TSK Afrin’i teröristlerden temizledi iş bitti sananlar, yanılıyorsunuz… Esas iş bundan sonra başlıyor bana göre. İktidara yakın çevrelerden alınan duyumlara göre; Ankara ilk olarak, Türkiye’de bulunan Afrinliler’in geri dönüşünü sağlanmaya çalışacak. Hemen sonra ise Menbiç’in terör örgütünden arındırılması ve teröristlerin Irak-Suriye bağının kesilmesi gibi planları devreye sokacak …
Devletin birinci adamının hiç bir taviz verilmeyeceği açıklamalarını Sağır Sultan bile duydu…
Ama bu demek değil ki, “KÜRT” havasıyla halay çeken dünya; Afrin’deki halay başı fistan giyip kaçtı diye Orta Doğu ve Türkiye’yi yok etme çabasından vaz geçecek. Aksine “Kurdistan” ve kürtleri meşhur “Çiftlik Bank” olarak gören batı, Amerika ve İsrail dahada hırsla bu mücadelesini sürdürecek.
Zeytin Dalı operasyonunun zaferle bitişinin ardından, yabancı güçler icerideki maşalarının eliyle Türklerin hassas noktalarına saldırmaya başladı.
Düşman güçler, Türklerin Kızıl Elma’yla başlayan operosyonuna Türk milletinin verdiği tam desteği ve silahlı hiç bir gücün bu halkı korkutamayacağını gördü. Ve meşhur Böl, Parçala, Yönet planını hayata geçirmeye kadar cüret etti…
Operosyonun başladığı ilk günlerde ABD, Batı ve diğer düşman güçlerinin icerideki adamlarının eliyle Türkiyeyi çökertmeye çalışacağını, bunu da Kripto fetöcüler, bölücüler ve hainler eliyle yapabileceğini yazmıştım.
Bozkurda olan tepki, arkasından Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türklere ve değerlerine yapılan sözlü saldırılar da tamamen bu mükabildedir. Hatta iş o kadar ileri götürüldü ki; Rizede camilerden birinde “hoca” denen bir zat resmen Türkçeyle alay etti. Ülkenin bu kadar hasas bir döneminde camide Türklerin Yaradanına “Tanrı” demesiyle dalga geçti. İslamın hoş görü dini olduğun dile getiren bir tane ilahiyatçı çıkıp da düşman bostanını sulayanlara ” insanlar özgürdür. Yaradanina yahudi Rabb, araplar Allah, Türkler Tanrı, fars Huda, rus Bok ve farklı milletler farklı isimlerle hitap eder. Sizin işiniz Tanrının yarattığı milletlerle alay etmek değil. Bu dolaylı olarak Yaradana da karşı çıkmaktır” diyemedi…
Bir sözle Türkiye düşmanı ülkelerin ajanları içeride insanlar arasında kargaşa çıkarmak için hızla işe başladı. Bizim bazı cahiller ve kendi partisinin , iktidar olması için vatanı bile kurban vermeye hazır olanlar da bunlara bilerek ya da bilmeyerek yardım etmektedir…Türkiye geç kalmadan bunun önüne geçmeli.
Türkiye herkesin kendi inancını rahatça yaşama, insanların giyim -kuşam hakkına kimsenin müdahele etme, yasak getirme hakı olmadığını kendini köy ağası olarak görüb, “ağa N ezerem böyle gezerem” diyenleri iyi analiz etmelidir.
Yani, terör örgütü PKK ya sempati besleyen, Amerikaya, Yunanistana, Almanya’ya, İsrail’e düşman gibi görünüp ekmeğine yağ süren ve düşmanca Türklere saldıranlara dikkat edilmeli. Kamuoyu kısır tartışmalarla meşgul ediliyor, kamplara bölünmeye çalışılıyor.Tüm bunlar yabancı güçlerin oyunu..
Unutmayın Haçlılar da kilselerde meleklerin erkek mi, dişi mi diye tartışdırıldığı bir dönemde Fatih Sultan Mehmet Istanbul’u feth etmişti.
Avrupa, batı bunu hiç unutmadı, bu topraklarda gözü olanlar Osmanlı torunları Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye hep çalışacaklar. Bunu da bu milletten görünen, Cumhurbaşkanına bir Ak Partiliden daha yakın gibi görünen insanlar aracılığıyla yapıyor yapmaya çalışıyor.
Türkiyemiz emin ellerdedir. Ümit ederim ki, o ellere karşı savaşan dış güçlerle iş Birliği yapanların sonu çok yakındır. Aksi takdirde ileride zor günleri yaşayacağız.
Afrin operosyonunun böyle sonuçlanmasıyla Türkiyenin dünyadakı, Türk dünyasındaki önemi bire bin arttı… Yani AB, NATO, BMT, AKM ve diğer nüfuzlu örgütlerin karşısına Türk Birliğiyle çıkabiliriz. Türk Birliği sadece Türk dünyasının değil, Orta Doğu’da dininden, dilinden, ırkından bağımsız tüm mazlumların ümidi olacaktır. Kimse buna sadece müslümanların, hıristiyanların,müsevilerin birliğidir demeyecek, diyemeyecektir.. Bunu düşman bizden daha iyi bilir. Son olarak bir daha hatırlatayım. Tüm dünyayı akıl ve güç kurtaracak. Bizde ise ikiside var. Birilerinin batıdan ve Amerika dan alıp piyasaya sürdüğü akıl değil. Büyüklerimizin aklı ve küçüklerimizin gücüyle devletimizi yaşatmaya devam….
Bir yanıt yazın