“Mısır’ın çöllerinden yükselen zenginlik ve ahlak, Avrupa’yı cezbediyor” Ahram Gazetesi 21 Temmuz 1983 tarihli manşeti ( Hüsnü Mübarek 2 yıldır Devlet Başkanı)
“ Ortadoğu’yu fethettik” Alshaab Gazetesi 09 Ocak 1985 tarihli manşeti (İsrail ile işbirliği anlaşması yapan Hüsnü Mübarek, devlet başkanlığının 5.yılında)
“ Halk yine Mübarek dedi” Alkahere News (1987 Genel Seçimleri sonrası – Muhalefet Partileri üyeleri çeşitli sebeplerle kısıtlanarak seçime giremediler)
“Milli Gelirdeki Yükselişin Gelir Dağılımı Aritmetiği” 1989 Middle East Times Ekonomi Köşesi makale başlığı (Milli Gelirin yükseldiği ancak gelirin bölüşümde, halkın sadece %4’lük kısmında refah payının arttığı –Zenginin daha zengin olması- vurgulanan yazı yüzünde köşe yazarı Abdel Kadr gazeteden kovuldu)
“Körfez Krizi’nden zarar görmedik. Ortadoğu’nun yükselen yıldızı Mısır” 10 Ağustos 1991 Egypt Today Gazetesi’nin manşeti ( Saddam Hüseyin’le ticari anlaşmalar yapan Hüsnü Mübarek, Körfez Krizi sırasında ABD’den ekonomik ambargo gören ikinci devlet oldu. Bu ambargolar yüzünden sanayi tipi gaz, ilaç ve medikal malzeme, kauçuk-plastik hammadeleri sıkıntısı yaşanan ülkede muhalif gösteriler yapıldı.)
“İskenderiye’deki ticaret sayesinde yeni yatırımların önü açıldı.” Businnes Today Gazetesi 04 Ekim 1994 tarihli manşeti (İktidarının 13.yılındaki Hüsnü Mübarek, İskenderiye Sahil şeridinin tamamını özelleştirerek, yabancı yatırımcılara satışını gerçekleştirdi.)
“İşsizlikte önemli düşüş” Cairo Times 06 Temmuz 1999 tarihli manşeti (Özelleştirmeler, plansız nüfus artışı ve yüksek istihdam vergileri yüzünden patlayan işsizlik rakamlarına çare olarak, Mısır’da kamu kurumları 08:00-15:00 / 15:00-20:00 saatleri arası memur alımına başladı. Yani devlet işsizleri iş olsun diye, kurumlarını çift mesaiye aldı.)
Mısır’ın son 10 yıllık geçmişine baktığımızda eğitim kalitesinin düştüğünü, mesleki-nitelikli eğitim-öğrenim kurumlarının teker teker kapandığını, ordu-polis donanım ve teçhizatının 90’lardan kalma olduğunu, sendika, meslek birliği ve dernek olarak faaliyet gösteren sadece 4 sivil toplum örgütünün kaldığını, ülkenin tarım ve hayvancılıkta tamamen dışa bağımlı, iletişim, elektronik, ulaşım ve sanayi alanlarında bütünüyle ithalata dayalı olduğunu görüyoruz. Ayrıca muhalif oldukları için kapatılmış 20’den fazla gazete ve televizyonu, sadece Hüsnü Mübarek’in tekelindeki yasama / yürütme / yargıyı ve sürekli olarak ‘hileli’ olduğu ileri sürülen seçimlere rağmen, ‘demokrat’ olduklarına inandırılmış Mısırlılar, haftalarca sokaklara dökülüp haklarını aradılar.
Türkiye’nin 9 yıllık basın serüvenine bakıyoruz da, manşetler ne kadar benziyor; şaşırmamak elde değil. İşte bu yüzden bugün Mısır’a ve Orta Doğu halklarına dudak büken liberaller, yarın Mısır’ı değil, koçanı bir yerlerinde bulacaklardır.
*Mısır yazılı basın arşiv taramamda ve gazete çevirilerinde yardım ve desteğini esirgemeyen sevgili Femi Masud’a teşekkürlerimle.
Bir yanıt yazın