İFLAH OLMAZ YENİ CHP
2010 yılında seçilen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,MYK’da yapacağı operasyonla 4.ekibini kurmaya hazırlanıyor.
Operasyonun görünür gerekçesi; üye sayısı azaltılarak milletvekili olmayan PM üyelerinden oluşturulacak MYK’da işlevsellik, çeşitli komisyonlarda yoğun üye milletvekillerinin bütünüyle parlamentoya deplasesiyle grup etkinliğinin arttırılması olarak gösteriliyor.
Görünmeyen gerekçe ise;
*
Her seçimden sonra sonuçların tartışılması CHP’nin geleneğini oluşturuyor.
Nitekim 12 Haziran seçiminin hemen ardından Deniz Baykal’ın,”Seçim kampanyası döneminde seçmene hiçbir mesaj verilmedi.”Çık televizyona tartışalım” denildi. Eldeki birkaç proje de iyi anlatılamadı. Genel başkan tek adam şovuyla kampanyayı götürdü. Adaylar medyanın yönlendirmesiyle belirlendi. Hiçbiri doğru düzgün çalışmadı. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın, seçimden hüsranla çıktık” eleştirisi,
Önder Sav’ın,”Eski CHP,yeniCHP derken yepyeni CHP çıktı karşımıza.Sonuçlara bakarak başarılıyız,diyebir miyiz?Hayır!
Seçim sonuçlarının Kurultayda tartışılması demokratik bir mekanizmadır” açıklaması tartışmayı başlatmıştır.
*
Tartışma Deniz Baykal ve Önder Sav’ın liderliğinde muhalefet kanadının,”Genel Başkan değil sadece Parti Meclisi seçimli kurultay olsun” görüşünde uzlaşmalarıyla sürerken,
Uzlaşıyı; Kılıçdaroğlu’nun hem CHP delegesi hem de halk nezdindeki itibarının devam etmesi-üstelik,Kılıçdaroğlu karşısına aday çıkmayacağı gerekçesi belirliyor.
Yenilendiği takdirde ve muhaliflerin önemli sayıda ismi sokmayı başarması halinde PM vasıtasıyla MYK ve Kılıçdaroğlu’nun iradesine ortak olunacağı hesaplanıyor.
Ne ki CHP muhalefetinin kurultay talebi; yemin krizi ve TBMM tatili nedeniyle askıdadır ve TBMM nin açılmasıyla birlikte yeniden gündeme gelmesi bekleniyor.
*
Kılıçdaroğlu’nun ihtiyaç gördüğü MYK değişikliği esasen PM seçimli kurultay talebinde bulunan muhalefeti hedefliyor.
Kılıçdaroğlu halk nezdindeki itibarından ve karşısına aday çıkmayacağından hareketle MYK da değişikliklere giderken, muhalefetin parti tabanında oluşturduğu değişim talebini yerine getirdiği yönünde görüntü veriyor.
Oluşturduğu Atatürkçüler dışında liberal,sosyal demokrat,kürtçü,demokratik solcu,sosyalist vb. karmadan -eh,işte bütün CHP den çıkabilecek 4. MYK’da budur,yaklaşımıyla muhalefeti kırmaya çalışıyor ve eleştirileri bizzat karşılıyor.
*
Halbuki CHP’nin sorununu çözmek ve başarısının önünü açmak için önce doğru teşhiste bulunulmalıdır.
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye siyasi unsurlarının, Atatürk Cumhuriyeti temel ve ilkeleri noktasında Kürt sorunu da dahil demokrasi açığının nasıl kapatılacağı, kuvvetler ayrılığının nasıl sağlanıp uygulanacağı,yeni bir anayasanın hangi yöntemle yapılacağı konularında belirsizliğin giderek derinleştiği,komşularla sıfır sorun dış politikasının iflas ettiği şu dönemde birbirleriyle uzlaşılarının olanaksızlığını görmesi gerekiyor.
O yüzden CHP’yi; Atatürkün rehberliğinde çağdaşlaşmayı temel ilke olarak benimseyen Türkiye Cumhuriyetinin siyaset,hukuk,ekonomi ve toplumla ilgili demokratik ve laik siyasi düzeninin,serbest piyasa ekonomisinin ve barış ilkesi temelinde güvenlik ve istikrar üreten bir ülke olması inanç ve kararlılığına vereceği yüksek katkılarıyla yönetmelidir.
Türkiye’yi meçhule götüren, ABD desteğinde AKP iktidarının Osmanlı deneyiminden geliştirilen islamcılık politikasıyla-üstelik Arap İslam coğrafyasına da taşarak topyekün siyaseti,ekonomiyi ve sosyo-kültürel yapıyı dönüştürme misyonuna muhalefetinde;Atatürkçü Düşünce Sisteminden asla ödün vermemelidir.
*
Bir video komplosunun gizi önünde Kılıçdaroğlu;başlattığı yeniCHP’si,antilaik ve etnik milliyetçi unsurlara ödün veren Kemalizmi demokratikleştiren söylemi, partiden Atatürkçü kimlikte siyasetçilerin tasfiyesi ve 12 Haziran seçimlerinde aldığı yüzde 25.87’lik sonucla kitlesinin giderek umutsuzluğuna neden oluyor.
Doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanı olduğu CHP; 6 okunda belirlenen Atatürk’ün ilkeleri ile Bağımsızlık,Milli Egemenlik, Milli Birlik ve Beraberlik,Yurtta ve Dünyada Barış,Bilimsellik ve Akılcılık,Çağdaşlaşma ve Uygarlık gibi bütünleyici ilkelerin, milletin ve özgürlük fikrinin sürekliliğinin devamının nihai koruyucusu olamıyor.
*
Fakat ABD’nin dış borçlarını mazlum ülkeler halklarına ödetmek üzere manipülasyonlar yaptığı şu süreçte dahi yeniCHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun komplonun hakkını veren,gerçek sorunların tesbiti yerine kurnazlığa varan ayak diremeleri ve samimiyetsiz muhalefetçilik oyunu-vallahi,rahatsız ediyor…
AKP yanında yeniTSK ve yeniCHP ve BDP;Türkiye’nin bunca potansiyeline rağmen işinin Allah’a kaldığını gösteriyor.
Bir yanıt yazın