Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlik yıllarında, 1900’lü yıllarda, hayata gelen Türk Beşleri olarak isimlendirdiğimiz sanatçılarımız, dünya çapında tanınan Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Ahmet Adnan Saygun ve Necil Kazım Akses; Atatürk’ün müzik devrimi ve katkısıyla yurtdışı ve içinde eğitim alarak evrensel müzik tekniğini öğrenmişlerdir. Böylece farklı kültürleri tanıyarak kendi Türk kültürlerini yeniden yorumlayan, Ulusal ve Çağdaş Türk müziğini yaratmada öncülük eden ve aynı zamanda bu başarılı ilerleyişlerinden ötürü Türkiye’yi dünya müzik sahnelerinde duyuran isimler olmuşlardır. Yarattıkları sanat eserleri ile Cumhuriyet’in kuruluş ve ilan edilmesinde katkıda bulunan sanatçılarımız böylelikle cumhuriyet tarihine isimlerini kazımışlardır.
Türk beşlerinin en yaşlı üyesi olan Cemal Reşit Rey Osmanlı sadrazamlarından Halim Paşa’nın torunu olan Ahmet Reşit Bey’in oğludur. 1933 yılında Cumhuriyetin Onuncu Yıl Marşı’nı besteleyen bir isimdir. Düzenlenen konserlerle ününü yurtdışına da tanıtmış ve böylelikle Türkiye’ye, dünyaca ünlü virtüözlerin gelmesini sağlamıştır. Verdiği bu konserlerle Türk melodilerinden oluşan ezgilerin, Rey’i dinlemek için Yurtdışından gelen virtüözler aracılığıyla, yurtdışında da tanıtımında katkı sağlayarak Türk eserlerine uluslararası nitelik kazandırmıştır. Devlet sanatçımız tek sesli Türk sanat müziğinin kendi kültürel özelliklerini geliştirerek çok sesliliğe yani çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmıştır ve böylelikle Türk müziğini uluslararası dünya müziği edebiyatına kazandırmıştır.
Türk beşlerinin ikinci üyesi olarak anılan Hasan Ferit Alnar, PTT Genel Müdürlüğünde görev yapmış olan Hüseyin Alnar’ın oğludur. Çağdaş müzik dili ile Türk halk müziği ve folkloru üzerinde çalışmış, yapıtlarını büyük başarıya ulaştırmıştır. Kanun çalmada yetenekli olan müzisyen, evrensel müzik tekniğini öğrenmiştir. Bir Türk olarak Hasan Ferit Alnar, Dünya müzik tarihinde kanun için ilk konçerto besteleyen kişi olarak tarihe geçmiştir.
Türk beşlerinin üçüncüsü ve Devlet sanatçısı unvanına sahip Ulvi Cemal Erkin, Ulu Önder Atatürk’ün emri sonucu, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından aldığı devlet bursuyla Paris’e gönderilen müzisyenler arasında yerini almıştır. Ulusal ve Çağdaş Türk müziğinin öncülerinden biridir. Ölümünden sonra 1991 yılında, Çağdaş Türk müziğinin oluşması için ruhunu ortaya koyan bestecimiz, Türk müziğine olan üstün katkılarından ötürü Sevda Cenap And Müzik Vakfı tarafından Onur Ödülü altın madalyası sahibi olmuştur. Ayrıca kaleme aldığı ve en çok bilinen eserlerinden biri olan Köçekçe adlı eserinden bir kesit TRT’nin programlarından biri olan Anadolu’dan Görünüm’ün jenerik müziği olarak da bilinmektedir.
Türk beşlerinin dördüncü üyesi olan Ahmet Adnan Saygun, Türkiye Cumhuriyeti’mizin ilk ulusal operası olan Özsoy operasını besteleyen kişi olarak tarihe geçmiştir. Bu operanın en önemli özelliği de konusunu Şeyhname destanından almasıdır. Özsoy operasında, Türkiye ve İran’ ı iki kardeş gibi yorumlamış, böylelikle dış politikamızda komşu ülkemizle olan ilişkilerimiz düzelmiştir. En önemli eserlerinden biri olan Yunus Emre Oratoryosu da Doğu ve Batı kültürünün ilk sentezi ve evrensel bir eserdir.
Türk beşlilerinin en genç üyesi olan Necil Kazım Akses, yeni romantizm ve çağdaş impressionizm akımını eserlerinde en iyi şekilde sunan dünyaca ünlü bir Türk bestecisidir. En önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti’nin 50. Yıl Marşını bestelemiş olan kişi olmasıdır.
Cumhuriyeti’mizin ilk yıllarında I. Kuşak bestecilerimiz yani Türk beşlerimiz, yazdıkları eserler bakımından farklılıklar göstermiş olmalarına rağmen Çağdaş Evrensel Müziğin Türkiye’deki ilk örneklerini vermiş oldukları için bu sanatçılarımız Türk beşleri olarak isimlendirilmiştir.
Turkishnews/Sıla Arsel
Bir yanıt yazın