NECDET BULUZ
Geçenlerde Suriye ile ilgili bir yazı yazmış ve “Suriye konusu baş ağrıtmaya devam ediyor” demiştik. Yazımıza olumlu olumsuz yüzlerce tepki aldık. Bazı okurlarımız, Türkiye’ye sığınmacı olarak gelen Suriyelilerin çok daha sıkıntı yaratacağını ifade ederken, bazıları da misafirperverliğimizin dünyaya örnek olduğuna işaret ediyor. Biz, tüm görüşlere saygı duyuyoruz. Ancak, Suriye konusunda Türkiye’nin yükünün arttığını, dünyanın da buna sadece seyirci kaldığını söylemek istiyoruz Bugün, Suriye konusuna devam edeceğiz.
Suriye krizi ile birlikte, Amerika, Batı ve bazı Arap ülkeleri Suriyeli muhalifleri kışkırtmakta yarış ettiler. Esad’a karşı birleşen muhalifler bugüne kadar Suriye lideri deviremeyince, komşudan göç edenlerin uğrak yeri de Türkiye oldu. Savaş kızıp, uzadıkça fatura da ağırlaştı. Türkiye bir yerde kaderi ile baş başa bırakıldı.
YÜK ÜZERİMİZDE KALDI
Elimizde bazı veriler var, bunları sizlerle paylaşalım ve gerçekleri biraz daha görmenizi sağlamış oluruz:
Geçtiğimiz 2013 yılında 44 Batılı ülke toplam 56 bin Suriyeli mültecinin sığınma başvurusunu kabul etti. Bu da Batı’nın Suriyeli mültecilere kapılarını kapattığını gösteriyor. Çünkü içinde bulunduğumuz 2014 yılında Batı’nın Suriyeli mülteciler için kota getirdiğini görüyoruz. Batılı 20 ülke, bu yıl 17 bin 859 Suriyeli mülteciyi kabul edeceğini de açıklamış bulunuyor. Batılıların bir yılda alacağı sığınmacıyı, bazen Türkiye bir günde alıyor.
Bu noktada şunu da ekleyelim: Batılılar daha çok Müslüman olmayan Suriyelileri seçiyor, onları kabul ediyor.
Peki, Türkiye ne yaptı?
Savaştan bu yana Türkiye resmi olarak 700 bin Suriyeli mülteciyi kabul etmiş bulunuyor. Resmi olmayan rakamlara göre Türkiye 1 milyon 500 bin Suriyeli bulunuyor. Türkiye’nin hemen her yerinde Suriyeli mültecilerle karşılaşmak olası haline geldi. Bunların çokları da “Savaş bitse bile geri dönmeyi düşünmüyoruz, Türkiye’de rahat ediyoruz” diyor.
Bu noktada asıl söylemek istediğimiz şudur:
Amerika, Batı ve Arap ülkeleri ikiyüzlü davranıyor. Önce kışkırttılar, atıp tuttular, sonra da bütün yükü Türkiye’nin üzerine bırakıp, bizi kaderimizle baş başa bıraktılar. Bugün, baştan bu yana uyguladığımız yanlış Suriye politikalarının da altında kalmış olduğumuz görülüyor. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bunu da kestiremiyoruz.
FATURA AĞIRLAŞIYOR
Türkiye’de özellikle büyük kentlere dağılan Suriyeli mültecilerin çeşitli olaylara karışması da tepkilere neden oluyor. Kontrolsüz gücün faturası kabardığı gibi, toplumdaki rahatsızlıklar da artıyor. Geçenlerde Yeni Mesaj Gazetesi, bu olumsuzluklardan bazılarını okurları ile paylaştı. Biz de yazımızın sonuna bu olumsuzlukları alarak sizlerle paylaşmak istedik:
1- Hükümet mülteciler için 2.5 milyar dolar harcandığını açıkladı ancak bu rakamın çok daha yüksek olduğu ifade ediliyor. Bu miktar zaten krizde olan ekonomiye ağır bir darbe vurdu.
2- 1.5 milyonu bulan nüfus akışı ciddi asayiş sorunlarını da beraberinde getirdi. Özellikle Suriye sınırındaki kentlerimizde huzur kalmadı. Hırsızlık, gasp başta olmak üzere birçok sorun ortaya çıktı.
3- Evini barkını terk ederek Türkiye’ye gelen binlerce Suriyeli hayatlarını idame ettirebilmek için dilencilik yapmaya başladı. İstanbul’da parklar, üst geçitler Suriyeli dilencilerle doldu.
4- Bu büyük göç Suriyeli genç kızların ve kadınların azımsanamayacak ölçüde fuhuş çetelerinin eline düşmesine neden oldu. Özellikle çadır kentlerin bulunduğu yerlerde bu tür olayların yaşandığı belirtiliyor.
5- 1.5 milyon Suriyelinin yanı sıra önemli ölçüde terörist de Türkiye’ye giriş yaptı. ÖSO, el Kaide, IŞİD, el Nusra gibi terör örgütlerinin militanlarının silahlarıyla birlikte Türkiye’ye giriş-çıkış yaptığı belirtiliyor. Bu durum sonuncusunu Niğde’de gördüğümüz ciddi terör saldırılarının yaşanmasına neden oluyor. Hatay Reyhanlı’da yaşanan patlamalar bu saldırıların zirvesiydi.
6- Ankara’nın Suriye’deki silahlı isyancılara destek vermesi Türkiye’nin uluslararası arenada teröre destek veren ülke olarak anılmasına neden oldu.
7- Büyük göç İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde kira ve ev fiyatlarını önemli ölçüde artırdı. Suriyelilerin devreye girmesi nedeniyle İstanbul’da fiyatlar % 20-30 oranında arttı.
8- Türkiye’de kökü kazınan hastalıklar yeniden görülmeye başlandı. Kızamık, Kabakulak, Suçiçeği gibi hastalıklar Suriye’den gelen ve bu hastalıklara karşı aşısı bulunmayan insanlar yoluyla yeniden yayılmaya başlandı. Uzun süredir ülkemizde görülmediği için çocukların artık bu hastalıklara karşı aşılanmadığı düşünüldüğünde ne denli bir tehlike altında olduğumuz ortaya çıkıyor.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın