Türk Gücü Dengeleri Değiştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zeytin Dalı Harekâtı’ndan sonra yeni hedef olarak gösterdiği Sincar konusu Irak Hükümetini harekete geçirdi. Önce Erdoğan'ın sözlerine tepki veren Irak, komşu ülkelerden askeri operasyon düzenleyen herhangi bir gücün varlığına izin vermeyeceğini belirtmişti. Ardından ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın topraklarımız için tehlike olan her yere ansızın geleceğiz kararlığına yumuşak bir siyasi geçiş yaparak "Orada (Sincar'da) ülke bayrağımız dışında hiçbir yabancı bayrağın asılmasına ve Irak güçleri dışında kimsenin silah taşımasına izin vermeyiz. Kimsenin de topraklarımızı kullanarak komşu ülkelere saldırıda bulunmasına anayasamız gereği müsamaha göstermeyiz." dedi - nigar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zeytin Dalı Harekâtı’ndan sonra yeni hedef olarak gösterdiği Sincar konusu Irak Hükümetini harekete geçirdi. Önce Erdoğan’ın sözlerine tepki veren Irak, komşu ülkelerden askeri operasyon düzenleyen herhangi bir gücün varlığına izin vermeyeceğini belirtmişti. Ardından ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın topraklarımız için tehlike olan her yere ansızın geleceğiz kararlığına yumuşak bir siyasi geçiş yaparak “Orada (Sincar’da) ülke bayrağımız dışında hiçbir yabancı bayrağın asılmasına ve Irak güçleri dışında kimsenin silah taşımasına izin vermeyiz. Kimsenin de topraklarımızı kullanarak komşu ülkelere saldırıda bulunmasına anayasamız gereği müsamaha göstermeyiz.” dedi

Türkiye’nin kararlılığı karşısında bununla yetinmeyen komşu Irak devletinin Başbakanı Neçirvan Barzani IKBY topraklarının komşu ülkelerin güvenliğine zarar vermek için kullanılmasını kabul etmediklerini söyledi.

Bununla da kalmayan KDP, Barzani Vakfı, Afrin’de kurulan Meclis’e destek açıklaması yaptı. Bir sözle bölgede Türk kararlığı dengeleri hızla değiştiriyor. Bu değişiklik Batıyla  Rusya arasına kadar uzanıyor.

Yani kimin kimle eskiden kalan hesabı varsa onu bile bu gün kesmeye kalkıyor.

Önce Afrin’de ki meclise verilen Barzani desteğine değinelim.

Hiç şaşırmadım!

Yıllar önce Barzani ailesinin büyük bir aşiret olduğunu, asırlardır bu aşiretin devam etmesinin paraya bağlı olduğunu, parasını korumak için herkesle iş birliği yapabileceğini yazmıştım. Hatırlıyorum ki biznesinin esas hissesi Türkiye’de. Elinde olan ham malını dışarı satmak için transit olarak Türkiye’den yararlanmak zorunda. E peki, böyle olan halde Türkiye ne yapmalı? Sorusuna da cevap yazmıştım. Demiştim ki; zamanı gelince Türkiye’yi kullandıklarını sananlardan Türkler hesap sorarken, Barzanilerde o hesabın içinde olacak. Barzani’yi güç olarak görenlere karşı servetinin karşılığında onlara da iş düşecek. İş de o gün bu gündür!

Birileri sosyal medyalarda hayallerinin yıkıldığını, “Kürdüstan” hayalleriyle Barzani’ye inanıp gençleri ölüme gönderdiklerini yazarlar.

Daha anlamıyorlar ki, koskoca Türk milleti ve devletiyle oyun oynamak bu güne kadar kimsenin nasibi olmamıştır. Türk kendini uyuyor gösterip  sahnede oynayabilir ama tüm uyanıkları  o sahnede  mağlup ederek yenmeyi de iyi bilir. Tamam, size uydurulmuş  masal dolu tarihi  öğretebilirler.  Aynı zamanda Türklere kendi tarihlerini öğretmeye  bilerler. Ama tarih tekerrürden ibaret olduğunda mı öğretmediler?

Kürdistan’ı savunan bir gazeteci arkadaşıma 10 sene önce  demiştim ki, boşuna kendinizi kandırmayın.  En sonda Orta Doğu’da bir referandumdan geçilir, bazı bölgeler Türkiye’ye katılır. Hatay referandumu dönemini iyi öğren. Onda da Barazani’nin dedeleri Kürtler adından çok kan döküp para kazanmıştılar. O zaman senin anlattığın sadece hayaldir demişti. Türk’ün hayalleri hep gerçekleşip Türkler asla boşuna hayal kurmaz demiştim.

Burnuma ilerisi için bir referandum kokusu gelmeye başladı. Burnuma bu aralar güzel siyasi kokular geliyor. Bu koku içinde Karabağ kokusu da var!

Yukarda yazdım!

Amerika ve Avrupa, Rus yayı bitirme yürüyüşüne başladı. Eminim ki bu hain plana ne Türkiye  nede Azerbaycan asla karşılık vermez. Hainlik Türk’te yoktur, karşıdaki düşman bile olsa.

Aralık ayında İran’a karşı başlatılan tazyikler ve aksiyalara destek verip oradaki Türkleri ayaklanmaya çağırsaydık, şimdi İran virandı. Rusya içinde aynı tepkimizi koyacağımızı biliyorum. Türk milleti devleti markaları namına da olsa asla kalleşlik etmez!

 

Yıkılana destek vermek aklımızdan devlet politikamıza geçelim. Ama hesap ederim ki, bu günlerde Azerbaycan hakkı olan Karabağ topraklarını geri almak için iyi bir politika yürütmeli. Bu konuşma yoluyla değil, savaşla olmalı. Bizim buna gücümüz yeter!

Yok, eğer illa da konuşulmalı diyorlarsa  bunu Türkiye ile Rusya konuşmalı. Tam zamanıdır!

Tarihi kaçırırsak bir daha bu fırsatı yakalayamayacağız. Herkes kendi sorunuyla uğraştığı bu zamanında

Karabağ’dan büyük sorun yok. Orta Doğu’dan kaçan teröristlerin toplandığı bu güzel  yurdumuzu kurtarmakla tüm komşu ve kardeş devletlerimize de  yardımcı olacağız.

Nigar Ögeday


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir