Suriye’de neler oluyor?..

NECDET BULUZ

 

Suriye’de iç çatışmaların başlamasının üzerinden 3 koca yıl geçti. Çatışmaların başladığı günlerde Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu ard arda yaptıkları açıklamalarda “Üç-beş ay sonra Esad gidecek, Suriye halkı özgür kalacak. Biz de Esad’ın gidişini Şam’da Cuma namazı kılarak karşılayacağız” demişlerdi. Ancak, aradan geçen zaman dilimi içinde Esad devrilmedi, aksine ülkesi harabeye dönmesine karşılık ayakta kalmayı başardı.

Esad’ın devrilmemesinde en büyük etken, Rusya, Çin ve İran’ın konumuydu ve bizimkiler bunu okuyamadılar. Kaldı ki, Esad’ıı devirmek için ülke dışından ithal edilen aşırı İslami güçler Amerika’nın ve Batı’nın da tepkisini çekince, işler tamamen tersine dönmüş oldu. Esad’ın arkasındaki güç Rusya, Amerika ve Batı’ya karşı oynadığı oyunu iyi yönetti, özetle müttefikini yedirmedi.

                                             SURİYE’DE KAYBETTİK

                                                Suriye’de yanlış politika uyguladık. 1 milyonun üzerinde mülteci ülkemize akın etti. Suriye sınırındaki yerleşim birimlerimizde güvenlik kalmadı. Sınır kapıları “yolgeçen hanı” na döndü. Sınırdan Suriye’ye silah yardımı, ithal savaşçı güçleri gönderen ülke olarak imajımız sıfırlandı. Hatta müttefikimiz Amerika ile bile bu konularda ters düştük. Rusya, İrak, Irak gibi ülkelerle de aramız açıldı. “Sıfır sorun” yaşadıklarımızla “çok sorunlu” hale geldik. Nerden bakılacak olursa olsun Suriye politikalarının faturası bizim için çok ağır oldu. Daha ne olacağı biteceği de belli değil.

İç sorunların yoğunluğu, iktidar-cemaat çatışması, 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler nedeniyle neredeyse Suriye’yi unuttuk. Ancak, Suriye’de önemli bazı gelişmelerin olduğunu da görmemiz gerekiyor. Bizi her zaman yakından ilgilendiren Suriye’de neler oluyor, neler bitiyor yüzümüzü bugün biraz da bu tarafa çevirmek istiyoruz.

Son 3-4 aylık bilançoya baktığımızda Suriye’deki muhalif güçlerin neredeyse tamamının Esad güçlerince temizlendiğini görüyoruz. Sınır boylarında bazı köy ve kasabaları ele geçiren muhalif güçlerin buralarda tutunmaya çalıştıkları, ancak artık etkili olamadıkları biliniyor. Dışarıdan aldıkları tüm desteklere rağmen muhalifler darmadağın olmuş durumda.

MUHALİFLER AĞIR DARBE YEDİ

Bu satırlar yazılırken, muhalifleri ayakta tutan Yerbud’un da Esad güçlerinin eline geçtiği haberini aldık. Yerbud’un düşmesi, muhaliflerin artık Suriye’de nefes alamayacakları anlamına geliyor. Şam ile Halep’i birbirine bağlayan Yerbud, muhaliflerin ikmal yoluydu ve bu yol artık kesildi. Böylece Lazkiye’nin de güvenliği sağlanmış oldu.

                                                    El Nusra, El Kaide gibi aşırı İslami muhalif grupların Suriye’den Lübnan’a doğru çekildikleri, Suriye içlerinde barınamayacak duruma geldikleri de belirtiliyor. IŞİD’ın da (Irak-Şam İslam Devleti) eskisi kadar etkili olmadığı Batılı kaynaklarca da ifade ediliyor. Son saldırılarla Esad’ın büyük bir kazanım elde ettiğine de dikkat çekiliyor.

                                                  Suriye askeri güçlerine Hizbullah’ın büyük destek verdiği biliniyor. Bunun yanında Suriye’deki Ermeniler’in de Esad’ın yanında muhaliflere karşı çatışmalarda yer aldıkları söyleniyor. Hatta Amerika’daki Suriye uyruklu Ermenilerden bile çatışmalara katılmak için Suriye’ye gelenlerin olduğu ifade ediliyor.

                                                 Geçtiğimiz ay içine Suriye güçleri Şam ve Halep’in etrafındaki muhaliflere karşı birçok saldırı düzenlemiş, bu saldırılarda kritik noktalarda güvenliği sağlamıştı. Batılı kaynar da Esad’ın giderek güç kazandığını, muhaliflerin artık dışarıdan yardım alamadıklarını açıklıyorlar.

DIŞ GÜÇLER NE İSTİYORSA O OLUYOR

Aslına bakılacak olursa Suriye’de Amerika’nın ve Rusya’nın istediği doğrultuda bir iç çatışma yaşanıyor. Her iki tarafın da kaybetmesi istenmiyor. Daha çok insan ölsün, daha çok silah kullanılsın ama iç çatışma bitmesin isteniyor. Dış güçlerin bu istekleri şu an için Suriye’de yaşanıyor.

                                                 Biz, ne yapıyoruz, ne yaptık, ne koyup ne kazandık? Suriye’deki iç çatışmalar bizden çok şey götürdü ama bize yansıyan bir kazanç olmadı. Sınırdaki sıkıntılar, mülteci akını, PKK’nın Suriye kolu PDY ortaya çıktı, ekonomimiz zarar gördü, imajımız yerle bir oldu. Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler bizi kullandı, Suriyeli Türkmenler kaderleri ile baş başa bırakıldı.

                                                Suriye’de daha her şey bitmedi. Bize göre asıl sorun bundan sonra yaşanacak. Bugüne kadar yapılan yanlışların hiç değilse bundan sonra yapılmaması için yeni Suriye politikaları oluşturmak gerekiyor. Bu konuda yeni çalışmalar var mı bilmiyoruz. Suriye konusu bizim için “Zararın neresinden dönülse kardır” konumuna gelmiştir.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

              necdetes@mynet.com

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir