ÇANAKKALE’NİN 99’UNCU YILI

24157341

ÇANAKKALE’NİN 99’UNCU YILI

HÜSEYİN MÜMTAZ

Her çeşit “sosyal medya”, bir takım nedenlerle bizde halâ şüphe ile yaklaşılsa da küresel ölçekte neredeyse “resmî” bir nitelik taşıyor.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ermenilerin 1915’teki olayların yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan günü ile ilgili Twitter hesabından şu mesajı paylaşmış.

“Dualar ve düşünceler bugün Ermenilerle. Başbakan Erdoğan’ın çarpıcı açıklaması küresel ilkeleri teyit ediyor”..

“Küresel ilkeleri teyit etmek”..

Politika, “politik dil” bu mu?

Özellikle anlaşılmaması için, bin türlü anlam çıkarmak için mi böyle konuşup, yazıyorlar..

Hadi o Amerikalı..

Ya şuna ne demeli?

Dâvutoğlu da konuyla ilgili olarak şöyle demiş;

“Biz milli meselelerimizi, evrensel bir dille savunabiliriz. Adil hafızayla yeni bir tarih yönetimini ifade ettik”.

Dâvutoğlu hangi dilde düşünüyor, zihninde tercüme ediyor ve tercüme ettikten sonra bize hitap ediyor?

“Milli meseleleri, evrensel dille savunmak”?

Her milletin kendi tarihi, coğrafyası, kültür ve geleneklerine özgü “milli” meseleleri; bırakın 72 milleti fakat meselâ “komşu” iki, üç, beş millet ile bile uyuşabilir mi?

Neden öyleyse karada (şimdilik) 7, Karadeniz’de de (şimdilik) 5 komşu ülkesinin her biriyle en az bin yıla dayalı problemleri vardır Türkiye’nin?

Neden “ortak evrensel ilkelerde” bir türlü buluşamamışlardır?

Madem öyle; meselâ seneye Çanakkale’nin 100’üncü yılında Avustralya’dan Aborjinler de gelip, “milli kıyafetleriyle”(!) “millî” Haka Danslarını yapıp hareket çekerlerse, “evrensel” kabul edip çıt çıkarmayacak mıyız?

Ya “adil hafıza ile yeni tarih yönetimi” ne demek?

Tarihi “yöneteceksiniz” öyle mi? Zamanı durdurup saati, takvim yapraklarını geri mi çekeceksiniz?

Milletin hafızasını mı “formatlayacaksınız”?

Dar zamanlarda “sığındığımız” türkülerimizi ne yapacaksınız?

“Kara Çadır İs mi Tutar?” (*) türküsünü; Yemen’i, Seydi Beşir’i, Medine’nin kimlere karşı savunulduğunu nasıl yok sayacaksınız?

“Âdil hafıza”nın adaletine kim karar verecek?

Torba o kadar dolu ve cevapsız sorular o kadar çok ki, isterseniz hiç bulaşmayalım..

Bakın ilk ağızda, konuyla yakından ilgili Bryza ile Hollande bile sergilenen “evrensel dilin” ve “adil hafıza”nın yeterli olmadığı düşüncesinde..

“Türk ABD ilişkilerinin önemli isimlerinden” Matthew Bryza, “Uzlaşı yolunu açmak için gururlu bir taziye…Ama Ermeniler için zorunlu tehcir ve toplu ölümlerin varlığından, bunu terminolojiye sokan ‘soykırım’ kelimesinden vazgeçmek olanaksız denecek kadar zor” diyor.

Hollande ise; “Bu trajedinin tek ismi vardır. O da soykırımdır. Başka bir tanımı olamaz. 12 Mayıs’ta Erivan’a gideceğim. Ama asıl, 2015 yılında da soykırımın 100’üncü yıldönümünü anmak için yeniden Erivan’da olacağım. Dinlenmesi gereken ama yeterli olmayan bir söz. Gerçekte ne olup bittiğini de söylemek gerekir. Bir ilerleme olduğunu kabul ediyorum. Ama bu sadece Ermenilerin beklentileri değil, hafıza, özgürlük ve gerçeği isteyen herkesin beklentisi soykırımın tanınmasıdır” diyor.

Her şeyi bir yana bırakın ve ekteki iki fotoğrafa dikkatle bakın..

images

Çanakkale Kara Savaşları’nın 99’uncu yılında Çanakkale’ye, “Özgür olmayan Suriye”nin yanında “Özgür Suriye”nin de bayrağını çekip “evrensel ve adil hafızaya” göre Suriye’yi bölüyorsanız..

Aynı gün Erivan’da “yakılan” Türk bayrağına da ses çıkaramazsınız.. 25 Nisan 2014

(*) Kara Çadır İs mi Tutar?

“Kara çadır is mi tutar/Martin tüfek pas mı tutar/Ağlayalım anam bacım/Elin kızı yas mı tutar

Gitme Yemen’e Yemen’e/ Yemen sıcak dayanaman/Tan borusu er vurulur/Sen küçüksün uyanaman

Yemen yolu çukurdandır/Karavana bakırdandır/Zenginimiz bedel verir/Askerimiz fakirdendir

Gitme Yemen’e Yemen’e/Karışı’n toza dumana/Mektubunu sal kardaşım/Bacını koyma gümana

Tarlalarda biter kamış/Uzar gider vermez yemiş/Şol Yemen’de can verenler/Biri Memet biri Memiş”

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

ÇANAKKALE’NİN 99’UNCU YILI - 24157341

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir