SİYASAL YOLSUZLUKLA KAZANMAK UYANIKLIĞI
Bakanlar Kurulu Kanun Hükmünde Kararname ile devletin gelir,gider ve malvarlığının artması ya da azalmasına yol açan tüm mali iş ve işlemleri teftiş eden,denetleyen,kayıtdışı ekonomi ve yolsuzluklarla mücadelede görevli Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulunu kaldırmış bulunuyor.
Hesap Uzmanları,Maliye Müfettişleri teftiş ve soruşturma görevinden alınmış,Vergi Denetmenleri ve Gelirler Kontrolörleriyle birlikte Gelir İdaresinde “Vergi İnceleme Sorumlusu” olarak “Vergi Denetim Kurulu” tek çatısı altında toplanmıştır.
Yeniden yapılanmanın gerekçesi; denetimde verimlilik,vergi kayıp ve kaçağın asgari düzeye indirilmesi ve vergide adaletin sağlanması olarak gösteriliyor.
*
Küresel Serbest Piyasalar; demokratik bir devlet ile rekabetçi piyasalar arasında merkezi idarenin denetimde hukuka uygunluğunu,kayırmacılığın ve yozlaşmanın ise mutlaka önlenmesini şart koyuyor.
Bu dengenin sağlanabilmesi ve her türlü sosyal çarpıklığın giderilmesinde;adil vergi düzenlemeleri,teftişi ve incelenmesi büyük öneme sahiptir.
O nedenle “Vergi Denetim Kurulu” adıyla yeniden yapılandırma dikkat çekiyor!
*
Teftiş; mükellefler nezdinde üst düzey vergi incelemesi, Gelir İdaresi’nin her türlü iş ve işlemlerinin denetlenmesi, karapara aklamanın önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele gibi asli görev ve fonksiyonları ifa etmektir.
Vergi incelemesi,ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılan faaliyet,
Denetim ise teftiş ve vergi incelemeleri dışında kalan bireysel yoklama, toplu yoklama, yol denetimi ile yaygın ve yoğun vergi denetimleri anlamına geliyor.
“Vergi Denetim Kurulu” adıyla yeni düzenleme teftişi kaldırıyor ve incelemeyi esas alıyor!
*
Toplumlar demokrasi ve ekonomik gelişmelerinin engellenmesine hiddetleniyor ve engellemeye yolsuzlukların neden olması halinde hukuk sistemine ve kamu kuruluşlarına olan güvenleri sarsılıyor.
O nedenle Küresel Serbest Piyasalar;kişisel çıkar sağlamak amacıyla kamu görevinin kötüye kullanılması, rüşvet,iltimas,kaçakçılık, suç gelirlerinin aklanması,nüfuz ticareti,haksız zenginleşme gibi bir çok eylemi denetim ve kontrol altına almak üzere bir çok uluslararası anlaşmalar geliştirmiş bulunuyor.
BM Sınıraşan Örgütlü Suçlara dair Sözleşmesi,BM Yolsuzluklarla Mücadele Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Yolsuzluğu Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesine;Türkiye ulusal mevzuatıyla tam bir uyum içinde bulunuyor.
*
Ne ki -mesela,Sayıştay’ın ulusal kaynakların kullanımında ve yerel yönetim görevlerinin yerine getirilmesinde dürüstlük,sorumluluk ve hesap vermek anlayışında olması gerekirken, Sayıştay’da kimi daire başkanı denetiminin siyasallaştığından bahis ediyor ve bağımsızlık, özerklik ya da özel denetim talep ediyor.
Ya da Yüksek Denetim Kuruluşlarının mali ve idari bağımsızlıkta, denetim alanlarının bütün kamu kaynaklarını kapsayıcı olması, kamuoyu ve medya ile iletişimde ve yolsuzlukla mücadelede diğer ulusal ve uluslararası birimlerle işbirliği içinde olmaları isteniyor.
*
Üstelik -şimdi,Kamu Mali Yönetimi ve Denetiminde,kayıtdışı ekonomi ve yolsuzluklarla ilgili mücadelede Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu kaldırılıyor!
Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde Vergi Denetim Kurulunda Maliye Bakanlığına bağlanarak statüsü yükseltiliyor fakat teftiş yapmayarak önemli bir vergi denetimi gücünden yoksun kalınıyor.
Vergi denetimi sadece inceleme noktasına indirgeniyor ve “Vergi Denetim Kurulu” siyasetin emri altına alınıyor.
*
Belirli bir sermaye grubuyla hareket eden bir siyasi partinin,iktidarı sürecinde karşılık ödemesi ya da dolaylı-dolaysız iktisat politikalarıyla mali kaynak aktarımı Siyasal ve Yönetsel Yolsuzluk sayılıyor.
İhale sonuçlarını etkilemek,yönetsel bir karar almak,yargı kararını şekillendirmek gibi “vergilendirmemek”le de büyük çıkarlar sağlanıyor.
*
AKP iktidarı islam ekonomisini benimseyen-mesela,vergi yerine zekat veren yeni girişimcilik ruhunu destekliyor.
Yeni girişimci ruh, mükellef olan her müslümanın bizzat yapması gereken bir farz (farz- ayn) ve müslümanlardan luzumu kadar kimse tarafından yapılması gerekli farz (farz-ı kifaye) algısından doğuyor ve uygulamasıyla Türkiye’den İslam coğrafyasıyla küreselleşmeye yükselmenin iddiasını taşıyor!
Vergi yerine usulünce zekat vermek farz-ı ayn’dır, ihtiyari yardımlar yani sadakalar farz-ı kifaye!
Böylece bireyin mülkiyet hakkı karşısında toplumun korunduğuna inanılıyor.
*
O halde Vergi Denetim Kurulunun siyasallaştırılmasının ardında iktidarın islami ekonomiyle içli-dışlı olmasının sonuçları bulunuyor.
Hem geçmişin teftişleri,denetimleri ve incelemeleri sahipsiz bırakılıyor -bu suretle, “Temiz Siyaset” için geçmiş ve geleceğe yönelik kirlilikler kaldırılıyor.
Hem, iktidarın teşvik ettiği islam ekonomisini benimseyen yeni girişimcilerin önü tam anlamıyla açılıyor.
Hem de zekat,sadakalarla örülen sağlam bir oy kitlesi oluşturuluyor!
*
Yolsuzluklarla mücadele edilmelidir.
Aksi halde Türkiye’yi bir yanda hababam vergi verenler ile zekat verenler arasında taksim etmek gerekiyor-ki, bu Mustafa Kemal’in çağdaşlık hedefinden geriye düşmektir.
O halde -mesela CHP’den Gürsel Tekin’in, Meclis TV’nin muhalefete kapanması üzerine dava hakkı bulunan 11 milyon 500 bin CHP’liyi hukuksal mücadele çağırması gibi tüm muhalefetin; sonuç alıncaya kadar kitlesini, yolsuzlukları tel’in etmek ve tel’ini gök kubbeye duyurmak için davet etmesi gerekiyor.
Belki…
Bir yanıt yazın