Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çok kısa süre içinde önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Irak’a göndereceğini, ardından da kendisinin Irak’a gideceğini bildirdi.
Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Sheraton Otel’de düzenlediği ”2010 Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”ne katıldı.
Irak’ta çok ciddi, güneye doğru yeni yapılanmalar olacağını, Irak’ta riskler bulunduğunu belirterek, ”Ama ekonomi zaten risktir. Girişimcilik risktir, bu riski alarak buralarda hep beraber bazı adımları atarsak gelecek çok daha farklı olacaktır. Ben kısa bir zaman içerisinde Dışişleri Bakanımı Irak’a göndereceğim. hemen arkasından kendim büyük bir heyetle inşallah Irak’a gideceğim” dedi.
ERDOĞAN: MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJESİNİ ENGELLEMEK İSTEYENLERDEN DAHA FAZLA BUNUN GERÇEKLEŞMESİNİ ARZU EDENLERİN SESİ ÇIKMALI. KARDEŞLİĞİMİZİ BOZMAK İSTEYENLERDEN ÇOK DAHA FAZLA, KARDEŞLİK HUKUKUNUN GELİŞMESİNİ İSTEYENLER BASKIN ÇIKMALI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli birlik ve kardeşlik projesini engellemek isteyenlerden daha fazla, bunun gerçekleşmesini arzu edenlerin sesinin çıkması gerektiğini belirterek, ”Kardeşliğimizi bozmak isteyenlerden çok daha fazla, kardeşlik hukukunun gelişmesini isteyenler baskın çıkmalı. Gençlerin ölümünü kendileri için bir kazanç olarak görenlerden ziyade, gençlerin ölümünden acı duyanlar öne çıkmalı. ‘Bekle-gör’ anlayışı, ‘Hükümet bir yapsın bakalım’ anlayışı, terörden, gençlerin ölümünden rant sağlayanları teşvik eder, başka işe de yaramaz” dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Sheraton Otel’de düzenlediği ”2010 Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”ne katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ödül töreninin müteahhitler için olduğu kadar kendi katılımı açısından da gelenek halini aldığını söyledi.
Milleti gururlandıran, Türkiye’nin itibarını artıran, Türkiye’ye her anlamda güç ve kaynak temin eden müteahhitlerin başarısını paylaşmaktan büyük heyecan duyduğunu dile getiren Erdoğan, ”Ülkeme ve milletime bu gururu yaşattığınız için tüm müteahhitlere şahsım, hükümetim ve aziz milletim adına teşekkür ediyorum” dedi. Ödüle hak kazanan 33 firmayı ve TİM’i tebrik eden Erdoğan, başarılarının artarak devam etmesini diledi.
Müteahhitlerin yurt dışında üstlendikleri proje tutarının 2002 yılında 4 milyar dolar olduğunu, 2007 ve 2008 yıllarında bu rakamın 24’er milyar dolar olarak zirve yaptığını anlatan Erdoğan, küresel kriz nedeniyle tüm dünyada iş hacmi düşerken Türk müteahhitlerinin 2010 yılında 14 milyar dolar seviyesini yakaladığını ifade etti. Erdoğan, 2002’de 127 olan proje sayısının ise 2010’da 303’e ulaştığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, 2002’den bu yana 8 yılda üstlenilen iş hacminin 133 milyar dolar seviyesinde olduğunun altını çizerek, dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması arasında 2003’te 8 olan Türk firma sayısının 2010 yılında 33 firmaya çıktığını ve Türkiye’nin ABD’nin önüne geçerek 2. sıraya tırmandığını vurguladı. Erdoğan, 2007 ve 2008’e göre iş hacimde düşüş olmasına rağmen Türkiye’nin listedeki yerini koruduğunu belirtti.
