“Hayırlı Cumalar” Bid’atı ve Diyanet’in bu konudaki tutumu

Genelde internet, özelde ise şu facebook çok iyi bir şey. Ancak iyi niyetli ve doğru kullanılırsa. Ara sıra ben de yapıyorum ama şu önüne gelen her sözü ve her görüntüyü paylaşanlar yok mu? Gıcık oluyorum bu insanlara. Resmen taciz ediyorlar insanları. İtiraf etmek gerekirse bazen ben de yapıyorum aynı şeyi. Ancak ben paylaştığım her söze ve görüntüye mutlaka kendi yorumumu ekler, gerekli tenkitte bulunurum.

Son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey de “HAYIRLI CUMALAR” ve “CUMANIZ MÜBAREK OLSUN” şeklindeki paylaşımlardır. Doğrusu bu da İslam’a ve Müslüman’a yakışan bir davranış değildir. Düpedüz din istismarıdır. Çünkü bu paylaşımın muhatapları, arasında muhtemelen Cuma ile uzaktan yakından alakası olmayan insanlar da bulunabilmektedirler. Dolayısıyla bu tür mesajlar, bu insanları da taciz etmekte ve inanç özgürlüklerine müdahale anlamına gelmektedir. Onları bir anlamda zorla Cuma Namazı kılmaya yönlendirme amacı taşımasa bile en azından mesaj sahibinin, “Bakın ben Cuma namazı kılan birisiyim. Bana o gözle bakın. Benimle ilişki kurarken bu zeminden hareket edin” düşüncesini başkalarına iletme çabasıdır. Hatta bu paylaşımı, kendilerine Cuma Namazı farz olmayan kadınlar bile yapmaktadırlar.

Bid’at nedir?

“Hayırlı Cumalar” dileğinin, bid’at olup olmadığına karar vermek için galiba öncelikle şu bid’at kavramını bilmek gerekiyor. Sözlüklerimiz, bid’at kavramını, “Sonradan türeyen şey” şeklinde anlamlandırdıktan sonra, dini bakımdan “İslâm dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler” şeklinde tarif etmektedirler(1). Yani “Dinin aslından olmayan ve şer’î delillere istinad etmeden sünnete aykırı olarak icad edilen şeylerdir. Başka bir ifadeyle; dinî emirlerin ikmalinden sonra, Hz. Muhammed’in sünnetine, Kur’ân’ın sarîh hükümlerine, ashab, tabiin ve müctehitlerin genel görüşlerine tamamen aykırı olarak ortaya çıkan hal, davranış ve işler” demektir. “Bu iki tanımdan da anlaşıldığı gibi, sonradan ortaya çıkan bir olay veya davranışın bid’at olabilmesi için dinin muhtevasına zıt olması gerekir.”(2)

Konunun uzmanı olanlarca yapılan bu tariflerden de anlaşılacağı üzere; sonradan ortaya çıkan bir olayın, davranışın ve uygulamanın bid’at olabilmesi için temel ayıraç, bu olayın, davranışın, uygulamanın, kabulün veya inancın, dinin özüyle çatışıp çatışmadığıdır. Bu yeni durum veya hal, dinin özüyle çatıştığı anda din ortadan kalkar ve bid’at devreye girmiş olur. İşte bu noktada karşımıza yeni bir kavram daha çıkmaktadır. O kavram Hurafe’dir. Kısaca, “dine sonradan girmiş boş inanç” demek olan Hurafe, bir anlamda dinin özüyle ve esasıyla çelişen bid’atlar demektir. Anlaşılacağı gibi bid’atlar dinin özüne ve esasına uygun olan bid’atlar, uygun olmayan bid’atlar (hurafe) şeklinde ikiye ayrılmaktadır.

Zaten Bid’atlar üzerine araştırma yapan bazı din adamları, bid’atları, “Bid’at-ı Hasene” ve “Bid’at-ı Seyyie” şeklinde bir ayrıma tabi tutmuşlardır. Bunlara göre; Bid’at-ı hasene; aslı kitap ve sünnette olmakla birlikte, uygulanış şekli itibariyle az çok değişiklikler arz eden düzenlemeler veya kabullerdir. Bid’at-ı Seyyie ise, aslı ve faslı kitap ve sünnette olmayan uygulama ve kabullerdir.

Bunun yanında bid’atları, “Âdette bid’at” ve “İbadette bid’at” şeklinde ayrıma tutanlar da bulunmaktadır. Âdette bit’at; “Sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. İbadeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah sayılmaz” şeklinde tarif edilmiştir. İbadette bid’at ise “Resulullahın ve dört halife zamanında bulunmayıp da, dinimizde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere denir. İbadetlere bid’at karıştırmak büyük günahtır.” tarif edilmiştir(3)

Bid’atların doğma veya oluşma sebepleri farklı farklıdır ve genel kabule göre; bid’atların asıl doğuş sebebi, toplumlardaki kültür değişmeleridir.  Yani İslam Dairesine giren toplumların, eski inançlarına ait bazı inanç ve kabulleri, İslam Dini’nin içine taşımış ve onlara İslami bir kılıf uydurmuş olmalarıdır. Bid’atların doğuşuna ve yaygınlaşmasına sebep olan hususlar genel olarak şunlardır: 1- Bid’atın, bilinçli olarak üretilmesi, 2- Cehalet, 3- Kültür etkileşimi, 4- İslâm öncesinden kalan gelenek ve görenekler, 5- Eski dinlerden kalan alışkanlıklar, 6- Çok sevap kazanmak veya dinî vecibeleri fazlasıyla ifa etmek düşüncesi(4).

Burada bizi ilgilendiren, daha doğrusu bu yazımızda üzerinde duracağımız husus, birinci husustur. Yani, “Bid’atın, bilinçli olarak üretilmesi” hususu.

Hayırlı Cumalar Bid’atı:

“Cuma kutlamaları” da galiba son birkaç yıl içinde İslam’a bilinçli olarak sokulan bid’atlardan birisidir. Yukarıdaki tariflere göre; “Hayırlı Cumalar” bid’atı, kanaatimizce “Bidat-ı Hasene” ve “Âdette Bid’at” kavramlarının içine girmektedir. Yani “Sevap beklenilmeksizin, dünya menfaati için yapılan bir şey olmakla birlikte dinin özüyle çatışmamaktadır”.

Ancak bize göre “hasene” de olsa, yani dinin özüyle çatışmamış olsa da bidat bidattır ve böyle bir davranış asla doğru değildir. Tıpkı bazı kandil kutlamalarının da bid’at olmakla,  doğru olmadığı gibi. Ancak neylersiniz ki; bugün bırakın STK’ları, kamu kurumu niteliğindeki Belediyeler bile kandil kutlamalarında bulunuyor. Bütün maksat, oy tabanını teşkil eden seçmenlerle iletişim kurmak, onlara mesajlarını iletmektir. Yani bir anlamda siyasi rant elde etmektir. Bunun adı,  düpedüz dini siyasete alet etmek ve din istismarcılığıdır.

Doğrusu özellikle de biz Türklerin, İslam’a bid’at, israiliyat ve hurafe sokmakta üstümüze yoktur. Bana göre; örneğin şu kandillerin çoğu, uydurmadır. Yani bid’attır. Vakti zamanında, Müslüman ahaliyi zapturapt altına almak için uydurulmuş günlerdir. Mesela şu Regaib Kandili’ni ele alalım. Müslümanlar, daha Hz. Peygamber’in kaç senesinde doğduğunu bilmezler ama(5) “Hz. Peygamber’in ana rahmine düştüğü gündür” diyerek Regaib Kandili kutlamaktan da geri durmazlar. Sonra da gelsin Süleyman Çelebi’nin buram buram şirk, hatta inkâr kokan şiirlerinin mevlit adı altında okunması ve kandil kutlamaları. Gelsin mevlithanların ceplerini doldurma girişimleri. Gelsin bu gibi gecelerde siyasi mesaj iletme gayretleri.

Hz. Peygamber ne kadar “Ey ashabım (veya ümmetim), sizler de beni Hıristiyanların İsa’yı yücelttikleri gibi yüceltmeyin. Ben de tıpkı sizler gibi Kureyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum. Sizden tek farkım bana kitap gönderilmiş olmasıdır” diyorsa da bizim Süleyman Çelebi Efendi, kuru ekmek yiyen bu Kureyşli anneyi olmadık ortamlara sokmak için didinir durur şiirlerinde. Onu konuşturur, doğum esnasında ellerinde alemler olan meleklere törenler düzenletir, Kevser şarabından içirir ve Hz. Amine’nin ebeliğini hurilere yaptırmakta hiçbir beis görmez. Allah rahmet eylesin, Süleyman Çelebi, tüm bunları yazarken Hz. Amine’nin henüz birkaç yaşındaki oğlu Muhammed ile Medine’deki akrabalarının yanından Mekke’ye dönerken Ebva köyünde öldüğünü ve zaten yetim olan bu küçük çocuğu çölde öksüz ve yapayalnız bıraktığını hiç düşünmez. Hem Allah’ın zamandan ve mekândan münezzeh olduğuna inanır, hem de Hz. Peygamber’i göklere uçurarak arşın bilmem kaçıncı katında oturmakta olan Allah ile görüşmeye gönderir!

Oysa en azından benim bildiğim kadarıyla Kur’an’da “Kadir Gecesi” dışında başka bir geceden bahsedilmez. Zira Kur’an’a göre; Kadir Gecesi, Kur’an’ın indirildiği gecedir ve bu sebeple bu gece bin aydan daha hayırlı kılınmıştır. Cuma günü ise gerçekten kutsal bir gündür. Çünkü bu konuda açık ayet vardır. Allah Kur’an’da “Cuma günü namaz için çağrıldığınızda alışverişi bırakın Allah’ı zikretmeye koşun… Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin…”(6) buyurur.

Ancak Kur’an’da böyle buyruluyor diye, her hafta Cuma günü geldiğinde ortalığı ayağa kaldırıp velveleye vermek, abartılı söz ve gösterişli hareketlerde bulunmak hoş şeyler değildir. Müslümanların birbirine “Hayırlı Cumalar” dilemesi ilk bakışta her ne kadar güzel bir davranış gibi gözüküyor ise de, bunu adeta insanlar arasında birbirlerini tanıma vesilesi ve bir nevi ortak şifre haline getirmek kanaatimizce fazla yakışı kalmıyor. Hele hele Cuma namazını bahane ederek, namazdan sonra işyerine gitmemek, aynı kafadaki arkadaşlarla vakit geçirip işi asmak, ya da şeyhinin Cumasını kutlayıp mübarek elini öperek hayır duasını almaya gitmek, asla Müslüman’a yakışan davranışlar değildir. Çünkü Cuma Suresi’nin 10’uncu ayeti, “namaz kılındıktan sonra artık işinize gücüne bakın” diyor.

Diyanet’in bu konudaki tutumu

Bu ülkede bid’atları ve hurafeleri temizlemek ve halkı din konusunda aydınlatmakla görevli Diyanet teşkilatı, ne yazık ki ve çoğu kere bilerek hurafelere ve bid’atlara destek vermektedir. Mesela geçmişte ve günümüzde birçok Diyanet mensubu, Ramazan ve kandil gibi özel günlerde televizyon ekranlarını parsellemektedirler. Diyanet mensubu din görevlilerinin en önemli gelir kaynaklarından birisi de ne yazık ki; mevlit ve cenaze merasimleridir. Diyanet çalışanları özellikle büyük şehirlerde bu işler için özel ekipler ve gruplar kurmuşlardır. Her türlü elektronik donanımları ve ses sistemleri hazır olan bu ekiplerin rayiçleri ve fiyat tarifeleri de vardır. Eğer ekipte bulunan din adamları biraz ünlüyse, fiyatları birden tavan yapmaktadır.

1999 yılındaki Marmara Depremi’nden sonra Diyanet bilinçli olarak Cuma Namazlarına müdahale etmiş ve bu namaza bid’atlar sokmuştur. Örneğin Cumanın farzını kılıp selam verdikten sonra uzunca bur duayı okumayı, yine minberde hutbenin ikinci bölümünde Türkçe edilen duayı ve en son okunan ayetin Türkçe meâlini vermeyi, daha yakın geçmişte ihdas etmiştir Diyanet. Cumanın farzından sonra tahıyyatta okunan uzunca dua kaldırılmıştır ama diğer bid’atlar olduğu gibi devam etmektedir. Şimdi denilecektir ki; minberdeki hatibin Türkçe dua okumasının ve sondaki ayetin Türkçe anlamını vermesinin ne gibi bir sakıncası vardır? Sakıncası yoktur da, Cuma namazının gereksiz yere uzamasına sebep olmaktadır. Şu halde ya sadece Türkçesi okunmalıdır (ki; bence de doğrusu budur), ya da sadece Arapçası. Minberde birkaç dilde dua ve ayet okumanın hiçbir anlamı ya da gerekliliği yoktur. Yarın öbürgün Kürt kökenli vatandaşlar “Biz de minberde Kürtçe dua ve okunan ayetlerin Kürtçe mealinin verilmesini istiyoruz” derlerse onu da mı yapacaksınız? Lütfen ibadetleri sulandırmayınız.

Diyanet’in aynı tutumunu ne yazık ki; “Cuma kutlamaları” konusunda da görüyoruz. Bunun bir bid’at olduğunu bilen ya da en azından bilmeleri gereken müftülerimiz bile aynı bid’ata alet ve yaygınlaşmasına vesile olmaktadırlar. Mesela ben, şahsen, her hafta Cuma günü gelince bütün personelini “Cumalaşma” adı altında makamında toplayıp tebrikleşen ve el öptüren müftüler biliyorum. Hatta vaktiyle Osmaniye Müftülüğü’nde A.Çakar isminde bir vaiz efendi ile tanışmıştım. Vaiz efendinin Türkçeyi telaffuzu çok farklı idi ve bu sebeple hakkında komik şeyler anlatılıyordu.

Rivayete göre; vaiz efendi telaffuz güçlüğü çekmesinden dolayı “kızmak” fiilini “kızmek” şeklinde, “cumalaşmak” fiilini ise “cimalaşmak” şeklinde telaffuz ediyor camide cemaate vaaz yaparken örneğin “Müslüman’a yakışan kızmamasıdır” diyeceğine “Müslüman’a yakışan kızmemesidir” diyor “Arkadaşlar toplanın cumalaşalım” diyeceği yerde “Arkadaşlar toplanın cimalaşalım” diyordu. Böylece komik olaylara ve gülüşmelere sebep oluyordu.

Dolayısıyla bana göre; bir devlet memurunun, çalıştığı dairede Cuma vakti yaklaşınca gömleğinin kollarını dirseklerine, pantolonunun paçalarını da diz kapaklarına kadar sıyırıp terliklerini giydikten sonra şip şip şip lavaboya gitmesi ne kadar çirkinse, insanların internet ortamında birbirine “HAYIRLI CUMALAR” ve “CUMANIZ MÜBAREK OLSUN” mesajları çekmesi de o derece çirkindir. Tamam, anladık kardeşim, sen Cuma namazını kılan bir adamsın. Allah kabul etsin. Ancak bu durumunu herkese duyurmana ne gerek var. Bakın Mâun Sûresi’nde ne buyuruyor Allah: “…Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki; onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır; hayra da mani olurlar”(7). İslam akıl ve mantık dinidir. Lütfen aklımızı başımıza alalım…

20 Mart 2012

_________________

1-Türkçe Sözlük, TDK Yayını, 1998, Ankara.

2-

3-bkz. .

4-

5-Bilindiği gibi, birçok dini konuda olduğu gibi Hz. Peygamber’in doğum yılı da ihtilaflıdır. Kimisi 570 yılında doğdu der, kimisi 571 yılında.

6-Kur’an-ı Kerim, 62/9-10,

7-Kur’an-ı Kerim, 107/4-7

 

Genelde internet, özelde ise şu facebook çok iyi bir şey. Ancak iyi niyetli ve doğru kullanılırsa. Ara sıra ben de yapıyorum ama şu önüne gelen her sözü ve her görüntüyü paylaşanlar yok mu? Gıcık oluyorum bu insanlara. Resmen taciz ediyorlar insanları. İtiraf etmek gerekirse bazen ben de yapıyorum aynı şeyi. Ancak ben paylaştığım her söze ve görüntüye mutlaka kendi yorumumu ekler, gerekli tenkitte bulunurum. - namaz

Yorumlar

  1. Aişe avatarı
    Aişe

    “Hatta bu paylaşımı, kendilerine Cuma Namazı farz olmayan kadınlar bile yapmaktadırlar.”
    Bu yorumu neye dayanaraktan yaptınız merak ediyorum doğrusu?!

  2. berat avatarı
    berat

    saçmalamışsınız resmen.. hayırlı cumalar demenin neresinde sakınca var. elalem aya gitsin siz hala hayırlı cumalarla, sakalın uzunluğu ile, sarığın boyu ile uğraşın durun.. iyi uykular müslümanlar.. haaa kudüsü alacaktık dimi… yok yok rahatsız olmayın uyuyun siz…

  3. remzibey avatarı
    remzibey

    Yeni yıl kutlamalarından niye bahsetmeyip de cuma kutlamasından bahsettiniz acaba.Bugün chp gibi partiler bile kandil kutluyor,siyasi bir istismar olsa ilk önce onlar akla gelmelidir.Daha önemli konular varken milletin kafasını karıştırmayın bence.Zaten buna yetkiniz de yok.

  4. geçerken avatarı
    geçerken

    sürekli “bana göre” ,”bize göre” diye başlayan cümleler kurmuşsunuz islamiyyet herkesin fikrine göre yorum yapabileceği bir din değildir. Bu şekilde davrandığınız halde kendine göre iyi bir şey yaptığını düşünen insanlara çıkışmışsınız. Kandilleri şu , bu diye işaret etmişsiniz bu davranışınızı da edebe mugayir buluyorum. Diliniz keskin olduğundan üslubunuzu değiştirmelisiniz. Müslümanların kandil kutlamasında hiçbir beis yoktur.

  5. Hüsnü Sevilengül avatarı
    Hüsnü Sevilengül

    Süleyman Çelebi için, peygamberimizi göklere çıkarmış diye, bunu bid’at olarak gören siz. Miraç olayını ve ayetlerini de mi bilmiyorsunuz..?

  6. Hüsnü Sevilengül avatarı
    Hüsnü Sevilengül

    Süleyman Çelebi için dediğiniz söz..,- Hem Allah’ın zamandan ve mekândan münezzeh olduğuna inanır, hem de Hz. Peygamber’i göklere uçurarak arşın bilmem kaçıncı katında oturmakta olan Allah ile görüşmeye gönderir! diyorsunuz. (Diyanet Meali – 53.18) Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü. Bir başka ayette ise, ” Peygambere olan mesafesi, iki yay aralığı kadar, yada daha az oldu.. deniyor. Bu ayet Miraç ile ilgilidir ve siz buna karşı fikir yürütüyorsunuz..!

  7. Hüsnü Sevilengül avatarı
    Hüsnü Sevilengül

    Tahiyyat duası, bunun en büyük delilidir..!

  8. malatya oto kiralama avatarı
    malatya oto kiralama

    Yeni yıl kutlamalarından niye bahsetmeyip de cuma kutlamasından bahsettiniz acaba. ?

  9. Mürvet avatarı
    Mürvet

    Ayetleri kendine göre yorumlayıp kurduğun gereksiz cümlelerini kanıtlama çabasına girmişsin birde… Allah hidayet etsin etsin !

  10. Afranur avatarı
    Afranur

    “Hatta bu paylaşımı, kendilerine Cuma Namazı farz olmayan kadınlar bile yapmaktadırlar”
    Bu yorumu neye dayanaraktan yaptınız acaba????

  11. HS avatarı
    HS

    Aşırı şüphecilik ve paronoya ile yapılmış bir yaklaşım. O zaman Selamun Aleykümü de unutalım. İslamla bir bağımız olduğunu ve menfaaat için kullanıyoruz sanarlar.

  12. Büşra avatarı
    Büşra

    Cuma namazı kılan ya da herhangi bir dini vazifesini yerine getiren bir müslümanın bu konuda onurlanması paylaşmasında etrafindaki insanların bunu bilerek ona yaklaşmasinda seni rahatsız eden ne oldu azizim? Bu tavrı beğenen begenmeyen insanların varlığını bilelim ona göre çevremiz olsun değil mi ya !)
    Vakit yaklaşınca şıp şıp şıp abdest almaya giden kardeşimin nesi sana çirkin göründü?
    Bir kaç ayet hadis eklenti yapıp allı pullu sözler ekleyince bi’şey yazdım sanıyorsunuz, yapmayın..

  13. malatya oto kiralama avatarı
    malatya oto kiralama

    Aşırı şüphecilik ve paronoya ile yapılmış bir yaklaşım.

  14. malatya rent a car avatarı
    malatya rent a car

    Tahiyyat duası oku paranoya yapıyorsun

  15. Ahmet avatarı
    Ahmet

    Riyakarlara gereken cevap veriliyor ve gereksizlere göndermemeye çalışıyoruz merak etmeyin. Nefretinizi bu kadar kusup sıvamaya gerek yoktu, söyleyin gönderen kişilere göndermesinler. İslamda bence sence diye kimsenin keyfine göre hüküm yoktur. Kesin ve nettir herkesi ilgilendirir. Ozaman kurban ve ramazan bayramlarını da kutlamayalım. Sıla-i rahim de yapmayalım. Bazen işe kendimizi kaptırınca gelen mesajlarla hatırlıyoruz. Aralarından bazen de çok güzel mesajlar çıkıyor içimizi ısıtıyor.

  16. hayri avatarı
    hayri

    bence sence yok da bütün cevapları senden mi alacağız Ahmet? Bu kadar islam alimi neden yetişiyor? Söylediğin şey aynen IŞİD’in söylediği şey. Git kendi kesin ve netliğinde yaşa.

  17.  avatarı
    Anonim

    Yazınızı okudum fakat

    Bence sacmalıyorsunuz lütfen yanlış anlamayın ama hangi dine mensupsunuz

  18. malatya oto kiralama avatarı
    malatya oto kiralama

    hayırlı cumalar demenin neresinde sakınca var

  19. Bilişimci avatarı
    Bilişimci

    Bu siteyi ilk defa bugün gördüm. Güzel yazılar olduğu gibi, çok saçma ve gereksiz içerikler de var. Yılbaşı mesajlarından veya benzeri mesajlardan bahsedilmeyip, “Hayırlı Cumalar” mesajlarının rahatsız edici olabileceğinden bahsedilmesi tuhaf geldi bana. Baktığım birkaç yazı, bu sitenin bir misyon üstlendiği düşüncesine götürdü beni. Güzel ülkemde gruplaşmalara sebep olmaya çalışan bir misyon.

  20. emre avatarı
    emre

    İçi dolu tek bir cümle göremedim boş demogoji, şahsi rahatsızlığına kılıf bulamamanın bu kadar komikliği.ben sevmiyorum iMânı yönümde zayıf de geç boş yapma

  21. Murat inik avatarı
    Murat inik

    Ashabı kıramın yapmadığı 1 işte hayr yoktur .
    Kim yazdıysa bu yazıyı yüreğine sağlık kardeş . Hepsine katılmakla beraber eksiklerin olduğunu görüyorum . Nureddın yıldız hocanın bid’at bid’at tir isimli sohbetini dinlemenizi tavsiye ederim .
    İyi bilinmelidir ki kendi kafasına göre örf ve adetini , islama güzel gören kimseler ehli sünnet ten ziyade mutezile olmuştur . Selametle

  22. Ümran avatarı
    Ümran

    Yazdığınız yazı çok tehlikeli kandiller zaten üç ayları n içinde ve ramazan ayına hazırlık bir nevi cuma günü de akraba eş dost aranıp hal hatır sorulabilir toplumun islamsizligina çare aramak haramları nasıl veya insanları İslama döndürebilmek adına olsaydı keşke bunca soru. Varken

  23.  avatarı
    Anonim

    Cuma günü insanlara hayr dilemek onları namaza zorlamakmi oluyor şimdi, ben Müslüman Türkiye cumhuriyetinde yaşadığımı sanıyordum, demekki İngiltere, Fransa Yunanistan ermenistan Almanya Hollanda İtalya Amerika İsrail gibi hristiyan yada yahudi yada ateist yada deist bir toplumda ülkedemi yaşıyoruz acabada bizimmi haberimiz yok, yoksa sen Türkiyede yaşadığının farkında degilsin kullandığınız maddeler bu hale getiriyor sizi galiba, kiliseye havaya, şeytana ineğe tapmayami çağıralum milleti ne manyaklar var dunyada

  24. Ilyas avatarı
    Ilyas

    Tabi ki Müslümanım ve namaz kılıyorum insanlar bunu bilerek etkileşime geçecekler, bende etrafıma ona göre davranicam, aklı olan insan Allaha ve dinine iman eder, iman etmeyene nasıl güvenirim, elinden dilinden belinden emin olmadığım insanlarla yani Müslüman olmayanlarla ne işimiz olur ne acayip manyak bi düşünceniz var syn yazar

  25. Ilyas avatarı
    Ilyas

    Demekki Atatürk boşuna lozanda muslumalar bu ülkenin sahibi gayri muslimlere azınlık tir dememiş, demekki bizim kimin Müslüman kimin kafir olduğunu bilmemiz şart yoksa bilmeden kafirlere zülm ediyoruz, evet ozaman el birliğiyle Türkiyenin Müslüman bir devlet olduğunu ve ülkemizdeki Müslüman olmayanların kendilerini bildirmeleri için mücadele başlatalım kj kimse zorda kalmasın, vizede zulüm herkesi Müslüman sanıyoruz yazıktır yauv.

  26.  avatarı
    Anonim

    “Sevap beklenilmeksizin, dünya menfaati için yapılan bir şey olmakla birlikte dinin özüyle çatışmamaktadır”.
    Riyakarlığını gördükten sonrasını okumaya değer bulmadım….

  27. Mehmet Zengin avatarı
    Mehmet Zengin

    Aynen senin dediğin gibi BENCE sen hiçbir dine mensup değilsin.
    Allah binbir türlü belanı versin.
    Allah seni taş etsin
    şip şip şip

  28. Cemalettin Öztoprak avatarı
    Cemalettin Öztoprak

    Aptallar ile tartışılmamasını öğrendim.Kendilerini dindar sananlar ile de…

  29. Pln avatarı
    Pln

    Cuma müslümanın bayramı olarak geçiyor değil mi peki biz bayramlarımızı da kutluyoruz bayramımız mübarek olsun diye o zmn bayramı da kutlamayalım.yazınızı bi kısmına kadar okudum devamını okumak içimden gelmedi ama düşüncemi dile getirmek istedim

  30. Ragıp avatarı
    Ragıp

    Saçma sapan uydurmuş. Abdest almaya giden birini niye kınıyor ki (terlikleri giymiş şipbidi, şipbidi abdest almaya gidiyormuş) Cumanız hayırlı olsun demek bir duadır. Neresi yanlış ki. Din ile ilgisi olmayan biri anca böyle uyduruk kıytırık bir yazı yazar.

  31. mahmut kon ur avatarı
    mahmut kon ur

    her müslüman dinini bilir.hurafeyi bidadı bilir…dinde olmayanı söylemesi yapmasını sakıncalı görmüyorsa sebebi vardır..ard niyetli değildir.günah da işledediğini bilir…..makaleyı yazan zatın amacı dine ve dindarlara çatmak suçlamak karalamaktır.

  32. Hasan avatarı
    Hasan

    Bu yaziyi kaleme alani Allah islah etsin…..ne zarari var cuma mesajindan????? Bugün cuma Hayirli cumalar

  33. Asya avatarı
    Asya

    Cuma zaten mübarektir zaten hayırlıdır , benim anneannem dedem namaz kılan oruç tutan kişilerdi çocukluğum 80 li yılların başında onlarla geçti hiç bu tür cumalaşma adetleri yoktu annesinde yoktur annemde Haccını yaptı Allah kabul etsin , daha sonra daha gerici ailelerden böyle adetler türemeye başladı bence yukardaki yazı tam isabet .

  34. Dilek avatarı
    Dilek

    Cuma mesajları bidat mi değil mi ile alakalı kendinizi bu kadar yormanıza gerek yoktu.Cumanın önemine dair ayet ve hadisleri açıklayabilseydiniz eğer bu yeter de artardı.Mesajların ne kadar önemli önemsiz olduğunu anlayan anlardı…Önce İslama vakıf olmalı tabii,ordan burdan toplama bilgilerle yorum yapmakda çağdaşların!!?yeni modası olsa gerek..
    SEKÜLER bir hayat yaşama isteğinizi mesnetsiz yorumlarınızla afaki belli etmişsiniz .
    Bu arada eskiler de cumalaşma adeti yoktu diyenler hangi şehirlerde yaşıyor?İhtiyar komşular birbirlerini ziyarete cuma günleri giderler birbirlerini yoklarlardı öyle zamane gibi olur olmaz vakitlerde kahveye geldim deyip arkalarından hertürlü dedikoduyu yapıp ilişkilerin içini boşaltmazlardı….İslam selamettir dininden utanma!!Araştıracaksanız düzgün kaynaklardan okuyun lütfen.

  35. İlker YEŞİLOĞLU avatarı
    İlker YEŞİLOĞLU

    Merhabalar,
    Öncelikle bu paylaşımdaki cesaretiniz için sizi tebrik ediyorum.
    Zira, dinine safsata ve hurafe katmakta hiçbir sakınca görmeyen ve hatta bundan haz duyan zamanın müslümanlarına doğruyu söylemek büyük cesaret ister. Söylediğiniz sözün doğruluğuna bakılmaz ve hemen linç kampanyaları başlatılır. Diğer yorumlarda bunu açıkça gördüm.
    Allah’ın tertemiz pırıl pırıl dinine peygamberimizin vefatının hemen ardından hurafe ve safsatalar ekleme geleneğine zamanımızda da “Hayırlı cumalar” eklentisi yapılmıştır.
    Allah bizleri “tamamladım” dediği dinine herhangi bir ilave veya eksiltme yapmadan yaşama bilinci versin.

  36. Havva Karatay avatarı
    Havva Karatay

    Söyleyecek çok sözüm var ama etkisiz olacağını düşünüyorum onun için görüşümü tek kelimeyle bildirmek istiyorum saçmalamışsınız gerçekten…

  37. Malatyalı avatarı
    Malatyalı

    Hayırlı Salı demeye korkuyorum, o gün elimi nereye atsam sallanıyor.

    Onun için anam beni Pazartesi doğurmuş.

    Vallaha Salı günü ölmek istemem, o gün yüzde, yüz herşey askıya alınır.

    Hepinizin, gelecek Çarşambası kutlu olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir