Cebit hazırlıkları son sürat

28 Şubat 2011’de Hannover Kongre Merkezi’nde yapılacak açılış törenine, programlarında önemli bir değişiklik olmazsa Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. İki Başbakan 1 Mart’ta Türkiye ana standının açılışını da birlikte yapacak. Geçtiğimiz ay Kıbrıs konusunda yaptıkları açıklamalar nedeniyle aralarında soğuk rüzgarlar esen iki liderin bu fuar için bir araya gelecek olması fuarın dikkat çekici noktalarından birini oluşturuyor. Ama fuarın asıl ilgi çekici tarafı, Türk bilişimciler için sunduğu tanıtım ve pazar potansiyeli.

Avrupa pazarının giriş kapısı

Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne değerlendirmelerde bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, CeBIT Almanya’da partner ülke konumunda bulunmaktan sektörün gayet memnun olduğunu belirtiyor. Acarer, 2010 yılında yüzde 6 büyüyen, 2011 yılında ise yüzde 10’un üstünde büyüme hedefi koyan sektör için Avrupa pazarının önemine dikkat çekiyor.

BTK Başkanı Acarer, “Türkiye’deki bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü Avrupa’da 5. sırada yer alıyor. Türkiye’nin coğrafi konumu, Avrupa-Asya-Afrika ülkelerinin haberleşme altyapılarının geçtiği bir kanal konumunda ve bu kapasitesi gittikçe artıyor” değerlendirmesinde bulundu. Dolayısıyla sektör için Avrupa pazarı ve onun temel giriş kapısı konumundaki Almanya’daki bu fuar ciddi önem taşıyor.

CeBIT Almanya’nın Türkiye bilişim sektörü için ne kadar önemli olduğuna bilişim sektörü yayını BT Haber’in Yazı İşleri Müdürü Fatih Sarı da dikkat çekiyor. Sarı, Türkiye’nin EMEA bölgesi dışında Doğu ve Batı Avrupa’da bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yeni işbirlikleri yaratabilmesi adına bu fuarın çok büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Özellikle telekom ve finans alanlarında Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük güçlerinden biri olduğunu anlatan Sarı bu fuarın bu gücü gösterebilmek açısından en uygun platformu sağlayacak gibi göründüğünü söylüyor. Fuara katılacak firmalar da fuarın sunduğu fırsatların altını çiziyor. Bu firmalardan biri olan orta ölçekli Türk teknoloji şirketi Filotürk’ün Genel Müdürü Tunca Akkaya, CeBIT Hannover Fuarı’nda kuracakları yeni bağlantılar ile dünyanın farklı ülkelerinde binlerce yeni müşteriye ulaşmayı ve uluslararası pazarlar için oluşturdukları yeni markaları sunmayı planladıklarını açıklıyor.

Yüzde 75’e varan destekler var.

Fuara İstanbul Ticaret Odası (İTO) şemsiyesi altında katılacak olan Türk bilişim şirketleri ve sivil toplum kuruluşları son bir ay kala çalışmalarına hız vermiş durumdalar. Bu şirketler fuara önem veren kamu otoritelerinden de ciddi destek görüyorlar.

BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, gerek Ulaştırma Bakanlığı’nın, gerek İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ve gerekse düzenleyici otorite olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun, CeBIT 2011’e bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün yoğun olarak katılmasını desteklediklerini belirtiyor. İTO ile birlikte fuara katılacak olan şirketlere masraflarının yüzde 75’ine varan destekler sunuluyor. Bunun yanında şirketlere stantların kurulmasından yapılacak işbirlikleri ve iletişim çalışmalarına kadar çeşitli konularda destekler verilecek.
Destekleri yeterli bulmayanlar da var.

Türkiye bilişim sektörü Almanya’daki CeBIT 2011’e hazırlanmaya devam ederken verilen destekleri az bulan sektör temsilcileri de bulunuyor.

BT Haber Yazı İşleri Müdürü Fatih Sarı, Türkiye’de KOSGEB ve devlet üzerinden verilen teşvikler yeterli gibi görünse de bunu yeterli bulmayan, tüm maliyetlerin yüzde yüz devlet tarafından karşılanmasını talep eden kuruluşlar olduğunu da anlatıyor.

Dolayısıyla Almanya CeBIT için verilen tüm bu destekler yeterli mi sorusunun cevabı önem kazanıyor. Sarı, bu soruya yurt dışı örneklerle kıyaslama yaparak cevap vermenin yerinde olacağını, her ülkenin gelişmişlik seviyesi ve mali gücünün aynı olmadığı için her ülkenin gücü oranında bu tip organizasyonlar için destek verdiğini belirtiyor. CeBIT 2011, yurt dışında Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü tanıtmak için en iyi fırsatlardan bir tanesi olduğu için sektör genelinde kamu desteklerinin yine de tatminkâr seviyede olduğu kabul ediliyor.