YENİ OSMANLI,KÜRTÇÜ VE ÜÇÜNCÜ YOL’CU DERKEN
“İki dil” ve “Özerklik” tartışmaları ardından BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş,TBMM Başkanı M.Ali Şahin’i ziyaret ediyor.
Toplantı sonrasında M.Ali Şahin “Bizim bir tek dilimiz var.Ana dilimiz farklı olsa da bir tek resmi dilimiz var.
Özellikle iki dil konusundaki düşüncelerinin net şekilde ortaya konması ricasında bulundum.
Resmi dil konusunda bir önerileri olmadığı ve Türkçe konusunda kendilerinin de herkes gibi düşündüklerini söylediler.” diyor.
Haberi Radikal Gazetesi şu müjdeli başlığında geçiyor;
“Yüz yüze görüşme buzları eritti.Demirtaş Kürtçe ısrarımız yok,dedi!”
*
Halbuki ulusalcılığını emperyalizme kaptırmış Türkiye’de; yeniOsmanlıcı AKP,ayrılıkçı Kürtçü BDP,son günlerin üçüncü yol söylemiyle CHP,
Seçim ve ardında yeni anayasa hazırlanmasına ortak olmak pragmatizmine tutulmuşlardır -ki;
Yolun sonunun yarın olmazsa ertesi gün Türkiye’yi parçalanmaya götürdüğü de -işte, pek açık görünüyor!
Radikal Gazetesinin hilafına Türkiye cayır-cayır yanıyor!
Çünkü;
*
PKK önderliğinde Kürt Hareketinin 2000’de 7.Kongresi ;
Türkiye,Irak,İran ve Suriye’de bağımsız Kürdistan kurulması kararını güçlü olabilmenin ardına ötelemiştir.
Mesela Irak’ta Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 13.Kongresinde Mesut Barzani, Self Determinasyon hakkına vurgu yapıyor.
Türkiye’de legal BDP’nin “Demokratik Türkiye” konseptinde konfederal anayasa,ulus,vatan ve siyaset bağlamında,
Serhildan-Sivil İtaatsizlik eylemleri sürdürülüyor…
Bugün Türkiye-Kürt Hareketinin kendi anayasası,meclisi,yargısı, her türde resmi görevde gölge eşbaşkanı ve öz savunma gücü bulunmaktadır.
Son olarak Diyarbakır’da Kürt Demokratik Toplum Kongresi “Demokratik Özerk Kürdistan’ın İnşası Taslağını” ilan ediyor!
Demokratik Özerklik ve Kürt toplumunun ekonomi,siyasal,hukukî,öz savunma,sosyo-ekonomi,ekoloji ve diplomasi olmak üzere 8 başlıkla örgütlülüğü ya da gölge devleti kurulmasının kararı alınıyor!
*
AKP hükümeti; 25 milyar dolara hükmeden 8 milyonluk Fethullah Gülen cemaati,
15.000 firmayla 90 milyar dolara hükmeden MUSİAD tabanında gelişmektedir.
Fethullah Gülen’in felsefesi;Kürt ve Alevi azınlıklar,din-vicdan,ifade ve örgütlenme özgürlükleri gibi sorunlar,
Ve komşu ülkelerle ilişkiler de; ulusal vesayetçi engellemeler nedeniyle çözüm sağlanamadığı düşüncesinden doğuyor.
Ulusalcı asker-sivil vesayet her noktada alaşağı edilmiştir.
Cemaatin hükümette,yargıda,orduda,emniyette,istihbaratta,medyada ve bürokrasinin her kademesinde örgütlülüğüyle;
Türkiye’nin ekonomisi, siyaseti ve sosyo-kültürel yapısıyla yeniOsmanlı geleceğini belirleniyor!
*
15.Olağanüstü Kurultayında yeniCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
Güneydoğu ciddi çözülmeyen sorunlardan biri.Bu sorunu toplumsal uzlaşmayla,Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak çözeceğiz.
Çözümün başında Lozan Antlaşması var. Etnik kimliklere,inançlara saygılıyız.Biz üçüncü yoluz.” diyor!
Kılıçdaroğlu, cumhuriyetin kuruluş ideolojisinde özellikle Atatürk Milliyetçiliği ve Lâik ilkeyi üçüncü yol’a indirgemektedir!
Dolayısıyla AKP ve BDP ile temsil edilen din ve etnik kimlik milliyetçiliğini meşrulaştırıyor.
Lozan Antlaşmasının 39.Maddesinin 4. ve 5.fıkralarında bir Türk uyruğunun gerek özel gerekse ticari ilişkilerinde,
Din,basın ya da her çeşit yayın konularıyla açık toplantılarında dilediği dili kullanmasına karşı hiç bir kısıtlama konulamayacağını,
Resmi dile rağmen Türkçeden başka dil kullananlara kendi dillerini kullanma kolaylığı sağlanacağı imasında mı bulunuyor?
İyi ama,ortak dil olarak Türkçede buluşan Anadolu halkının bu ortaklıktan geliştirdiği millet bilincinin,
Bu halkın içindeki farklı kimliklerin kendi dillerini konuşması özgürlüğüne rağmen;
Ayrılıkçı bir hareket elinde illegal yapının kurumlaşmasının hukukunu oluşturacağı ve “Türk Millet”ini böleceğini görmüyor mu?
*
Yeni Osmanlı,Kürtçü ve Üçüncü Yol’culara öncelikle önümüzdeki seçimlerde başarı gerekiyor.
Bugünün anketlerinde AKP % 44,CHP %25,MHP %12,BDP %6 görünmektedir.
Ulusal bütünlükten kopuk hepsi birbirini zıtlayan pragmatik felsefeleri peşinde CHP ve BDP’yi bu oy oranları kesmiyor.
YeniCHP’nin referandumda %42 lik “hayır” diliminden oy alması dışında diğer alternatifler zor görülüyor.
BDP’nin ise mutlaka barajı aşması gerekiyor.
O nedenle 2011 seçimleri AKP içinde çok önem arzediyor!
*
Fethullah Gülen AKP oy deposunun başında durmaktadır.
Şimdi Abdullah Öcalan, Fethullah Gülen’i “Mart ayına kadar” uzlaşmaya çağırıyor!
İşte Tunceli’de Dersim Kültür Derneği Gülen Cemaatinin halkın kutsal saydığı isimlerle dershane,okul ve dernekler açtığını,
Tunceli’lerin bu duruma sessiz kalmayacağını belirtiyor.
Hep birlikte bu cemaate karşı mücadelenin yükseltilmesi çağrısı yapılıyor.
Cemaate karşı harekâtın başladığı anlaşılıyor.
Elbette cemaat sadece güney-doğuda değil etkin olduğu Barzani Kürdistan’ında da sıkıştırılacaktır.
İlave olarak Orta Anadolu’da baskıyla oyu döndürülecek Türk milliyetçisi MHP’lileri de düşününüz.
Seçimde BDP nin hedeflediği güneydoğu oylarının %60’ının hangi yolla sağlanacağı,
YeniCHP ve AKP’nin nasıl kazanacağı ya da kaybedeceği hengamesi açık görünüyor…
*
Türkiye kurgusunda yeni anayasanın Yeni Osmanlı,Kürtçü ve üçüncü yol’cuyla birlikte hazırlanacağı anlaşılmaktadır.
Ne ki hiçbir şey Türkiye’yi mahşer-i cümbüş yeri olmaktan kurtarmıyor.
Dünyada başka benzeri yok, son Türk devletinde doludizgin karanlığa gidiliyor.
Bir yanıt yazın