YOLLAR YAPILMIŞ!

Bazı insanlar yolları çok sever…Acaba sevdiği yollar mı yoksa sevdiklerine kavuşma isteği midir!

Oldum olası sevmem yolculuğu…Çok düzenli bir hayatım olduğundan sanırım sevmeyişim…

THY aktarmasız tek seçeneğimiz olduğundan istediği gibi davranmaya devam ediyor.Zaten birilerinin arpalığı,o kadar kötü yemekler vererek,fiatları çok yüksek tutarak,inerken bir saat havada dönerek yolcunun sabrını sınayarak kasıtlı olarak iflas ettirilip,birilerine peşkeş mi çekilecek acaba diye deli düşünceler dolanıp duruyor kafamda.

Tüm olumsuzluklara rağmen personelin canla başla yolcuyu mutlu etmeye çalışmasını da göz ardı etmemek lazım.

Yapımındaki firmaların bir şeylerin yanlış olduğunu vurgulayıp”Ben bu sorumluluğu alamam,adımı kötüye çıkaramam”deyip yarım bırakmasına rağmen Marmararay ve metro çok güzel çalışıyor.Yalnız onlara ulaşmak keşke bu kadar zor olmasaydı.Bazı yerlerde metroya ulaşmak için çok uzun ve yüksek üst geçitten geçmek gerekiyor.

Neden yaşlı ve hastalar düşünülerek asansör konulmadığını merak ettim doğrusu…

Eskiden evimden çıktığımda ring hattı denen otobüsler vardı,onlara binip rahatlıkla varmak istediğim yere gidebiliyordum.

Yürüyerek 40 dakikada gidebileceğim yere şimdi 2 saatte gidebiliyorum.

Yolların darlığı yetmiyor her iki tarafa da arabalar park edilmiş.Bunu yanımda oturan bir vatandaşla sohbet ederken dile getirdiğimde yeni yapılmış bir Üniversite gözüme çarpıyor.” Neden bu okulların altına park yeri yapılmıyor,hem trafik sorunu çözülür,hem okul para kazanır,bu sorunlar yüzünden gençler artık kendi ülkelerinde yaşamak istemiyor”demiştim ve ertesi gün kurduğum bu cümleyi kelimesi kelimesine TV lerde duydum”Gidiş paralarını da verelim bir daha dönmesinler” diye…

Ürperdim…Acaba peşimizde birileri mi dolaşıyor ve her konuştuğumuzu bir yerlere rapor ediyor…

Bu ülke bizim,kimin ülkesinden kimi kovuyorsunuz,ülkeyi yaşanacak halden çıkarıp…

Artık hastane yollarında nabız yoklar olmuştum.Yanımda oturan beye döndüm”Çok merak ediyorum benzin çok pahalı,işsizlik var,hayat çok pahalı deniyor ama herkesin kapısının önünde bir araba ve herkesin elinde son model cep telefonu var”dediğimde ”Anneciğim biz gösterişe çok düşkün bir milletiz,aç kalırız ama benzin paramız olmasa da borçla aldığımız arabamız kapımızda,yine taksitle aldığımız son model cep telefonumuz elimizde olacak,yoksa kimse adam yerine koymaz seni”

Paltomun cebindeki nuh nebiden kalma eski cep telefonumu avucumun içinde sıkıyorum.

Demek ki adamlık araba ve cep telefonuyla oluyormuş.Vah benim ülkem vah.

Yollar sürekli kazılmış durumda,durmadan bir şeyler yapılmaya çalışılıyor.Çok güzel yapılsın da üç yıl önce gittiğimde kazılan yollar hala bitmemişti.

Acaba durmadan müteahhit değiştirip birileri mi zengin edilmeye çalışılıyor…

Üsküdar’dan Çengelköy’e yürüsem yarım saatte varırım,otobüsle iki buçuk saatte gidebildim.

Hastanelere ulaşmak için resmen bir savaş veriyorsun.Acaba hasta olacağına öl mü demek isteniyor….

Örneğin:Bağlarbaşı’ndan Üsküdar Merkez Devlet Hastanesi’ne veya Doğancılar Semt Polikliniğine gitmek için önce Üsküdar’a iniyorsun,oradan sadece 12C gidiyor hastaneye,40 dakikada bir görünüyor ama bir buçuk saatten önce gelmiyor.Gidiyorsun hastaneye  randevun kaçmış oluyor,dönünce bir o kadar saat yine bekliyorsun.

Neden her semte çok otobüs varken hastanelere bir tane hat konulduğunu da sormak istiyorum yetkililere…

Eski bir İETT görevlisi telefon edip bir saat sormuştu ama yine geçiştirilmişti.Galiba bir sorun olduğunda muhatap olacak yer bulunamıyor….

Hasta ve yaşlılara bu zulüm neden yapılıyor anlamak mümkün değil.Eskiden bu otobüs Ring hattıydı ve durmadan dönüyordu.

Kısacık zamanımı iyi değerlendirmeye çalışarak eski dostlarımı ziyaret etmek istedim.

Otobüslerdeki koltuklara otururken kalkarken işkence çekiyorsunuz.Tamam biraz kilom var ama daha şişman birisi nasıl sığıyor bu koltuklara diye merak etmeden edemiyorsunuz.Üstelik eskiden ayağını uzattığında koyacak bir aparat vardı o da yok şimdi.Otobüs firmaları da kendini yenilemeli bence,öyle her koltuğun arkasına TV koymakla yenilik olmuyor,önce yolcunun rahatı sağlanmalı derim….

Eskiden köyüme gitmek için Haydarpaşa’dan trene biner 8 saatte köyüme doğrudan varırdım.Ya da Harem’den otobüse biner terminalde iner hemen yanında bekleyen köy dolmuşlarına biner köyüme ulaşırdım.

Şimdi köyüme yakın Havaalanı yapılmış.İki havaalanı arasını bir saatte geliyorsun İstanbul’a ama Köydeki evden çıkıp İstanbul daki eve varman 10 saati buluyor.

Hani yollar kısalıp insanlar daha rahat ettirilecekti.

Köyden havaalanına gitmek için önce minübüsle şehire inip oradan yetişebilirsen havaalanına giden servislere biniyorsun.

Uçak inince yine o taşıttan bu taşıta ömrünü yiyor yollar…

Bir seferinde otobüsle gideyim dedim.Otobüs şehir dışında bir yerde bıraktı ve servis gelecek dediler 2 saat servis ortada yok,o da yetmiyormuş gibi bekleyebileceğin bir yazıhane vardı eskiden o da yok ve bu sorunları anlatabileceğin kimse de yok ortalıkta.

Yine 10 saate yakın yollardasın…

Kararlıyım ille de kolay ulaşabileceğim bir yol bulacağım.

Treni denedim.Kütahya’dan Eskişehir’e başka bir trenle geldim,ikisinin bağlantısı ayarlanmadığı için hızlı treni kaçırdım,bir saat orada bekleyip,arkadan gelen hızlı trene bindim.Çok güzeldi ama nedense bomboştu.Mutlu bir şekilde sanırım 3-4 saatte İstanbul-Pendik ‘e geldim.Artık Haydarpaşa Garı yoktu.Pendik’ten Üsküdar’a  gelmek için iki sokak yukarı ya değiştirilmiş otobüs yolu,yine yollar yapıldığı için,orada uzun bir süre otobüs bekledikten sonra nihayet otobüsümüze binip Üsküdar’A oradan başka bir otobüsle eve tam 4 saatte gelebildim.

Gerçekten yollar yapılmış,kısaltılmış ama nedense insana zulüm artmış…

Hani neredeyse bırakın dağınık kalsın diyesi geliyor insanın…

Bazı insanlar yolları çok sever...Acaba sevdiği yollar mı yoksa sevdiklerine kavuşma isteği midir! - umran unlu

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir