Sarı Yelekliler ve Çok Uluslu Şirketler

Sarı Yelekliler ve Çok Uluslu Şirketler

Fransa’da Sarı Yeleklilerin iktidara karşı protesto ve direniş eylemleri derinleşerek sürüyor. Direnişin ve eylemlerin henüz belirgin bir liderliği olmasa da özünde iktidara kaşı bir eylem olduğu kesin.

Bir başka deyişle, yönetenlerle orta sınıf halk arasında bir kavgayı ifade ediyor.

Yönetenlerle halklar arasındaki kavganın asıl nedeni; iktidarların, çok uluslu şirketlerin (tekellerin) yanında olmalarıdır. Ve tekellerin çıkarlarına göre yönetmeleridir. Yani finans kapitalin egemenliğinden kaynaklanıyor.

Finans kapitalin bu egemenliği, halkları borçlandırarak yönetme rejimi ile mümkün oluyor. Borçlan ve tüket sisteminin ayakta kalması, kaynakların tekellere akması, halkların seçimle getirdikleri hükümetlere güveninin yok olması sonucunu da beraberinde getiriyor.

İktidarlar çok düşük yüzdelerle halktan destek alıyor. Halktan yana olmadığı ve tekellerden yana olduğu için kısa zamanda yıpranıyorlar.

Uzun süreli istikrarsızlıklar ve kaos dönemleri yaşanıyor.

Halklar borçlanarak tüketiyor. Fakirleşiyor. Borçlanarak fakirleştikçe finans kapitale istemeyerek biat ediyor.

Bu biat çaresizlik üretiyor ama bir noktadan sonra, şok karşı çıkışa da dönüşebiliyor. Sarı Yelekliler harekâtında bunu görebiliyoruz. Düzen partileriyle veya muhalefet ediyorlarmış gibi görünen muhalefetle de bütünleşmiyorlar.

Tekeller yani çok uluslu şirketler büyüdükçe ulus/milli devletlerin siyasi ve ekonomik yetkileri elinden gidiyor. Devletlerin içinde çok uluslu şirketlerin çıkarlarının bekçisi olan derin devletler oluşuyor.

Halkları yani ulus devletin haklarını savunacak iktidarlar olmayınca, iktidarlar tekelleri savunan derin devletlerin idaresine geçiyor.

Belli bir süreden sonra kaos kendiliğinden harekete geçiyor.

Böyle durumlarda, iktidarlar kendilerini kurtarmak için sahte ulusçuluk hamleleri yapıyorlar. Çünkü tekelleri açıktan savunmak güçleşiyor. Halktan yana bazı hamleler yapmak gerekiyor.

Fransa’da Macron’un Avrupa Ordusu çıkışı buna iyi bir örnektir. Gerçekte milli olmayanların milliyetçi de marjlar yapması bundandır.

Sarı Yelekliler direnişine ABD komplosu demek için şimdilik erkendir. Her halk harekâtına ABD komplosu ile yaklaşırsak doğru olmaz diye düşünürüm.

Çünkü özünde bir sınıf karakteri ve çalışanları savunan bir öz taşıyor. Sonradan bozulur mu bilmiyorum ama Sarı Yelekliler harekâtı bir liberal bir sivil toplum hareketi olmadığı görülüyor.

Finans kapitalin ulus devletleri yıkmaya çalıştığı tüm ülkelerde, sarı yelek ve benzeri halk hareketleri olacaktır.

Çok uluslu şirketlerin derin yönetimleri ile halkın çatışması diyeceğimiz direnişler, finans kapitalin hâkim olduğu tüm ülkelerde yaşanacaktır.

30.11.2018

Sarı Yelekliler ve Çok Uluslu Şirketler - bulent esinoglu 1

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir