BU İLGİNÇ ADALET OLAYI ŞU ŞEKİLDEDİR..ADALET BAKANLIĞI’NA..ANKARA
*DOSYA NO..2018/73E
*DOSYA NO..2017/1031 İcra dosyası*
ŞİKAYET EDEN ; Mehti Saraç
ŞİKAYET EDİLEN ; Zeynep Aydın (189608) Hakim..
ŞİKAYET KONUSU : Üst mahkeme kararını yok sayarak, dosyayı incelemeden yeni bir yargı süreci başlatmak nedeniyle, kendi üzerine vazife olmayan bir karar alarak, büyük mağduriyetlere sebep olmak, görevini kötüye kullanmak, görevinin bilincinde olamamak, bu tür kararlar neticesinde
psikolojik etkenlerin ortaya çıkması sonucu, insan üzerinde bırakacağı hasarlarları hesap edemeyerek, adeta insan hayatına gasp etmek..
Bir nevi cinayet ile eşdeğer, affedilemeyecek bir durumdur..
Yine herhangi bir dilekçede (farketmez, hangi dilekçe olursa olsun), karşı taraflarca iddia edilen konuların etkisinde kalmak, o yönde kararlar almak, yetersiz bilgiye
sahip olmak..
ŞİKAYET NEDENLERİ :
1… Dosyam, 3.5 sene gibi bir yargı sürecinden sonra bir karara
bağlanmış ve istinaf edilmiştir.. Son şekli verilmiş, olay bitmiş, karar kesinleşmiştir…
Kesinleşen ve toplam dava süreci 3.4 sene devam etmiş olan dosya
numaralarımız…
DOSYA NO : 2015/ E……KARAR NO : 2017/34 Ereğli
1’nci asliye hukuk mahkemesi dosyası…
DOSYA NO :2017/1707…KARAR NO: 2017/2703 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
6’ncı hukuk dairesi kararı..
2…Yargılama süreci boyunca, her türlü delil ve incelemeler yapılmış, olumlu olumsuz her itirazlar ve iddalar tesbit edilmiş ve bir sonuca bağlanıp karar verilmiştir..
Yukarıda dosya no ile belirttiğim her iki üst mahkeme kararlarında alınan sonuç ;
Aslında davalıların bir şirket olduğunu, ama iki isimle faaliyet gösteren farklı şirketler gibi gösterildiğini mahkeme ispat etmiş olmalı ki, her ikisi birdir kanaati getirmiş, her iki ismi de dosyada borçlular kısmında belirtmiş, icra yolunu açmıştır..
Şirketlerin durumuna ve işleyiş şekline baktığınız zaman ana merkezleri dahil hepsi aynı, personel iletisim ve özlük adresleri aynı , internet dünyasında verdikleri reklam adresleri dahi aynı ve sadece Soyadi aynı olan ama isimleri farklı olan yöneticiler tarafından yönetilmektedir ..
Avukatlari bir, iletişim kanalları aynı ama sicil kayıt ve yerleri farklı..
Adresleri farklı göstermişler ve bir
kaç tane farklı adres belirtmişler zaten o adreslerde kapalı..
BU NE DEMEKTİR ? Bir hile, oyun, maske ve DEVLETİ, MILLETi Keklemek..
Ve yargı kurumlarını ve diğer ilgili kurumlar tarafından giden tüm tebligatlar geri dönmektedir..
Ve son 1 senelik maaşımız ise bu sayın hakimin itiraz sonucu tedbir uyguladığı bu şirket tarafından hesaplarımıza ödenmiştir ..
Ama tabiki dosya incelenmeden verilen bir karar olduğu için Sayın HAKİME Hanımın bunu bilmesinde bir imkan bulunmamaktadır…
3… Söz konusu şirket tarafından bu hakimliğe verilen itiraz
dilekçesinde şu cümleler yer almaktadir..’”Alacaklı Mehti Sarac ve
müvekkili tarafından ŞİRKETLERİMİZ aleyhine usule ve yasaya uygun bir
dava bulunmamaktadır”” Diyor..
ÇOK İLGİNÇ VE İLGİ ÇEKİCİ …
Bu ibareyi dikkate alıp, böyle bir kararın altına imza atan hakim
bana göre hakim değildir..
Ve bunun altında yatan birşeyler olduğu kanaati bizlerde hasıl olmuştur..
Ve bir sebep aramak durumundayız..
Bu ibareleri dikkate alıp aleyhime bir karar çıkmışsa, bu Hakim de ciddi bir sorun var demektir..
