1.. Ekonomik Kalkınma ve Yatırımlar Bakanı Artsvik Minasyan, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, Ermenistan’ın turizm sektörünün 2018’in ilk yarısında % 12’lik güçlü bir artış yaşadığını söyledi. Başbakan Nikol Paşinyan’ın sorusuna yanıt olarak, “Evet, ilk yarı yıl itibariyle yaklaşık % 12’lik bir büyümeye sahibiz, ancak, özellikle sonbaharda daha büyük bir büyüme bekliyoruz” dedi. (İ)
- Ermenistan Özel Araştırmalar Servisi (SIS) Başkanı Sasun Khachatryan, bugün, 1 Mart 2008’de başkent Erivan’da meydana gelen kargaşa olaylarını araştıran ceza davalarında, sekiz sivil ve iki polis memurunun ölümüne neden olan yeni belgelerin ve delillerin ortaya çıkabileceğini söyledi. Khachatryan, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra gazetecilere verdiği demeçte, 1 Mart davasının tam olarak yeniden araştırıldığını ifade etti. Büyük ölçekli soruşturma yürütülürken, SIS Başkanı, 1 Mart davasının, bu olayların kurbanı olarak kendilerini tanımlama eğiliminde olan ve davada sahip oldukları tüm bilgileri sağlayan, ancak daha fazla etkilenen kişileri kesinlikle ortaya koyacağını söylüyor. Çünkü bu kişiler, o zamanlar cezai kovuşturma ile karşılaşacaklarından ifade vermeye korkuyorlardı. (İ)
- Ermenistan sınır muhafaza hizmetinde yapısal değişiklikler yapılacak. Konu Ulusal Güvenlik Servisi Müdürü Artur Vanetsyan’ın ülkenin Sınır Muhafaza İdaresi’ne yaptığı ziyarette tartışıldı. Sınır Muhafız Birlikleri Komutanı Albay Vaghinak Sarkisyan yarı yıllık rapor ve mevcut zorlukları açıkladı. Yaklaşan yapısal değişimlere ağırlık veren Vanetsyan, kurumun çalışmalarının daha verimli ve sistematik olarak düzenlenmesine katkıda bulunacaklarını söyledi. (İ)
- Bakanlar Kurulu bugün 9 Ağustos’taki oturumunda birkaç firmaya vergi kolaylığı sağladı. Taslak kararı sunan Ekonomik Kalkınma ve Yatırımlar Bakanı Artsvik Minasyan, bu çerçevede ek yatırımlar ve istihdam yaratılacağını ifade etti. Başbakan Nikol Paşinyan, firmalara verilen vergi kolalıklarının kamuoyu nezdinde şüphelere yer bırakmaması gerektiğin kaydederek: ʺİnsanlar katında kayıt dışı enstrumanlara ilişkin şüphelerin oluşmaması için bu sürecin şeffaf olması bizim için çok önemliʺ dedi ve kendilerinin öncelikli sorununun iş dünyasına müdahil olmamak, yardımcı olmak hedefimiizdir dedi. (T)
- Yeni Zelanda’da faaliyet gösteren Ermeni Davası Konseyi (ANC-NZ), ülkenin Başbakanı Jacinda Ardern’i, Ermeni Soykırımı konusunda tutumunu değiştirmeye çağırdı. Konsey, ayrıca konunun sadece Ermenistan ile Türkiye arasında çözülmesi gereken bir mesele olduğu gibi açıklamalardan kaçınma çağrısını yaptı. Daha önce Wellington’da düzenlenen bir basın toplantısında Yeni Zelanda Başbakanı, 1915’te yaşanan faci olayların her zaman ülkesi tarafından tanındığını vurgulamış, fakat olayı değerlendirirken somut terimlerden (soykırım ifadesinden) kaçınılması ve konunun ihtilaf taraflarına bırakılması gerektiğini dile getirmişti. Yeni Zelanda’nın “Yeşiller Partisi” de ülkenin parlamentosuna Ermeni <sözde> soykırımını tanıma çağrısında bulundu. Milletvekili Gareth Huges, Ermeni <sözde> soykırmını tanıyan tasarıyı parlamentoya sunacağını duyurdu. Yeni Zelanda’nın, Fransa, Hollanda, Almanya ve diğer ülkelerin örneğini izleyerek Ermeni <sözde> soykırımını resmen tanıması ve kınaması gerektiğini vurgulayan Huges, “Parlamentoyu bana destek vermeye çağırıyorum” ifadesini kullandı. (T)
(Not ; Bu site Türkçe ve yorumlarımız yayımlıyor. Daha etkili olması, daha fazla okuyucuya hitap etmesi açısından İngilizce olarak verdiğim aşağıdaki yorum yayımlandı…,o.tan)
Orhan Tan Her Excellency Prime Minister Jacinda Ardern deserves appreciation. She is aware of ; “Application 2710/08. No parliament (not even the UN General Assembly) or body has the authority to use the “term – genocide” other than “an international tribunal authorized for this purpose”. The UN since 2004 has an office http://www.un.org/en/genocideprevention/ where all applications should be submitted but no party dares to, since there is NO EVIDENCE, even for any massacres carried under order of Ottoman Government, whilst we do have plenty documents proving the horrible savageries committed by the Revolutionary Armenians.”