Erdoğan, ”Müteahhitlik firmaları sadece gururumuz, sadece dünya genelinde yüzümüzü ağartan, Türkiye’nin adını yücelten şirketler olarak kalmıyor, döviz girdisinden ihracata, istihdamdan teknoloji transferine, makine parkından Türkiye’nin tanıtımına kadar birçok alanda Türkiye’ye çok önemli değerler kazandırdınız. Sadece istihdam boyutu, 2002’de yurt dışına 27 bin işçi gönderildi, 2009’da bu sayı 59 bine çıktı, 2010 ocak-kasım döneminde 45 bin kişiye ulaştı. Bir kez daha hizmetleriniz, eserleriniz, Türkiye’ye kazandırdıklarınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
-”BİZE DÜŞEN YOL AÇMAKTIR”–
Müteahhitlik firmalarının başarısının aslında Türkiye’nin itibarını, gücünü, vizyonunu, dış politikadaki başarısını somut olarak ortaya koyduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
”İş hacmindeki, ihracattaki, istihdamdaki artış Türkiye’ye olan güveni, Türkiye’nin tanınmışlığını sembolize ediyor. Her yıl bu ödül törenlerinde altını çizerek ifade ettim, bize düşen yol açmaktır, yoldaki engelleri temizlemektir. Bize düşen, Türkiye’nin itibarını artırmak, bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmektir. Bize düşen istikrarı, güven ortamını korumak, Türkiye’ye olan güven katsayısını artırmaktır. Biz yoldaki engelleri kaldıracak, kapıları aralayacak, yol bulacak, yol bulamazsak yol açacağız. Sizler de o yollardan yürüyecek, o kapılardan girecek ve güvenle, huzurla işlerinizi yapacaksınız.
Dış politikamızı bölgesel ve küresel meselelerdeki tutumumuzu anlamamakta ısrar edenleri, hatta anlayıp da anlamazlıktan gelenleri görüyoruz. AB’ye katılım noktasındaki kararlılığımızı görmek istemeyenler, AB ile birlikte Ortadoğu başta olmak üzere farklı coğrafyalardaki işbirliği çalışmalarımızı kavramak istemeyenler var. Bunları da biliyoruz. Dış politikayı masa başında değerlendirmek mümkün değildir. Bu bir yaşam biçimidir. Bunu hazmetmeniz gerekir. Bu vücut diliyle anlatılır, vücut diliyle konuşulur. Bizde öyleleri var ki Türk dış politikasını dış basından, dışarıda çıkan yorumlardan takip ediyor, oralardan kaptığı kavramlarla, kasıtlı analizlerle Türk dış politikasını değerlendiriyor. Dış politikamızın etkisini, gücünü gideceksiniz dışarıda göreceksiniz. Zaman olur bir gülücük bir lideri ülkenize çeker ama bunun yürekten olması lazım, iç dünyanızdan gelmesi lazım. Zaman olur aynı masada bir yemeği paylaşmanız bir lideri ülkenize çekmenize, veya ülkenizin yetkililerini ülkesine çekmeye yeterli olur. İşte başarının sırrı burada yatmaktadır. Bunlar lafla olmuyor, yorumlarla falan olmuyor.”
Erdoğan, bugün ihracatın 32 milyar dolardan 112 milyar dolara yaklaştığını belirterek, ”Zafer kardeşim 108 milyar dolar üzerinde ısrarla durduğunda, ‘Zafer kardeşim biz burayı aşacağız merak etme, sen 112 ile 115 arasında bir hesap yap’ dedim. Şimdi müjdeyi aldık, burayı yakalıyoruz ki hedefimiz daha önce yakaladığımızın çok çok üstüne çıkmak. Küresel finans krizi nedeniyle geri gittik, ama 132’yi tekrar yakalayacağız, bunun üstüne çıkacağız” dedi.
Türkiye’nin daha da yukarılara çıkacağına inandığını dile getiren Erdoğan, ”İhracatımızda yüzlerce milyar dolarlık seviyeleri Türkiye yakalayacak. Ben bunu görüyorum. İşte bu aktif dış politikanın neticesidir. Bugün müteahhitlik hizmetlerinde Çin’den sonra dünyada ikinci sırada yer alıyorsak bu aktif, barışçı, uzlaşmacı dış politikanın eseridir” diye konuştu.
-”ZİRVEYE ULAŞMALI VE ORADA TUTUNMALIYIZ”-
Başbakan Erdoğan, 8 yıl önce çıktıkları yolda, kararlılıkla, cesaretle ilerlediklerini belirterek, durulması, duraksanması halinde geriye gidileceğini ve tüm kazanımların kaybedileceğini söyledi.
Türkiye’nin hiç durmadan, duraksamadan ilerlemek, çok daha büyük hedefleri yakalamak, zirveye ulaşmak ve orada tutunmak zorunda olduğunu belirten Erdoğan, hükümet olarak bir vizyon ortaya koyduklarını, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında Türkiye’yi her adımda büyük ve güçlü bir ülke haline getirmek için kendilerine hedefler koyduklarını anlattı.
