ARABAYI ATIN ÖNÜNE KOŞMAK
Hüseyin MÜMTAZ
Derin stratejimizde derin çatlaklar, derin kavram kargaşaları var.
İran’dan “Bu işe fazla bulaşma” uyarıları gelirken, Irak’ın yasal hükümeti “Muhatabınız Bağdat’tır” diyor. Aynı anda Hillary’le, Suriye’den gelmesi muhtemel “misafirlerin” sayılarının 100.000’e çıkma olasılığı karşısında sınırın ötesinde “uçuşa yasak bölge” ve/veya “tampon bölge” ihtimalleri araştırılıyor.
Bütün seçenekler “masada” imiş..
Ve bütün bunlar olurken/bu arada Myanmar’a uzanıyoruz..
Eş zamanlı olarak Hakkari Valiliği, Şemdinli operasyonunun 19’uncu gününde sona erdiğini, PKK’nın amacına ulaşamadığını açıklıyordu.
Şemdinli’deki “mevzi savaşları”nın sona erdiğinin açıklandığı 19’uncu gün memleketin tam öteki ucundaki Foça’da PKK tarafından gerçekleştirilen saldırıda 2 Mehmetçik şehit oluyordu.
Ve Çelik ne diyordu biliyor musunuz?
“PKK bomba patlattı diye, bir yeri bastı diye, birkaç Mehmet’i şehit etti diye örgütün her gün Türkiye’nin gündemini oluşturmasına müsaade etmemeliyiz”.
Demek Vali’nin “teferruat”ından sonra, Hüseyin Çelik de olaya “bir kaç Mehmet’in şehit edilmesi” olarak bakıyordu..
Pes…
Suriye’den ge(tiri)len “misafirlere” harcamaları için kart verilmiş ve belli zamanlarda yükleme yapılıyormuş..
Yüklenen “yeni Türk liraları” az gelince marketleri yıkıyor, kampın kapısındaki Türk bayrağını indirip, kapıdaki Türk polisinin silahını alıp, Türk polisini dövüp yaralıyorlarmış..
Ama Londra 2012’de 1500 metrede altın madalya alarak yüzümüzü güldüren kızımız “kontörü olmadığı için” sevincini Türkiye’deki ailesiyle yeterince paylaşamıyormuş..
Fakat Myanmar’a yardım götürüyormuşuz..
İran, Irak, Suriye ve Myanmar’la böylesine “meşgul” iken….
Şemdinli ve Foça henüz soğumamışken..
Tunceli’de “parti kararı ile” milletvekili kaçırılıyor..
Tunceli memleketin tam ortasındadır efendiler..
Tunceli; Bingöl, Elazığ, Malatya ve Erzincan’ın arasındadır.
Tunceli bir vatan parçasıdır.
Aynı Hakkâri ve Foça gibi.
Ve halen yürürlükte olan Anayasa’mızın 3’üncü Maddesi şunu demektedir;
“Türkiye Cumhuriyeti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmî dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklâl Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır”.
Şükrü Küçükşahin’in ilginç bir saptamasını okudum:
“Bu arada Şemdinli operasyonu niye uzun (20 gün) sürdü, onu da açıklayalım. Süreci tamamen sivil kadrolar yönetti, komutanların ifadesi ile vali, ‘Git’ dedi, asker gitti, vali, ‘Kal’ dedi asker kaldı. Vali de süreci siyasi otoritenin, ‘Öncelik hava harekâtı. Yavaş da olsa, emin ilerleyin. Uzun sürse de kayıp en az olsun’ talimatına göre yönetti, çünkü PKK, çok geniş bir alana mayınlar döşemiş, tuzaklar kurmuştu. Yani uzun operasyon, siyasi bir karardı ve siyaset sonuçtan da memnun kaldı”.
Bir yerlerde yanlışlar mı yapıyoruz?
75 yıl önceki olayların yersiz ve lüzumsuz paranoyası altında, geleceğimizi anlamsız bir ipotek altına mı sokuyoruz acaba? 13 Ağustos 2012
57′NCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57′İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ
Bir yanıt yazın