NECDET BULUZ
Twitter ve You Tube yasağı başta turizm sektörü olmak üzere, iş dünyasının da endişelerini artırdı. Her iki kesim temsilcilerinin ortak görüşü “Dünyaya rezil olduk” şeklinde yansıyor. Turizmciler “Karışıklık beklentisi” nedeni ile yoğun bir rezervasyon iptalinden endişe ediyor. İş dünyası ise “Demokrasimizin geleceği ve Anayasal özgürlükler adına kaygı duyuyoruz” diyorlar.
Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, sosyal paylaşım sitelerinin kapatılmasından bütün turizm sektörünün darbe yiyeceğini, Bodrum’un da bundan daha fazla etkilenebileceğini söylüyor. Karcılıoğlu, sosyal paylaşım sitelerinin dünyada en yaygın kullanılan portalı Twitter’in kapatılmasının ortaklık yaptıkları tur operatörleri ve Türkiye’ye rezervasyon yaptırma konumunda olan yabancı turistleri olumsuz etkilediğini söylüyor.
TURİZMCİLER ENDİŞELİ
Dilerseniz bu noktada Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu’nu dinleyelim:
“ Görüştüğümüz birçok yabancı tur operatörü acente arasında alay konusu olan bu olumsuz durum hem ülke imajımızı, hem de zaten çok kırılgan olan turizm sektörümüzü derinden etkilemektedir. Rezervasyon yaptırma aşamasına gelmiş insanlar ülkemizde uygulanan ve anlamsız siyasi gerileme ve kavgacı üsluba bir anlam veremiyor. Bizim görüşümüz, bu yasaklar devam ederse turizm sektörümüz de çok büyük darbe yer şeklindedir. Nitekim sadece Bodrum değil, diğer bölgelerdeki turizmcilerin de bizimle aynı endişeyi taşımakta olduğunu görüyoruz.”
Geçenlerde Bodrum’a demir atan ve binin üzerinde turist getiren gemiden inen bazı yabancılarla görüştük. Birkaç günlüğüne Bodrum’a geldiklerini söyleyen turistler “Bizim için sosyal paylaşım sitelerinin kapatılmış olması anlamsızlık ifade ediyor. Türkiye gibi çağdaş olarak bilinen bir ülke bu yasaklarla kendi önünü kapatmış oluyor. Bu durum Avrupa’da çok büyük olumsuzluklara yol açar” diyorlar. Aynı turistler, bu yasakların Türk turizmini etkileyebileceğini de ifade ediyorlar.
ÖZGÜRLÜKLERE DARBE İNDİRİLDİ
Konu ile ilgili Amerika ve Avrupa’da çıkan olumsuz yazı ve yorumların da giderek arttığını görüyoruz. Daha açık ifade ile sosyal paylaşım sitelerinin kapatılmış olması adeta adı geçen ülkelerde alay konusu yapılıyor. Türkiye, yasakçı ilkeler Çin, Kuzey Kore, İran gibi ülkelerle aynı ölçülerde değerlendiriliyor. Biz, açık söyleyelim, Türkiye’nin bu adı geçen ülkelerle aynı kategoride değerlendirilmesini içimize sindiremiyoruz. Hem “İleri demokrasi”den söz edip, hem demokrasi ve hukuk siteminin bu duruma getirilmemesi gerektiği görüşümüzü yineleyelim. Çünkü, bu yasakçı anlayış demokrasiye de, anayasal ve hukukun üstünlüğü ilkelerine de tamamen ters düşmektedir.
Tartışılması gereken bir başka konu da, sosyal paylaşım siteleri engellemelerinin bugün aksi mahkeme kararlarına rağmen ard arda gerçekleştirilmesinden hiç kuşkusuz demokrasimiz ve Anayasal özgürlüklerimiz de darbe almaktadır. Bir kargaşa yaşandığı görülüyor. Bu da hem turizmciler hem de iş dünyasında endişelerin derinleşmesine neden oluyor.
İŞ DÜNYASI DA BEKLEMEDE
İş dünyasının endişelerinin de arttığını görmekteyiz. Buna neden olarak da demokrasi ve hukuk sistemimizin giderek çalışamaz hale gelmesi olarak gösteriliyor. Kaygılar da şu ortak görüşte toplanıyor:
“Özellikle dış ortaklık ve dış yatırımlar güvenli ortamı sever. Demokrasi ve hukuk sistemin tartışıldığı, yara aldığı ülkelere yatırım gitmez. Bu nedenle, dikkat edilecek olursa, son 6 aylık dönemde dış yatırımlar tamamen durmuştur. Dahası, bazı yatırımların kapatılarak diğer güven veren ülkelere taşınma aşamasında olduğunu da görüyoruz. İş dünyası, şu an önünü görememektedir. Bu güvensizlik, gelecekte Dolar ve Euro’yu nereye getirir, bu yükseliş ekonomiyi nasıl etkiler bunlara da bakmak gerekiyor. İnşaat ve otomotiv sektöründeki durgunluk, diğer sektörlere de sıçradığı anda, önü alınamayacak bir tahribata yol açar ki, bu durum karşısında hükümet de sallanır. Nitekim hükümetin sallanmakta olduğunu gören iş dünyası yatırımdan çok, ne olup ne biteceğine bakar. Şu anda, iş dünyası için Türkiye’de bir güven ortamının olduğunu söyleyemeyiz.”
Görüldüğü gibi, her konuda olduğu gibi turizm sektöründe de, iş dünyasında da güven ortamının olup olmaması tartışılıyor. Güven ortamının da tam demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile sağlanabileceği biliniyor. Bunların yanına ard arda gelen yasakları da eklediğimizde Türkiye’nin görüntüsü ortaya çıkmış oluyor. Bu görüntünün dışarıya yansımasının çok daha büyük ve anlam taşıdığını da vurgulamalıyız.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın