NECDET BULUZ
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyonla ilgili raporunu açıkladı. Başçı, açıklamasında enflasyonda düşüşlerin yaşanacağını söyledi. Özetle içinde bulunduğumuz 2015 yılında son 45 yılın en düşük enflasyonunun yaşanabileceği müjdesini verdi. Bunlar ilk önce çok umut verici görünüyorsa da önemli olan sonunda ortaya çıkacak olan gerçek rakamlardır.
Uzun zamandan bu yana gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse diğer ilgililer Merkez Bankası üzerine gidiyorlar ve faizleri indirmemekle suçluyorlardı. Başçı’nın açıklamasından, bu baskılara boyun eğdiği izlenimini edindik. Çünkü aylardan bu yana Merkez Bankası’nın faizleri düşürmemekte ayak direndiği söyleniyor, şikâyet ediliyor ve baskı altında tutulmaya çalışılıyordu. Son olarak Banka 0,5 puanlık bir faiz indirimine gitmişti. İlgililer bunun bile yeterli olmadığını söylediler.
Bir yandan “Merkez Bankası bağımsızdır” diyeceksiniz, öte yandan bağımsızlığına inandığınız bir kurumu baskı altında tutacaksınız. Bunun da tam bir çelişki olduğunu söylemeliyiz. Hükümet, ekonomide ipleri tamamen eline geçirmek istiyor. Bunun için de Merkez Bankasını bir engel olarak görüyor. Ya da biz böyle bir izlenim edinmiş bulunuyoruz.
Önce Başkan Başçı’nın şu açıklamasına göz atalım:
“2015 sonunda orta noktası yüzde 5,5 olmak üzere yüzde 4,1 ile yüzde 6,9 aralığında 2016 yılında ise orta noktası yüzde 5 olmak üzere yüzde 3,2 ile yüzde 6, 8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Büyümede de iç talebin daha fazla katkı vermesiyle kademeli artış bekliyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüşlerin de ekonomimize çok büyük katkısı olmaktadır.”
Merkez Bankası Başkanı’nın bu açıklamaları umut vericidir, ancak gerçekleşebilir mi bunun için zamana ihtiyaç var. Bugün, Anadolu deyimi ile “doğmamış bebeye don biçiliyor.” Biz, Başçı kadar umutlu olmadığımızın altını çizelim.
Açıklamalardan anladığımız kadarı ile Merkez Bankası Başkanı bir baskı altındadır ve bu baskılara dayanamayarak çok erken bu açıklamaları yapma durumunda kalmıştır. Bu da bankanın bağımsızlığının tartışılacağını gösteriyor.
İkinci konu ise, dünyada petrol fiyatlarının düşmesidir. Bu düşüş, Merkez Bankası Başkanı’nı da heyecanlandırıyor. Enflasyonunun düşebileceğini bir noktada petrol fiyatlarındaki düşüşün de etkili olacağını söylemeye çalışıyor. Brend petrol Haziran ayından bu yana % 60 düştü. Bu düşüş enerji fiyatlarına bile yansıtılamadı. Petrole endeksli artışların hiçbirinde indirime gidilmedi. Bu sağlanamadığı süre içinde petroldeki düşüş neyi yarayacak?
Konu ile ilgili daha önce yazdığımız yazılarda enflasyonun düşmesini istediğimizi ve desteklediğimizi hep vurguladık. Ancak, bunlar sözde ve kağıt üzerinde olmamalıdır. Bugün, resmi enflasyon rakamları ile çarşı-pazardaki, mutfaktaki enflasyon arasında uçurumlar vardır. Pahalılıktan şikâyet etmeyen var mı? Pahalılığın olduğu yerde enflasyonun düşüşünden söz edilebilir mi?
Kaldı ki, petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş neye yaradı, bunu tartışmalıyız? Petrol fiyatlarına zam geldiğinde iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Zam üzerine zam bindiriliyor.İşte asıl enflasyon bu yüzden yükseliyor. Bu düşüşlerin aynı şekilde eksi yönde etkilemesi gerekirken, neyi etkiledi,bir tane örnek gösterilebilir mi? Bunlar olmayınca bu enflasyon nasıl ve ne şekilde düşecek şimdiden merak ediyoruz?
Bize göre enflasyonun düşme eğiliminin ortaya atılması tamamen bir algı operasyonudur. Enflasyonda bu anlayış içinde bir düşüşün olacağına kimse inanmaz. Bunu söyleyenlerin çarşı-pazarla ilişkisi yoktur. Mutfaklardaki yangın giderek büyüyor. Herkes alım gücünün olmadığından, pahalılıktan yakınıyor.
Bu deyimi eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de çok kullanırdı Merkez Bankası Başkanı “doğmamış bebeye don biçmektedir.”
Öyle görünüyor ki, Hükümet olanlar seçimlere “düşük enflasyon” söylemleri ile de girmeye hazırlanıyor. Birçok konuda seçim hazırlıkları yapılıyor. Kamuoyuna yönelik çalışmalar içinde enflasyondaki düşüş, buna paralel olarak faiz indiriminin de bizi yönetenlerin elindeki seçim kozlarından biri olacağını söylemeliyiz.
Gerçek anlamda enflasyon düşüşünün ve faiz indiriminin kesinlikle karşısında değiliz. Ancak, bugünkü koşullarda algı operasyonu anlamında ve gerçek olmayan rakamlarla enflasyonda düşüş göstermenin hiçbir anlamı yoktur. Zaten, sokaktaki adamı da buna inandıramazsınız.
Herkes, çarşı-pazara çıktığında neyi kaç liraya aldığını biliyor. Hangi mallarda fiyat artışlarının olduğunu tespit ediyor. Biz de zaman zaman halkın arasında dolaşıyoruz. Nabız tutuyoruz. Fiyat artışlarından ve pahalılıktan şikâyetçi olmayana rastlayamadık. Şunu da açıkça ifade edelim, biz de her üründe fiyat artışını gördük. Ortada enflasyonu sarsacak bir furyanın var olduğunu söylemeliyiz.
Daha önce pahalık ve enflasyonla ilgili olarak yazdığımız yazılarda da bunları teker terek anlatmış ve hangi ürünlerde fiyat artışlarının var olduğunu listelemiştik.
Yine de temennimiz Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ortaya koyduğu tahminlerin tutması, enflasyon rakamlarının aşağılara inmesidir. Baştan beri bunu biz de istiyor ve bekliyoruz.
Bir yanıt yazın