Bu hedeflere ulaşmak için kararlılıkla hep birlikte, el birliğiyle, gönül birliğiyle yola devam edileceğini ifade eden Erdoğan, ”Ülkemizi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokacağız, bunu başaracağız” dedi.
Ancak, istikrarı korumak ve idame ettirmenin, güven ortamını muhafaza etmek ve sürdürmenin tek başına hükümetlerin görevi olmadığını ve olamayacağını söyleyen Erdoğan, bu noktada herkesin sorumluluk sahibi olduğunu, bu konuda herkese görev düştüğünü belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
”Ben bu ülkenin siyasetçisi, siyasi partisi, muhalefeti, medyası, üniversiteleri, sivil toplum örgütleri, hükümetin arkasından gitsin istemiyorum. Hükümetle eş zamanlı yürüsün, hatta mümkünse hükümetin önünde gitsin istiyorum. ‘Bakalım, görelim’ anlayışıyla istediğimiz hıza ulaşamayız. ‘Hükümet bir adım atsın da duruma göre tavır alırız, takınırız’ anlayışıyla istediğimiz seviyelere, istediğimiz zaman diliminde ulaşmayız. Milletin hedeflerine herkes inanmalı. Milletin gördüğünü, milletin arzuladığını, herkes görmeli, arzulamalı. Sosyal sorumluluk sadece okul, hastane, spor salonu inşa etmekten ibaret olmamalı.”
Bu tür yatırımları yapanların haklarını yemek istemediğini belirten ve yatırımcılara teşekkür eden Erdoğan, ”Tabi buradaki bütün girişimci kardeşlerimin de sosyal noktada bir katılımcılığı ortaya koymaları noktasında imzaları bazı yerlere atmaları gerekir diye inanıyorum. Onlar da geleceğe eserlerini, anıtlarını diksinler. Bunun için de iş adamlarımıza, özel sektöre teşekkür ediyorum ama yetmez” dedi.
-”KARDEŞLİK PEKİŞECEK, HUZUR VE İSTİKRAR PERÇİNLENECEK”-
İstikrar ve güvenin herkes için olduğunu, herkesin onu muhafaza etmek, ona sahip çıkmak için üzerine titremesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti.
”Hükümet, ideolojiler üstü, çıkarlar üstü bir meselede milli birlik ve kardeşlik projesinde, özellikle siyaset kurumundan, özellikle medyadan ve özellikle de iş adamlarımızdan, iş adamları örgütlerinden yeterli desteği almalıdır diye düşünüyorum. Bu bir Türkiye meselesidir ve bütün Türkiye’nin bu meselenin çözümüne omuz vermesinden daha tabi bir beklentimiz olamaz. Zira, bundan hepimiz kazançlı çıkacağız. Millet, iş adamı, esnaf, memur, işçi, çiftçi, köylü kazançlı çıkacak, kardeşlik pekişecek, huzur ve istikrar perçinlenecek. Türkiye enerjisini başka meselelere değil, kalkınmaya, ilerlemeye büyümeye yoğunlaştıracak.
Milli birlik ve kardeşlik projesini engellemek isteyenlerden daha fazla bunun gerçekleşmesini arzu edenlerin sesi çıkmalı. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlerden çok daha fazla, kardeşlik hukukunun gelişmesini isteyenler baskın çıkmalı. Gençlerin ölümünü kendileri için bir kazanç olarak görenlerden ziyade, gençlerin ölümünden acı duyanlar öne çıkmalı. ‘Bekle-gör’ anlayışı, ‘Hükümet bir yapsın bakalım’ anlayışı, terörden, gençlerin ölümünden rant sağlayanları teşvik eder, başka işe de yaramaz.”
Türkiye’nin güzel bir ivme yakaladığını, küresel ekonomik krize rağmen çok başarılı bir performans sergilediğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin güçlenerek, büyüyerek geleceğe yürümek zorunda olduğunu, müteahhitlerin başarısının da bu noktada umutlarını çoğalttığını dile getirdi.
Erdoğan, Kuveyt ve Katar’ı da ziyaret edeceğini belirterek, ”Orada liderlerle görüşmeleri sizlerle beraber inşallah yapacağız. İstiyorum ki onlarla yaptığımız ikili görüşmeleri, şimdi heyetlerarası görüşmelerle yapılanmada Türk müteahhitleri çok ciddi yer alsın. Sizler de ona göre ön çalışmaları başlatın” dedi.
AA
Bir yanıt yazın