büyürken, ücretli öğretmenlerin de eğitim kalitesini düşürdüğüne dikkat çekiliyor.
Bugünkü yazımızı ücreti öğretmenler konusuna ayırdık.
Türk Eğitim-Sen’in son yaptığı araştırmalarda ücretli öğretmen sayısı 64 ilden gelen verilere göre, 76 bin 605 olarak tespit edildi. Ücretli öğretmen sayısında bir yılda 13 bin civarında artış tespit edildiği de ortaya çıktı.
Türk Eğitim-Sen Genel BaşkanıTalip Geylan, yaptığı açıklamada
ücretli öğretmen araştırmasının sonuçlarına yer verdi. Araştırma kapsamında 81 il valiliğinden Türkiye’deki ücretli öğretmen sayısına ilişkin bilgi istediklerini aktaran Geylan, sendikanın talebine 64 ilden cevap geldiğini belirtti.
64 ilden gelen verilere göre, ülkedeki ücretli öğretmen sayısının 76 bin 605 olduğunu açıklayan Geylan’ı dinleyelim:
“Geçen yıl ülkemizde ücretli öğretmen sayısının 63 bin 656 olduğunu tespit etmiştik. Görüldüğü üzere ücretli öğretmen sayısında bir yılda 13 bin civarındaki artış ‘Türkiye öğretmen atama politikasında nereye gidiyor’ sorusunu sormamıza neden olmaktadır. Araştırmaya göre, 61 ildeki ücretli öğretmenlerin mezuniyetlerinin 29 bin 782’sinin eğitim fakültesi, 32 bin 930’unun lisans, 9 bin 653’ünün ön lisans mezunu olarak görülüyor. 55 il valiliğinden gelen verilere göre ise ülkemizde norm kadro açığı 101 bin 339’dur. Tüm illerin bilgi göndermesi durumunda, hem ücretli öğretmen sayısının hem de norm kadro ihtiyacının tespit ettiğimiz rakamların çok üzerinde olduğu da görülecektir.
İstanbul’da 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 7 bin 140 olan ücretli öğretmen sayısının bu yıl 21 bin 821’e yükseldiğini bildiren Geylan, bu artışın dikkatle sorgulanması gereken bir durum olduğunu da belirtiyor.
İşin asıl düşündürücü tarafı, ücretli öğretmenlerin eğitim kalitesini düşürdüğüne yönelik açıklamalardır.
Bu konuda Geylan’ın görüşlerine bakalım:
“Ücretli öğretmenliğin sendikalarının yıllardır mücadele ettiği bir istihdam yöntemi olduğunu söylemeliyim. Sözleşmeli, ücretli gibi öğretmenlik modelleri modern köleler yaratmayı amaçlamakta, eğitime katma değer sağlamamakta aksine eğitimin kalitesini, verimini düşürmektedir. Araştırmamızdan da görüleceği üzere, 76 bin 605 ücretli öğretmen çalıştırılmasına rağmen hala 55 il itibarıyla 101 bin 339 öğretmen açığı vardır. Dolayısıyla MEB’in ilk yapması gereken öncelikle ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu atama yapmak, ücretli öğretmenliği tamamen kaldırmak, daha sonra da 100 binin üzerindeki öğretmen açığını gidermek için çalışma yapmaktır.”
Geylan, ücretli öğretmenlikte İstanbul’u 3 bin 910 ile Şanlıurfa, 3 bin 659 ile Bursa, 3 bin 440 ile Ankara, 2 bin 334 ile İzmir, 2 bin 125 ile Kahramanmaraş, 2 bin 123 ile Gaziantep, 2 bin 53 ile Konya, 2 bin 3 ile Antalya, bin 979 ile Kocaeli, bin 658 ile Hatay, bin 579 ile Tekirdağ, bin 323 ile Kayseri, bin 291 ile Şırnak, bin 276 ile Sakarya, bin 272 ile Adana, bin 193 ile Manisa, bin 174 ile Batman’ın izlediğini aktardı.
Ücretli öğretmenlerin sorunu yok mu? Hiç kuşkusuz var. Onlar da kadrolu öğretmen olmak için yıllardır mücadele veriyor.
Türkiye’de görev yapan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 10’unu ücretli öğretmenler oluşturuyor. Görev bakımından kadrolu öğretmenlerden farksız bir şekilde çalıştırılan, aylık sigortasının yarısı yatırılan ve net maaş artı ek ders ücretlendirmesine tabi tutulmadan, sadece girdiği ders saati karşılığı ücret alan öğretmene ‘ücretli öğretmen’ deniliyor.
Görev ve sorumlulukları arasında nöbet tutmak, rehberlik ve kulüp çalışmaları gibi maddeler bulunmamasına rağmen çoğu bu faaliyetleri yerine getirmek zorunda kalıyor çünkü bazı okullarda kadrolu öğretmenlerin sayısı bu görevleri yerine getirmek için yeterli olmuyor. Kadrolular ekstra faaliyet ve dersler için ek ücret alırken ücretli öğretmenlere koca bir ‘hiç’ düşüyor.
Ücretli öğretmenler haftada en fazla 30 saat derse girebiliyor. 30 saati doldurabilenler, kadrolu öğretmenlerin aldıkları ücretin ancak üçte birini alabiliyorlar. Sigortaları ise tam yatırılmıyor.
Genel Sağlık Sigortası’ndan yararlanmaları için sigortalarının 30 günü tamamlaması gerekiyor. Geriye kalan 15 günü kendi ceplerinden ödüyorlar. Türkiye’deki ücretli öğretmenlik uygulamasının dünyada benzeri yok. İşleri yerlerine kadrolu öğretmen atanıncaya kadar. Görevlerine son verilirse tazminat alamıyorlar.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın