OY VERMİYORSAN EĞER

Ev sahibinin ihmali ve kusuru olmadan kolayca yapılmış bir hırsızlık vakasına şahit oldunuz mu? - korku2222

Ev sahibinin ihmali ve kusuru olmadan kolayca yapılmış bir hırsızlık vakasına şahit oldunuz mu?

Hep aynı yöntemle her gün soyulan bir banka haberi okudunuz mu?

Siz izin vermeden evinizden içeri girerek yatağınıza uzanan biri oldu mu?

Hiçbir rahatsızlığınız olmadığı halde ameliyat olmayı düşündünüz mü?

Kanser teşhisi konulmadan kemoterapi tedavisi olmayı istediniz mi?

Sağlıklı bir beyin ve onun ürettiği düşüncenin bu sorulara vereceği cevap bellidir.

HAYIR

Peki, o halde sağlıklı bir beyin ve onun ürettiği düşünce sandık başına gitmeden, iradesini belirlemeden amacına ulaşmayı nasıl düşünebilir?

Oy vermediği halde seçimlerde hile yapıldığını kime ve nasıl anlatabilir?

Nasıl sokağa çıkar ve nasıl hakkını arar?

Bulunduğu topluma veya Dünya kamuoyuna haklı olduğunu nasıl ispatlar?

‘’Ben, OY vermiyorum, çünkü hile yapacaklar’’

‘’Ben, bunların oynadıkları oyunun bir parçası olmayacağım.’’

‘’Ben, umutlu değilim,

‘’Benim düşünceme göre halk başkaldırmalıdır’’

Ben, Ben, Ben, Ben

Vatan sevdamızın bile önüne geçen BEN

Cumhuriyetimiz gözlerimizin önünde erirken şaha kalkan BEN

İyi niyetinden ve vatanına duyduğu sevgisinden asla ve asla şüphe duymadığım insanları bile esir alan  BEN

Sandığı boykot etmek tam olarak Adalet ve Kalkınma Partisinin istediği bir eylem.

Cumhuriyet tarihinin yapılmış olan tüm seçimlerin de katılım oranı ne kadar düşük olmuşsa hep Cumhuriyet ve Atatürk karşıtları kazanmış.

Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılım oranı %73 (Yüzde 73)

Sonuç: Recep Tayyip Erdoğan ilk turda güle oynaya kazandı

16 Nisan 2017 Anayasa referandumuna katılım oranı  %86 (Yüzde 86)

Sonuç:  Yüksek Seçim Kurulunun son dakika hilesi ile EVET tercihinin kıl payı kazandığı ilan edildi. Beyefendi korku ve panik içinde paravanın arkasından kendisini dinlemeye gelen kalabalığı izlerken Beygir çalarak Üsküdar’ı geçen hırsızın yakalanma korkusunu iliklerine kadar hissetti.

Çünkü kaybettiğini biliyordu.  Tüm dünya ve Türkiye bu seçimlerin adil olmadığını, sonuçların seçim hilesi ile oluşturulduğunu gördü ve kabul etti.

Daha VAHİM VE ELİM OLAN İSE

Siyasi Partiler seçim boykotu düşünmezken bunu toplumsal bir tepki olarak bireyselleştirmek çabasıdır. Sosyal medya da, Ulusal ve yerel gazetelerinde ki köşelerinde seçimleri boykot için  bir tür kampanya düzenlemektir..

Bu eylemler bilerek veya bilmeyerek diktatörlüğe giden yolda onlarla birlikte yürümektir.  Hile yapsalar dahi hakkını aramamak, sokaklara taşmamak için üretilen bir bahanedir.

Kullanmadığın iradenin hesabını kime sorabilirsin ki? Ayrıca buna hakkın var mıdır?

İrademiz Namusumuzdur. Namusumuzu korumak da öncelikle bizim vazifemizdir.  Oyumuzu kullanacağız. Ona canımız pahasına sahip çıkacağız.

Sonra mı?

Namusumuza elini uzatanlara ne yaptıysak irademize el uzatanlara da aynını yapacağız.

Sevgiyle Kalın


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir