11 senedir yılda bir kez Almanya’da gelecek vaadeden okullardan müzisyenleri sahneye çıkararak yüreklendiren Berlin Filarmoni, tarihinde ilk kez bir yabancı okulu sahnesinde ağırladı. Bilfen Senfoni Orkestrası’ndan 30 öğrenci önce tek başına sahneye çıkarak Türk ezgilerini çaldı, daha sonra da çoğunluğu müzik okulu olan 6 Alman okuluyla sahnede yerlerini aldı. Bugüne kadar iki bin öğrencinin eserlerini seslendirdiği sahnede bu yıl ilk kez 30 Türk öğrenci Türk müziğini dinletti.
HAZIRLIKLAR 1 YIL ÖNCE BAŞLADI
Almanya’da bulunan Van der Sman Gymnesium kendisine bir kardeş okul ararken Bilfen Okulları ile temasa geçti. Yanlarına Berlin Filarmoni Orkestrası’nın gözlemcilerinden birini alan okulun yöneticileri ve öğrencileri Türkiye’de ailelerin yanında beş gün konaklayıp her iki okul ortak bir konser düzenledi. Daha sonra Almanya’ya döndüler. Aradan bir süre geçince Bilfen yöneticilerine, “Berlin Filarmoni’nin sahnesinde çıkacak ilk yabancı okul olmak ister misiniz? Gözlemcimiz sizi izledi ve beğendi. Çocuklarınız bu yeterliliğe sahip” dediler.
Bir yıllık çalışmanın ardından repertuvar belirlendi. Önce klasik müzikte karar kılındı, ancak daha sonra Türk ezgileri ve Türk sazlarından oluşan bir performansta karar kılındı. 150 kişilik orkestrada ilköğretim 7 ve 8’inci sınıfta olan 30 öğrenci seçildi. Okulda kanun ve ud çalan olmadığı için İstanbul Teknik Üniversitesi’nin konservatuvarından iki öğrenci çağrıldı. Üflemeli, telli ve vurmalı çalgılardan keman, yan flüt, kanun, gitar, ut, glockenspiel enstrümanları ile Türk müziğinin seçme eserlerini seslendiren öğrenciler 22 Ocak’ta Berlin Filarmoni Sahnesi’nde çıkan ilk yabancılar oldu. Diğer 6 okul gibi önce tek başına şefleri Ayça Budak’ın liderliğinde sahneye çıkan Bilfen Senfoni, daha sonra tüm okullarla birlikte sahnede ortak çalışmalarını sergiledi.
Öğrencilerin bu başarısının ardından Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat öğrencileri konsolosluk binasında Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu ile birlikte ağırladı.
Stanley Dodds (Berlin Filarmoni Orkestrası’nı yöneten şef)
ÇOK GÜZEL PERFORMANSTI
Yönettiği 180 kişilik orkestrada bir Türk okulunun da olmasından mutluluk duydum. 180 kişilik büyük bir orkestrayı yönetmek hiç kolay değil. Ama çocuklar gerçekten iyi bir iº çıkardı. Türk çalgılarını tabii ki tanıyorum. Birlikte çok fazla prova yapma ºansımız olmamasına rağmen çok güzel bir performans sergiledik. Filarmoninin en üst kategorisinde, bu proje ile okullara yer verilmesi, imkan sağlanması gerçekten çok önemli. İstanbul ’da çok kez bulundum ve konser verdim. Çok yakında yine geliyorum. Bütün öğrencileri başarılarından dolayı kutluyorum .
Nurşen Kayatürk Bilfen Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcısı
ÇOCUKLAR TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETTİ
Bu proje geçen sene başladı. Bugün Berlin Filarmoni Orkestrası, 6 okulla bir sosyal sorumluluk projesi yürüttü. Bu okulların 5 ’i Alman okulu idi. Bugüne kadar sahneye çıkan tek yabancı ve Türk okulu biz olduk. Bizi çok heyecanlandıran bir proje. Konser zamanına kadar hem çocuklar, hem biz eğitimciler neredeyse uyumadık. Bilfen ’de öğrencilerimize 4. sınıftan itibaren solfej eğitimi veriyoruz ve öğretmenlerinin eşliğinde enstrüman eğitimi alıyorlar. Mezun olan her öğrencimizde bir enstrüman çalarak mezun oluyor. Bu dünyada çok az örneği olan bir durum. Aslında okulumuzun Bilfen Filarmoni Orkestrası 150 öğrenciden oluşuyor. Bu nedenle buraya gelirken sayımızı 30 ’a indirmekte çok zorlandık. Bağlamalarımız, udumuz, kanunumuzla, “Çoban Yıldızı ”, “İstanbul Türküsü ”, “Katibim” gibi Türk ezgileriyle, Türkiye’yi gururla temsil ettik! Çocuklarımızla gurur duyduk!
İbrahim Turan (bağlama)
MÜZİK KAFA DAĞITIYOR
Üç yıldır hem SBS’ye hazırlanıyor, hem de bağlama çalıyorum. Ancak, SBS stresine iyi geliyor. Müzik kafa dağıtıyor. Biraz ders, biraz bağlama çalarak rahatlıyorum. Türk kültürünü burada sergilediğim için çok mutlu oldum.
Doruk Ertoğlu (bağlama)
SAHNEDE TİTREDİM
2.5 yıldır bağlama çalıyıorum. Daha önce bağlama görmeyen Alman arkadaşlar müzik aletimi çok yakından inceleyip, sesini dinlemek istediler. Şaşırdılar. Herhangi bir enstrümana benzemediği için yakından ilgilendiler. Alışık olmadığımız, eğlenceli güzel bir ortamdı. Kalabalığı sahnede görünce titremeye başladım.
Sevgi Uyanık (kanun)
GÜNDE SEKİZ SAAT ÇALIŞTIM
Çok heyecanlandım. Böyle bir sahnede yer almak her müzisyenin hayalidir. Çok çalıştım. Günde 8 saat çalıştığım oldu. Herkes kanunu merak etti, Almanlar sürekli müzik aletime dokunmak istediler.
Özgehan Çebi (ut)
ÖĞRETMENLERİMİZ RAHATLATTI
Ülkemizi temsilen burada olmak müthiş birşey. Hele böyle bir sahnede olmak insanı çok heyecanlandırıyor. Bacaklarım titredi. Ama öğretmenlerimiz bizi rahatlattı.
Bir yanıt yazın