SAVULUN BRE

SAVULUN BRE
Gelecek hafta,Başbakan Erdoğan Mısır-Libya ve Tunus turuna çıkıyor.

Genişletilmiş Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı projeleri kapsamında Arap İslam coğrafyasının yeniden şekillendirilmesi sürecinde misyoner AKP liderinin yapacağı, “Arap Baharı turu”;

Hükümetin dış politika vizyonunda başlıca unsur saydığı Arap İslam ülkelerinin yeni düzeninde ön planda olmak inisyatifini, İsrail’in güvenliğinin ve İran’ın yalıtılmışlığının test edilmesini ve yeni yol haritasını belirleyecek olması nedeniyle  önem atfediyor.
*

Anti-emperyalist karakterle bağımsız bir devlet,bağımsız bir ulus olarak ekonomik bir örgütlenme olan Ulus Devlet;

Arap Baharıyla İslam ülkelerinde devlete ait toplum ve milletten,toplum veya millete ait devlet anlayışına geçişi öneren yeni bir düzeni öngörüyor!

İslam ülkeleri devletlerinin varlık sebebi halkın meşru talep ve beklentilerini karşılamak olarak tanımlanıyor.

O nedenle toplumsal çeşitlilik ve çok kültürlülüğün ülkelerin zenginliği olduğu -ancak, bu zenginliğin iyi yönetimini teminen ekonomik,siyasal ve sosyal yapılarında  reorganizasyon talep ediliyor.

Ordu ve Polis güçlerinin takviyesiyle Arap Baharı uğrunda koşturan İslami Sivil Toplum Kuruluşları ardındaki halklara da; dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin hukukun üstünlüğü ve anayasal güvenceyle  temel insan hakları ve özgürlükler ve ekonomik büyümenin hakça bölüşümü vaad ediliyor!
*

Rağmen uluslararası sistemin küreselleşmeyle daha fazla ekonomik büyüme,istikrar ve güvenlik vaadine de zarar verilmemesi gerekiyor.

Bilhassa küreselleşme felsefesini oluşturan Siyonizm ve  bulunduğu kritik bölge nedeniyle  İsrail’in güvenliği  önem arzediyor!
*

O halde Başbakan Erdoğan’ın turunda ana temayı Mısır-Tunus,Libya’dan hareketle Arap İslam coğrafyasında yeni Arap Milliyetçiliğinin belirlenmesi  ve giderek yükselen İran Şii Milliyetçiliğine karşı geliştirilecek tavır oluşturuyor…
*

Bağımsızlık hareketlerinde başrol oynayan, modern-ulus devleti meşrulaştıran ve toplumsal sadakatin nereye yöneleceğini ve hangi odağa dayanacağını belirleyen bir halk adına özerklik, kimlik edinmek ve bunu sürdürmek için oluşturulan ideolojik  hareket “Milliyetçiliğin”;

Geri kalmış Arap ülkelerinde  liberalizmin güçlendirilmesi -bu suretle,demokratik standartların genişlemesiyle hak ve özgürlüklerin gelişmesi içinde boğdurulması gerekiyor!
*

Farklı sosyal,etnik özelliklere sahip,değişik mezhep,cemaat,aşiret,kabile ailesinden gelen,dini eğilimler üzerinden kardeşlik fikri ve dayanışma hissi içerisinde ahlaki fazilet  ilkesine bağlı sivil toplum kuruluşları, dini ve mesleki birlikler,esnaflar,üreticiler, ticaret erbabı,sanayiciler,finansörlerin teşkilatlanması karşısında aynı histe yeni devlet organizasyonu bileşkesiyle  yeni bir ruh geliştiriliyor.

Ahlaki fazilet ilkesine bağlı kılınacak halkların,zenginlik ve otoriteye karşı ilgisizliğinin giderek iktidara karşı muhalefet yapmayı engelleyeceği biliniyor.

Böylece uluslararası sistemin küresel piyasaları ve İsrail Devletinin de güvenlikte olacağı öngörülüyor!
*

Türkiye deneyiminden bu güne güncelleştirilecek, 12 Eylül 1982 Anayasasının Arap Baharı ülkeleri potansiyellerine tam da uygun olduğu görülmüştür.

İslam ülkeleri devletlerinin varlık sebebini halkın meşru talep ve beklentilerini karşılamak olarak tanımlayan Arap Baharında; Halkların;

Yeni bir jenerasyon yetişmesi için sorgulayıcı,araştırmacı eğitim yerine ezbercilik,

Bilimsel gelişmenin önüne geçmek için Üniversite Özerkliğinin kaldırılması,çeşitli etnik ve mezhepsel zenginliğin sağlanmasına yönelik vakıf üniversiteleri,

İfade ve düşünce özgürlüklerinin  ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması için dernek ve sendika yasalarında sınırlamalar,

Bilgi edinmede sınırlandırılmış Medya,

Liberal reformları uygulayabilmek için gerekli baskıyı teminen asker desteği vb. önlemlerin sonucunu daha uzun yıllar beklemeleri gerekiyor!
*

Ya Arap ülkeleri halklarında yıllardan beri kök salmış  İsrail düşmanlığı?

Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı projelerinin misyoneri Başbakan Erdoğan ve hükümeti, yeniden şekillendirilen Arap ülkeleri ve  halklarından İsrail düşmanlığını devralıyor!

Onların yerine danışıklı ve naylon -fakat,  bilmeyeni titreten bir muhalefetle İsrail’e meydan okunuyor.

Öte yanda -işte,İran’ın  Sünni çemberine alınmasında aktiftir ya da  Füze Savar Sisteminin kurulmasına izin veriyor.

İran hışmından İsrail’i koruyacağım derken Türkiye’yi feda etmekten kaçınmayacak  pervasızlığı dudak uçuklatıyor!

*
Savulun Bre! Eşbaşkanınız geliyor…

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir