“Bir deli bir kuyuya taş attı, bin akıllı çıkaramadı” masalın bugünlerde çok daha iyi hatırlıyorum. Avrupa’da yaşayan birkaç Azerbaycanlı, Azerbaycan iktidarına aynı zamanda bazı memurlarına karşı kampanyaya başlamışlar. Onlara göre bu hazirkı iktidarla savaşmaktır. Tabii ki onların düşüncesidir.
Bana göre ise bu bas baya edepsizliktir!
Bu şahıslar Azerbaycan’da demokrasinin olmadığını memur özbaşinalığı olduğunu söylüyorlar. Bazı konularda haksız da değiller. Bazı memurlar ülkede kendini ağa olarak görür. Bazıları ise zaman zaman açık şekilde halka meydanda okuyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev defalarca canlı yayınlarda böyle memurlar hakkında uyarıda bulundu. Buna göre işten çıkarılan hapsedilen memurlar var ama bütün bunlar Cumhurbaşkanı’na onun yakınlarına küfür etmeye hak kazandırmaz. Savaşmanın da bir adabı vardır.
Yurtdışında yaşıyorsun diye her istediğini yapma hakkın olduğunu düşünmüş olabilirsin. Hele hele o yaşadığın ülke Türk dünyasına, İslâm dünyasına karşı ikili standartlarla siyaset yürüten bir ülke ise mutlaka dikkat etmeliyiz.
Bugün yaptıklarınıza göre size iyisiniz, hoşsunuz, aferin, helal olsun, ne güzel yaptınız deyip gaz verenler olabilir. Ama unutmayın ki siz koskoca bir milletin temsilcisisiniz. O Milletin ki onun için kadını başının tacıdır. O Milletin ki “ben Hanım kadınımda benim Han’ımdır” diyerek dünyaya örnek olur.
Türk’üm diyen birine Azerbaycan kadınına aynı zamanda bütün kadınlara küfür etmek yakışmaz. Emin olun bu yaptıklarınızı sizin o çok beğendiğiniz Avrupa’da onaylamaz. Bugün size gülümseyerek bir şey söylenmiyorsa işlerine yaradığındandır. Çünkü sizi kullanıyorlar.
Neşet Ertaş’ın söylediği güzel bir sözü var “Kadın insandır, erkek ise insanoğludur.”
Ey insanoğlu!
Dur, düşün!
Bir kadına sövmek her şeyden önce onu doğuran insan yapan anaya saygısızlıktır. Ardından bütün insanlara saygısızlıktır.
Muhacir hayatı yaşayan tek sizler değilsiniz. Bugün dünyanın her yerinden siyasi bakışına göre incinip, küsüp, takibe maruz kalıp ülkesini terk edenler var.
Devleti’ni milletini düşünen hiçbir zaman ucuz oyunlar peşinden gitmez. Çok sert beyanatlar verirler, uluslararası konferanslara katılırlar, fikirlerini söylüyorlar, aynı zamanda ülkeleri, vatanları için tehlikeli olan yabancı güçlere karşı lobicilik mücadelesi verirler . Örnek Ermeniler.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucuları Mehmet Emin Resulzade’ den tutmuş binlerle insanımız vatan vatan diye diye dünyasını değiştirdi. Bir gün olsun mücadelelerinden vazgeçmediler. Yaşadıkları ülkenin medyasında yazılar yazdılar. Toplantılara katıldılar, kitaplar, mektuplar yazdılar. Dertlerini işittirmek için her türlü mücadeleyi verdiler.
Amma, hiçbiri ne Lenin’e, ne de Stalin’e aşağılayıcı bir kelime yazmadılar. Öyle oldukları içindir ki bizler bugün o büyük insanları unutmuruk. Her fırsatta onları örnek alırız. Unutmayın tarih ahlakıyla savaşanları kucaklar, korur, kendiyle gittiği zamana götürür.
Unutmayın devletlerin kaderi sokak çocuklarının ağzıyla konuşup hareket etmekle değişmez.
Tuttuğunuz yol doğru yol değil! Bu yolu size gösteren kimse, emin olun ilk fırsatta sizi satan da o olacak. Yani elinizi kolunuzu bağlayıp Azerbaycan hükümetine lüzumsuz eşya gibi kimi teslim edecek. Şimdi siz onlara lazımsınız. Yarın lazım olmayacaksınız. Devletin çıkarları her şeyin üstündedir. Aynı zamanda sizin yaşadığınız devletlerinde çıkarları sizlerden çok çok öndedir. Emin olun Azerbaycan Devleti sizi istediği an oradan alıp Azerbaycan’a getirip yargılayacaktır. Bu kaçınılmazdır. Oturduğumuz ülkenin büyükelçisini bir defa telefonla aramaları yetecek. Sözüm bu…
Bir sözüm’de Avrupa’da kendini güçlü görüp “Aga Nazarım böyle gezerim” düşünerek savaştığını sananların ailelerin de ki kadınlara baskı yapan polisleredir. Bu adamları haklı çıkarmayın Azerbaycan’ın adını karalamayın!
Kadın: Annedir, kardeştir, eştir, evlattır yani kadın bir dünyadır.
Bir yanıt yazın