Yasalara uygun bir dava yoksa, bu 3.4 sene devam eden yargı süreci kim
için açılmış ? Ve istinaf neden onaylamıştır ?
Alınan o mahkemelerin kararlarının
hiçbiri tanınmamıştır anlamına gelir…
Ve yine bir usulsüzlük varsa, bu görevi ifa edecek Hakimlik icra hakimliği değildir..
Söz konusu şirket şansını bu mahkemede denemiş ve maaleaef şimdilik tutturmuştur.
Ve diğer başka mahkemelerde demek ki bunu tutturamamışlar..
Ve yine söyluyorum eğer bir USULSÜZLÜK Varsa, bunu ispat için hukuk, ceza ve iş mahkemeleri vardır, onlar karar verir..
O zaman bu görevin MUHATTABI İCRA HAKiMLiĞi hiç değildir..
İcra hakimi de bu olayın muhatabı da değildir..
Tamamen KOMİK BİR SENARYODAN Ibarettir..
Kendisini bir üst mahkeme sıfatı yerine koymuştur bu hakim..
Pekâlâ şunu da diyebiliriz ; ÜST MAHKEMELERİN KARARINI Bu hakim ve bu mahkeme bozmuştur..
O zaman istinaf ve yargıtaylara da gerek kalmamıştır..
Bu mevcut yasalarımızda büyük bir hukuksuzluktur, suçtur..
Ciddi bir konudur, kesinlikle ağır cezai müeyyide gerektiren bir durumdur..
4…Her mahkemelerde sonuç önemlidir…Sonuç itibari ile işlemler yapılır..
Şimdi soruyorum ? Bu durumda hangi mahkemenin verdigi karar geçerlidir ?
Alt mahkeme mi, üst mahkeme mi ??
Üstelik aleyhime alınan bu tedbir kararı bile eksik ve acemice yazılmış bir
karardır..
Neden diye sorarsanız ? Alacaklı olduğum şirket madem biri değilse, diğeridir..O halde her iki şirkete tedbir koymanın, işlemleri kısıtlamanın, icrayi durdurmanın ne alemi var..
Bu durumda diğer şirket aleyhine icra devam edebilirdi, dosya alıkonmazdı, işlem durdurulamazdı.
Hakime hanım yayınladığı kararda bunu pekala belirtebilirdi..
O zaman şunu da düşünebiliriz; Sadece önüne gelen dilekçelere göre kararlar vermektedir.. Bunun başka bir izahatı olamaz ..
Eğer adalet tahsis edilse idi bu taraflı verilen dilekçeye göre bu karar böyle çıkmazdı ..
En azından bizi çağırıp, dinleyip ve bizim itirazımızı da değerlendirip, bir kesin sonuca gidilebilirdi ve o zaman bir mahkeme günü tayin edebilirdi..
Ama hiç biri yapılmadı..
Şimdi bu olay NASIL BİR HUKUKSUZLUKTUR, BİR ÇELİŞKİDİR Henüz anlamış değiliz !!
Ayrıca dava sonunda verilecek olan karar, eğer lehime sonuçlanacak olursa, bu mağduriyetlerin ve tanınmayan üst mahkeme kararlarının hesabını kim verecek ?
Ve üstelik bu söz konusu şirketin parayı ödeyip odemeyeceği de hala meçhuldur..
Bir teminat alınmadı.. Normalde teminat alınmadan icra takibine devam edilir..
Bu güveni neye göre sağladılar yine anlamış değiliz..
Şunu da düsünüyorum..
TÜM BU KESİN KARARLARA RAĞMEN, Demek lehimize bir karar aĺınamayacağı şüphesini aklımıza getirmektedir..
Bu hakime soruyorum ;
Alacaklı olduğum şirketler, bu her ikisi değil de, kimlerdir ??
Aldığınız karara göre bunu sormak zorundayım.
Ayrıca bu tedbir kararını alırken, durdururken bir teminat istenmemesi
bu işin bir başka komik tarafıdır..
..
5…Bu nedenlerden dolayı şu an itibarı ile 3,5 yıl süren bu dava ve sonuçları reddedilmiş, yeni bir yargı sürecine girilmiş, hukuk katledilmiştir ve tansiyonum 20 ye çıkmıştır..
Üstelik aynı dosyadan ve aynı mahkemede yargılanan 50.60 kişiye yakın başka davalarında görüldüğü, sonuçlandığı ve emsal teşkil ettiği de bu hakime hanım
tarafından maalesef görülememiştir..
Ve şu anda mahkeme günü 3 aylık bir
zamanla ileri bir tarihe atılmıştır ..Yani sil baştan yapılmıştır..
Bu hakime hanımın aldığı karar doğrudur, yerindedir diyen herkese sormak isterim;
O zaman diğer mahkemelerin aldığı kararlar yanlış mıdır ?? Yasaya uygun değilmidir ??
Bunu kabullenmemiz mümkün değildir..
SONUÇ VE TALEP ; Bu dosyaların İVEDİLİKLE incelenmesini, haklı’ya hakkının teslim Edilmesini, bu hakim hakkında soruşturma açılarak,
bağlantıları incelenerek, görevi kötüye kullanması ve toplumu psikolojik olaylara sürüklemeye yol açması , ciddi olaylara davetiye çıkarması nedeni ile görevden men edilmesini saygılarımla arz
ederim…
04.04.2018
—————–
ŞİMDİ ELEŞTİRİ BÖLÜMÜNE GEÇELİM ..
EREĞLİ İCRA HUKUK HAKİMİ Sayın Zeynep AYDIN..
Hangi mahkeme büyük..??
Hangi mahkeme tam yetkili ??
Hangi mahkemenin kararı geçerli ??
Bu sorulara yanıt istiyorum..
Hakim olmanız, MELEK OLMANIZ, KUSURSUZ Olmanız anlamına gelmez..
İnsanları mağdur etmeniz anlamına hiç gelmez..
Kesinleşmiş son kararda borçluluğu kesinlik kazanmış olan bölümde hangi isimler yazıyor ise borçlular onlardır..( İçeriği bırakın)..
Dilekçelerinde “”Usulsüz bir yargılama yapılmıştır”” ibareleri zaten başlı başına iyiniyetli olmadıklarını açıkça göstermektedir..Bunu nasıl anlayamadınız..??
Lakin ”USULSÜZ BİR MAHKEME YAPILMIŞTIR”Değerlendirmesini araştırmak sizin göreviniz değildir.. O zaman iş mahkemeleri, ceza hukuk mahkemeleri ne işle uğraşacak ??
Hadi tedbir kararı aldınız..
Tamam..Peki..
Neden bir teminat talebinde bulunmadınız ??
Bu şirket hakkında benim lehime bir karar verdiğinizde bu parayı icra yoluyla alacağımın kefili siz’misiniz ?
Siz değilseniz neden 3.4 senede sonuçlanan davaya tedbiri koyarken teminat istemezsiniz..
Böyle bir cacık..
BU TEDBİRLE HER İKİ ŞİRKET BU HALDE BORÇLU DEĞİL DURUMUNA DÜŞÜRDÜNÜZ.
İşlem yapamıyoruz, icra kaldıramıyoruz..
Bu 4 senedir süren kesinleşen o mahkemeler neydi o zaman ??
Kim BORÇLU ??
Kararınız o zaman şimdiden anlaşılıyor ki karşı taraf lehine olacaktır..
Mahkemelerde İDDİA DEĞİL, İSPAT VE SONUÇ Geçerlidir her zaman..Bunu da bir kenara yazın isterseniz..
Siz bu durumda ÜST MAHKEME OLDUNUZ..Kararı bozmuş OLDUNUZ..Istinaf görevi size devredilmiş oldu..
Bundan.sonra üst mahkeme müracaatlarını EREGLi ADLİYESİNDE Bulunan tüm mahkemeler size yapsın..
EREĞLİ ADLiYESiNiN En üst tepesinde bulunan “”ADALET SARAYI””Yazısını değiştirip “‘EREĞLI İSTİNAF SARAYI””Yapalım olmaz mı ??
Size bir yetki verilmiş diye, Benim anam, başkasının anası onlara psikolojik işkenceler edesiniz diye doğurmadı..
O koltuklarda oturuyorsanız bedava oturmuyorsunuz..Herkes bu ülkede parasını misli ile alıyor..
O koltuklar benim, bizim koltuklarımız hala. O odalar bizim..
Herkes görevini ve sorumluluğunu bilmek zorundadır.. Bu bir kuraldır..Bir yaşam biçimidir.. Yoksa insanlar DÜNYA Üzerinde birbirini yerlerdi..
İnsanin insandan bir farkı yoktur..
Herkesin görevleri farklıdır sadece ..
Siz benim işimi yapamazsınız, bende sizin işinizi yapamam..Siz şu anda bir hakemsiniz ve size itimat edilmiş ise bunu en iyi sekilde yapmanız gerekmektedir..
HUKUKU-ADALETi Hakkı ile tahsis edenlere selam olsun..
Mehti SARAÇ..ILGINC
Bir yanıt yazın