- Başbakan Nikol Paşinyan, Ermenistan’ın kamu yönetim sisteminin abartılı olduğunu söyledi. Başbakan, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, “Bunun herkes için bariz olduğunu düşünüyorum. Bunun sonucunda birçok durumda etkisiz kaldık. Bakanlar Kurulu’na, çok ciddi çözümler ve reformlar yapacağımız için hazır olmaları için çağrı yapıyorum. Sonunda, Ermeni vatandaşları her dramın ne olduğunu, her bir meblağın nasıl harcanacağını bilmelidir ”dedi. (İ)
- Yeni Zelanda Ermeni Ulusal Komitesi (ANC-NZ), ülkenin Başbakanı Jacinda Ardern’e, Ermeni <sözde> soykırımının tanınmasına ilişkin hükümetin tutumunu değiştirmek ve Ermeni meselesinde daha önce yaptığı açıklamadan kaçınması için çağrıda bulundu. ANC-NZ, aptığı açıklamada, “ Ermenistan ve Türkiye arasında soykırımın çözülmesi gerektiğini söyledi. Yeni Zelanda Ermenileri, hükümetin Ermeni <sözde>oykırımı konusundaki tutumundan endişe duyuyor. Başbakan’ın tavrı, Yeni Zelanda’nın 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendirmemesi ve bu konuyu iki tarafın düşüncesine bırakması gerektiğidir. Hükümetin bu tutumu sadece Türk diktatörlüğüne katkıda bulunuyor.” (İ)
- Ermenistan “Dubai-Expo 2020” ye katılacak. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 20 Ekim 2020’den 10 Nisan 2021′ e kadar Ermenistan’ın “Dubai-Expo 2020” ye katılacağı bir kararı imzaladı.
- Gürcistan eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın siyaseti hakkında yorum yaptı. Saakaşvili Ermenistan ‘daki mevcut duruma ve Başbakan Nikol Pashinyan’ ın politikasına şu yorumda bulundu. “ Ermenistan Başbakanı’nın her şeyi doğru yaptığını, sistemi tamamen değiştirmesi ve Meclisi lağv etmesi gerektiğini söyledi, ancak bunun hala geç olmadığını da ekledi.”
- Avim bülteninde Deniz Berktay’ ın “ Fener – Moskova savaşı’nda yeni etap” başlıklı yazısı yer alıyor. Yazı özetle şöyle; “ Bu yıl, Ortodoks dünyasının iki önemli kutbu olan Fener Patrikhanesi ile Moskova Patrikhanesi arasında belki de bu zamana kadarki en büyük krizin patlak vermesi bekleniyor. Zira Fener Patrikhanesi, hem Rusya yönetiminin, hem de Rus Ortodoks Kilisesi’nin (Moskova Patrikhanesi) büyük önem verdiği Ukrayna’yı, kendi ruhani alanı içinde ilan etti ve Ukrayna’da Rus Kilisesi’nden ayrılan milliyetçi rahiplerin kurduğu Kiev Patrikhanesi’ni resmen tanımaya hazırlanıyor. Bu konuda, ABD’nin Fener Patrikhanesi’ne ve Ukrayna’daki milliyetçi rahiplere etkin destek verdiğine yönelik haberler basında yer aldı. Başlangıçta Fener Patrikhanesi’nin bu kararı temmuz ayı sonunda (Ruslar’ın ve Ukraynalılar’ın Hristiyanlığı kabulünün 1030. yıldönümü kutlamaları öncesinde) alması bekleniyordu. Şimdiyse, Fener Patrikhanesi Sinodu’nun Eylül ayı başında yapacağı toplantıda alınması beklenmekte. Sonuç olarak, gerek Ortodoks dünyasında, gerekse eski Sovyet coğrafyasında bizi epey sıcak günlerin beklediğini söyleyebiliriz. (T)
https://avim.org.tr/blog/fener-moskova-savası-nda-yenı-etap
Bir yanıt yazın